#toplum

çocuğum lan ben napıcam başka

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Bir Twitter kullanıcısının bir tweet'inde zillere basıp kaçan bir çocuğa birisinin “niye zillere basıp kaçıyorsun” sorusuna verdiği cevap. Tweet'in tam hâli şu şekildedir: Karşı binanın ziline basıp kaçan çocuğu balkondan bir adam görüp 'Niye zillere basıp kaçıyorsun, terbiyesiz?' diye bağırdı. Çocuk koşarken bir an durup dedi ki: 'Çocuğum ben napıcam başka?' Ben ikna oldum. Bizim zile de bekleriz, geçmişten gelen çocuk.”

instagram pro

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Sam Mods adlı bir ekip tarafından hazırlanan sosyal medya platformu İnstagram'ın Android uygulamasına ilave özellikler eklenmiş sürümüdür. Şu anda 2.0 sürümü yayında. İlave özellikler şu şekildedir:

- Arayüzde kullanmadığınız gezinme simgelerini kapatıp açabilme.
- Çeviri motorlarından Google ya da Yandex'i seçebilme.
- Çift tıklayarak beğenmeyi kapatıp açabilme.
- Fotoğrafları yakınlaştırabilmeyi kapatıp açabilme.
- Hikâyeleri göründü bırakmadan görüntüleme.
- Kamera simgesine basılı tutarak videoların otomatik oynatılıp oynatılmamasını ayarlama.
- Mesajlaşmalarda “Yazıyor” ifadesini gizleme.
- Profil resimlerini basılı tutup açma ve açılan resme basılı tutarak indirebilme.
- Resimleri/Videoların sağ altındaki indirme butonuyla indirebilme. (Birden fazlaysa hepsini seçerek indirebilme)
- Takip ettiklerinizden kimin takip ettiğini bilme.
- Uygulama içi kilit ekleme.
- Videoları ileri geri sarabilme.
- Yorumları başka dile çevirtme.

allah bükemeyeceği demir yaratabilir mi

esdemirei
Başta İslam olmak üzere kısmi Hristiyanlık ve Yahudilik'in Tanrısı Allah'ın gücünün sınırını sorgulatma çelişkisi barındıran bir sorulardan biridir. Bana göre eğer Allah böyle bir demiri yaratabilirse bu yaratımı hâliyle bunu bükebilecek kendisinden başka Tanrıların olabileceğini, kendisinin nihai Tanrı olmadığını/olamayacağını, hâliyle de başka Tanrılardan birisi o demiri bükebilirse Allah'ın gücünü geri plana atacaktır. Yaratamazsa yine bu Allah'ın sınırını ortaya koyacaktır. Dine göre Allah'ın yaratımı insanların üretecekleri Allah tarafından çoktan kaderine işlenmiştir. Aynı kader anlayışı, Allah'a işlenmiş olamaz mı gibi bir çelişki ortaya çıkacaktır.

faceapp

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
son üç gündür sanki yeni piyasaya sürülmüş gibi sosyal medyada etiketli paylaşımları ve televizyonda haberi yapılan, piyasa çıkalı iki yıl olmuş yaşlandırma dışında birden fazla yüz hatlarında değişiklik yapabilen fotoğraf düzenleme uygulaması. hem android hem de ios desteği mevcut.

pubg

esdemirei
webtekno'nun telefon sınamalarında minimum 15 dakika şarj ve sıcaklık ölçümleri için kullandığı, bunun dışında erkekler dışında kadınların da oynadığını görünce beni hayrete düşüren oyun.

onların 29 ekim'i varsa bizim 15 temmuz'umuz var

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Mülga Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel'in Twitter hesabı üzerinden 16 Temmuz 2019 tarihinde attığı tweet'te geçen ifade.


zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto
Bahsi geçen ifadeyi atan hesapla ilgili Ticaret Bakanlığı resmi Twitter hesabı üzerinden 16 Temmuz 2019 tarihinde attığı tweet'lerde bahsi geçen ifadeyi atan hesabın sahte hesap olduğu, bu hesapla ilgili hukuki sürecin başlatılacağı söylenmiş.

16 temmuz 2019 sevilay yılman'ın köşe yazısı

esdemirei
Habertürk Gazetesi yazarı Sevilay Yılman'ın 16 Temmuz 2019 tarihinde 15 Temmuz 2016 Türkiye Darbe Girişimine atıfta bulunarak yayınladığı “15 Temmuz Yas Mı Yoksa Dinlence Günümüz Mü?” başlıklı yazısıdır. Yazıda bu günün tatil günü yapılarak o günde olayların yıpratıldığı, bunu yapmak yerine o günün anlam ve önemiyle ilgili girişimlerde bulunması gerekildiği, hatta 3 ay karne tatiline giden öğrenciler bilin okula çağırtılarak bu güne uygun törene teşvik edilmesi gerektiğinden bahsedilmiş.

Yazının başlığıyla ilgili kısmının tam hâli şu şekildedir: “Her normal insan, çalışan gibi ben de yıllık iznimden bir parçayı kullanıp kendimi tamamıyla tatile soktum. Tabiri caizse dükkana kilit vurdum. Mümkün olduğu kadar gündemden uzak kaldım. Arada bir ister istemez sosyal medyaya girip neler oluyor memlekette bakındım ama yalan yok bu bakınmalarım bile sadece keyfim öyle istediği içindi. Niye? Ee, çünkü her normal insan gibi bizlerin de yani biz gazeteci, yazar, televizyon dünyası mensuplarının da bir bütün olarak dinlenmeye ihtiyacı var. Neyse. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak yaptığım detoks dün bitti ve artık gerçek hayata döndüm. Dinlenmiş ve gayet enerji dolmuş bir ruh hâliyle tekrar işimin başındayım. Gelelim şimdi ana konumuza. Yani yazıma başlığı verdiren meseleye. Geçen yıl izinde olmadığım için kavrayamamıştım 15 Temmuz gününün resmi tatil günü olmasının ne kadar yanlış olduğunu. Eminim bu yıl da çalışıyor olsaydım yine aynı şey olurdu. Yine farkına varamayabilirdim yani. Çünkü bazen bazı kararların yanlış ve ters olduğunun anlaşılabilmesi için insanın birebir içinde olması ve tanıklık etmesi gerekiyor. İşte ben de zaten iznimin bir bölümünü kullanıyor olduğumdan ancak bu yıl farkına varabildim 15 Temmuz gününün resmi tatil olmasının doğurduğu saçmalığın ne boyutta olduğunu. Neden böyle bir kanaate vardım aşağıda açık ve net bir biçimde yazacağım ama ondan önce 15 Temmuz'un ivedilikle resmi tatilden çıkarılması gerektiğini ifade edeyim. Önümüzdeki yıl kesinlikle resmi tatil kapsamında olmamalıdır 15 Temmuz. Farkında mı bilmiyorum karar verenler ama 15 Temmuz resmi tatil kapsamında olmaya devam ettikçe o gün Türkiye demokrasisine yapılan o korkunç saldırının geri püskürtülmesini hayatları ile ödeyen tüm şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaya devam edeceğiz. Kimse kusura bakmasın ama 15 Temmuz'da şehit olan insanlarımızın canları pahasına verdikleri o direniş, sonraki yıllarda tüm millet iki seksen uzanıp tatil yapsın diye değildi. Elbette ki bu milletin hain ve alçak FETÖ'cülere karşı kazandığı büyük, onurlu bir zaferin günüdür 15 Temmuz ama hatırlatırım o gün aynı zamanda da yüzlerce masum insanımızın da şehit verildiği kara, bedbaht bir gündür. Zannımca çok yanlış bir karardır bu günün resmi tatil ilan edilmesi. Böyle ulusça matem tutulacak bir günde millet topyekûn tatil havasına sokulmamalıydı. Yapılacak şeyler mümkün olduğu kadar günün anlam ve önemini belirten konuşmalar, açık oturumlar, paneller ve resmi anma törenleridir. Tabi ki yapılıyor bu dediklerim. Yapılmıyor değil ama bir kısım bir yandan resmi ve gayri resmi 15 Temmuz anmaları yaparken, bir kısım ise günü, 23 Nisan, 19 Mayıs veyahut 1 Mayıs gibi algılayıp kendini bayramda sanıyor. Şunu da söyleyeyim. Belki yaz mevsiminin tam ortasına geldiği için zor ama eğer mümkünse okullar bile bir günlüğüne açılmalı 15 Temmuz'da ve yeni kuşaklara da hem o gün neler olduğu hem de o olanları kimlerin ve nasıl yaptıkları resmi bir dille anlatılmalıdır. Ben mi fazla sekter bakıyorum bilmiyorum ama 15 Temmuz'un daha 3. yılında iken millet olayı deniz, kum, güneş, uyku ve eğlence ile buluşma fırsatı sayıp rehavete düşüyorsa bir 20 yıl sonra bu günün nasıl hatırlanacağını düşünmek bile istemiyorum. Ne demek istediğimi daha net anlatmak için bariz örnek vereyim sizlere değerli okurlarım. Bodrum'da yazlık evimde anacığımla, oğlumla. Bilindiği gibi her yazlık belde gibi hafta sonları daha dolu olur Bodrum. Öyle kalabalıklaşır ki, cumartesi pazar denizde yüzerken sağdakine, soldakine çarpmamak için kafanızı hep yukarıda tutmak zorunda kalırsınız. Geçtiğimiz hafta sonu durum aynen buydu Bodrum'da. Dün baktım ki Pazartesi olmasına rağmen değişen bir şey yok. Niye? Ee, çünkü dün 15 Temmuz'a denk geldi ve resmi tatil olduğu için hafta sonu tatilcileri de bunu bir fırsat bilip tatillerini bir gün daha uzattı. Denilebilir ki; '15 Temmuz'u biz millet keyfini sürsün, istediği şekilde değerlendirsin diye resmi tatil yapmadık! Doğru anılsın ve anlaşılsın diye yaptık.' Mutlaka niyet budur ama milletin tamamının bu niyeti doğru biçimde algılamasını beklemek zannımca biraz fazla iyi niyetlilik olur. Çünkü nihayetinde o gün neler yaşandığını tam anlayanlar var. Anlamayanlar var. Bir de anladığı hâlde umursamayanlar var maalesef bu memlekette. Devlet nasıl ki daha evvel aldığı tüm resmi tatil kararlarını bir kısım vatandaşın algılamasına göre belirlemiyor idiyse 15 Temmuz'un da resmi tatil günü ilan ediliş kararında aynı anlayış ile hareket edilmeliydi. Haksız mıyım?”

15 temmuz 2019 ali karahasanoğlu'nun köşe yazısı

esdemirei
Yeni Akit Gazetesi yazarı Ali Karahasanoğlu'nun 15 Temmuz 2019 tarihinde yayınlanan “15 Temmuz Darbesini Tek Başına FETÖ'cüler Mi Yaptı?” başlıklı köşe yazısıdır. Yazının tam hâli şu şekildedir: “Her ne kadar '15 Temmuz hain darbesini sadece FETÖcüler yaptı' deniliyorsa da acaba gerçek böyle mi? Anlamak için, darbecilerin TRT'de okuttukları bildiriye bakıyoruz. 'Bu ahval ve şerait altında yüce Atatürk'ün önderliğinde milletimizin' diye giriş yapıyorlar. Aynen Kemalistlerin yaptığı gibi, “Yüce Atatürk” ile başlıyorlar. 'Cumhuriyetimizin kurucusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri” ifadesi ile zihniyetlerini ele veriyorlar. 'Cumhuriyetimizin kazanımlarının karşı karşıya kaldığı tehlikeleri bertaraf etmek, hukuk devleti önündeki fiili engelleri ortadan kaldırmak' ifadeleri ile, CHP kafasına ne kadar yakın olduklarını ispatlıyorlar. 'Laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkesi üzerine oturan anayasal düzeni yeniden tesis etmek' cümlesi ile önceki darbelerle aynı çizgide olduklarını deklare ediyorlar. 15 Temmuz hain darbe girişimini, FETÖ-Kemalist ittifakı olarak değil de, sadece FETÖcülerin girişimi olarak kabul etmek, şu açıdan da imkânsız. Bu Kemalistler demiyorlar mıydı 'YAŞ toplantıları ile, FETÖ'cüleri atıyoruz' diye. YAŞ toplantıları ile, FETÖ'cüleri gerçekten atıyor idiyseniz, sadece FETÖ'cüleri sorumlu tuttuğunuz 15 Temmuz darbe girişiminde 300 generalden 150'si nasıl aktif rol oynayabildi? FETÖ'cüler, 300 generalin yarısı kendi adamlarından olacak şekilde, TSK'ya nasıl sızdırdılar? 'Efendim AKP, YAŞ kararlarına şerh koyuyordu' diyecekler. Şerh koyuyordu da, atılmalarını önleyebiliyor muydu? Hayır. Şerh koydukları ile kalıyorlardı. Kaldı ki bakın atılanlara, astsubay, bilemediniz en rütbelisi teğmen. İçlerinde yarbay, albay olan hemen hemen hiç kimse yok. Ayrıca bugün bakıyoruz ki, zaten o atılanlar, FETÖcü değil, samimi dindar insanlar imiş. Kemalistler, 'FETÖ'cüleri atıyoruz' diye, FETÖ'cülere alan açıyorlar, onları koruyup kolluyorlarmış. Ki, 300 generalden 150'si FETÖ'cülerin adamı çıktı. Şunu da diyecektir Kemalist kesim, 'Balyoz, Ergenekon davaları ile, FETÖ'cülere alan açıldı.' Türk halkını aptal sanan çok bilmiş Kemalistler, zekâmızla lütfen, alay etmeyin. Balyoz, Ergenekon davaları ile, bir miktar generalin TSK'dan tasfiyesi olmuştur, bu doğru. Ama bu gerçek bir başka gerçeği ortadan kaldıramaz. Siz Kemalistlerin uyuması veya bilinçli yerleştirmesi sayesinde, 2025'te 300 generalin yarısı zaten FETÖ'cülerden olacakmış. Balyoz ve Ergenekon gibi önlerine güzel bir piyango çıkmış. 2016'da planladıklarından biraz erken o seviyeye gelmişler. Yoksa Balyoz davası ile TSK'dan tasfiye edilen general yerine, AKP TSK dışından birisini atamadı. İmam hatip lisesi müdürünü tuğgeneral yapmadı. Ergenekon davası sebebi ile TSK'dan ayrılmak zorunda kalan bir Kemalist generalin yerine, ilahiyat fakültesinden bir öğretim üyesi, korgeneral yapılmadı. General olanlar, zaten TSK içinde, daha önce Kemalist generallerin rütbe verdikleri albaylar idi. Balyoz veya Ergenekon'dan tasfiye olan isim yerine tasfiye edilen ismin komutanlığı döneminde TSK'ya giren, başarılı sicil verilen, 'Bunlar pırıl pırıl çocuklar” diye not verilen isimler tuğgeneral yapıldı, korgeneral yapıldı. Bu gerçek karşısında, Kemalistler çıkıp itiraf etmeliler; 'Bu günahta bizim de payımız büyük' demeliler. Soyut anlatımlar, bazen futboldaki oyalama amaçlı top çevirmelere benzer. Somut isimler verelim, top çevirmediğimizi ispatlayalım. En tepedeki darbeci Akın Öztürk. Hava Harp Okulu'na 1970 yılında girmiş, 1973'te teğmen olarak mezun olmuş. AKP ile ne ilgisi olabilir? Dindar camia ile ne ilgisi olabilir? Bir başka darbeci Adem Huduti. O da 1973'te Kara Harp Okulu'ndan mezun olmuş. Haydi diyelim ki, bunlar aslen FETÖcü değil, FETÖcülerle iş tutan kandırılmış Kemalistler. Biraz daha alt rütbeye bakalım. Kemalistlerin hiçbir YAŞ'ta kendisine engel olmadığı, sürekli rütbe alan, darbe girişimi sırasında vurulan, 'Tuğgeneral' demeye elimin gitmediği Semih Terzi. O da 1985 giriş ve 1989 çıkışlı. Darbecilerin hem TSK'da hem de devlet yönetiminde tam hâkimiyet kurdukları 1980 askeri kalkışmasının etkilerinin sürdüğü yıllarda harp okuluna girmiş ve mezun olmuş. Daha onlarca isim sayabiliriz. Bakmayın siz, Kemalistlerin “15 Temmuz bir FETÖ darbesidir” mavallarına. 15 Temmuz'un failleri arasında, FETÖ vardır. FETÖ suçludur. Ama en az o derin yapı kadar, o derin yapının elemanlarının TSK'ya sızmalarını seyreden, harp okuluna girmelerini seyreden, mezun olmalarını seyreden, general rütbesine kadar gelmelerine seyirci kalan Kemalistler de suçludur. 251 insanın şehadetinde, savaş uçaklarının halkımıza karşı kullanılmasında, tankların sokaklarda yürütülüp, insanların vücutlarının parçalanmasında FETÖcülerle birlikte Kemalistler de sorumludur.”

Yazının kaldırılmasına karşı: Alternatif 1 (Archive.Org)

140journos'un 15 temmuz videosu

esdemirei

Türkiye'yi anlamak üzerine belgesel üreten 140journos'un 21 Temmuz 2018 tarihinde resmi YouTube hesabı üzerinden “Teşebbüs: 15 Temmuz Askeri Darbe Girişimi” başlığıyla “Bir kalkışma ihtimali üzerinde duruyoruz. Bu çılgınlığı yapanlar en ağır şekilde bedelini ödeyecektir. Ucunda ölüm dahi olsa gereken her şeyi yapacağız” açıklamasıyla yayınladığı videodur.

intihar etmek

esdemirei
çevremdeki insanların normal yaşayışlarını, amaçlarını ve hedeflerini ve bu manzara karşısında kendimin yaptıklarını görünce son zamanlarda içten içe istediğim durum. Aslında kendi canıma kıymak istemiyorum. Mesela zehirlensem diyorum. Ya da bana araba çarpsa. Bir sağlık sorunum ortaya çıksa ve bu ölümcül olsa. Tepeme bir şey düşse ve beni zemine ıysa. Bunlar daha rastgele ve daha acımasız geliyor.

savcı sayan

esdemirei
Resmi Twitter hesabı üzerinden attığı 3 Aralık 2013 tarihli “Sayın Bülent Arınç'ın açıklamalarından sonra AKP cemaat kavgasından oy devşirmek isteyenlerin hayali suya düştü. İktidar umudu, başka bahara kaldı” tweet'iyle 1 Şubat 2014 tarihli “Deniz Baykal'ın kaseti için cemaat hükûmetin işi, hükûmet cemaatin işi diyor. (Dönemin) Başbakan(ı) bir açıklasa da hepimiz rahatlasak” tweet'ini Kaç Saat Oldu adlı bir Twitter kullanıcısı tarafından paylaşılması üzerine silen AKP'li Ağrı Belediye Başkanı.

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto

12 temmuz 2019 ferit barış parlak'ın köşe yazısı

esdemirei
Dünya Gazetesi yazarı Ferit Barış Parlak'ın 12 Temmuz 2019 tarihinde yayınladığı “Belediye Başkan Adayını İlanla Arayabilmek” başlıklı köşe yazısını özetleyen başlıktır. Yazının tam hâli şu şekildedir: İtalya'nın Parma şehrinde üretilen Parmesan'ın ihracatı 1,5 milyar euroyu aşmış. Fransa'nın Roquefort kasabasında üretilen Rokfor'un ihracatı 2 milyar eoruya yaklaşmış. İsviçre'nin Gravyer ve Emmental'in ihracatları 2 milyar euroyu aşmış. Her üçü de yöresel ürün. Bizim otlu peynir, küflü peynir, örgü peyniri, ezine peyniri, Adıyaman'ın sert küp peyniri, Kars Gravyer Peyniri'i, Erzincan ve İzmir tulum peyniri; Gaziantep, Kahramanmaraş ve Hatay'ın yöresel peynirleri gibi yaklaşık 110 çeşit peynirimizden elde ettiğimiz ihracat geliri mi? Parmesan ve Rokfor'dan elde edilen gelirin yüzde 2'si değil. (1) Geçtiğimiz hafta Almanya'nın Düsseldorf kentinde Henkel'in fabrikasını ziyaret ettik. Giderken bindiğimiz taksinin şoförü Türk olunca, Almanya ekonomisinin durumunu da sordu. Şöyle cevapladı: 'Bu bölge, ekonomisi güçlü bir bölge. Geçtiğimiz yıl belediye başkanlığı seçimleri vardı. Ve aday çıkmadı. Çıkmayınca ilanlarla 'belediye başkan adayı' arandı. İnsanlar, çalıştığında; sistem gereği, bir taksi şoförü dahi bir belediye başkanından çok daha fazla kazanabildiği için, bu olay birçok bölgede yaşandı.' Henkel'de gördüklerimizde bize sistemin ne olduğunu anlattı. Öncelikle, engelleri olmayan, hedefe odaklanmış insanlar gördük. Ar-Ge ile geliştirilen yeni yapıştırıcıların gücünü test ettik. Akıllı telefonların yüzde 70'inde ve her araçta 17 kg Henkel yapıştırıcısı kullanıldığını, yeni geliştirilen ürünlerle bu ağırlıkların düşeceğini öğrendik. Her yıl yeni doğan 15 milyon bebeğin bu yapıştırıcılarla imal edilmiş bezi kullandığını ve 2018 toplam satışlarının 9,4 milyar euroya ulaştığı bilgilerini aldık. Dünya pazarına hâkim olmalarına rağmen, müşterilerine daha iyi hizmet verebilmek adına Ar-Ge bölümünü her geçen gün çok daha güçlendirdiklerine, son 10 yılın sunumuyla yerinde şahit olduk. (2) Kısacası siyaseti gündemden uzaklaştıranlar; üretmeye, geliştirmeye, eğitime, büyümeye, kalkınmaya, refaha daha yakınlaşıyor. Sistemin getirisi olan bu avantajlarla işine odaklanabiliyor ve peynirinden yapıştırıcısına kadar tüm ürünlerini kaliteli üretip/pazarlayıp dünya pazarlarına hâkim olabiliyor. (3)”

gökhan özoğuz'un 15 temmuz posterleri için eleştirisi

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Athena grubunun solisti Gökhan Özoğuz'un 15 Temmuz 2016 Türkiye Darbe Girişiminin 1. yıl dönümü için kamuoyuna servis edilen posterle ilgili resmi Twitter hesabı üzerinden 13 Temmuz 2019 tarihinde attığı tweet'te yaptığı eleştiridir. Tweet tam hâliyle şu şekildedir: “Bu çizimlerden nefret ediyorum. Çok yanlış. Olayı sanki bütün Türk askeri yapmış gibi hissettiriyor. Acaba bu Türk askeri olgusunun itibarını zedeler mi diye düşünmeden konması korkunç. Bu ülkeyi canı pahasına koruyan Türk askeridir. Bunlar derhâl yasaklansın.”

Gelen Bulgar Selanik Dönmeleri ve Ermenileri Suriyelilerle Gönderelim

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Bahsi geçen ifadeyle ilgili Bal-Türk Genel Başkanı Ruşen Özcan, 11 Temmuz 2019 tarihli basın açıklamasında “AKP'nin Kocaeli'nin Başiskele İlçe Başkan Yardımcısı Süleyman Özkaraaslan'ın “1989'da gelen Bulgarları, 1950'de gelen Selanik dönmelerini, 100 bin kaçak Ermeni'yi Suriyelilerle birlikte gönderelim. Var mısınız çomarlar?” şeklindeki paylaşımı, kifayetsizliğin, çapsızlığın ve ciddiyetsizliğin kanıtıdır. Daha sonra bunu silip 'ben ironi yaptım', 'özür dilerim' demesi hiçbir anlam ifade etmez. Biz ne Bulgar'ız, ne de Ortodoks Hristiyanııyız. Müslüman Türk'üz, evlad-ı fatihanız. AKP yönetimini camiamızı rencide eden, bu densizlik karşısında, tavır göstermeye davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Gelen Bulgar Selanik Dönmeleri ve Ermenileri Suriyelilerle Gönderelim

esdemirei

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto
Bahsi geçen ifadeyle ilgili AKP Başiskele İlçe Başkanı Mustafa Koral Twitter hesabı üzerinden attığı tweet flood'unda “Başiskele İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Özkaraaslan'ın kendisine ait sosyal medya hesabından, bir başkasına ait sözleri paylaşmak yoluyla Muhacir kökenli vatandaşlarımızı rencide etmesinden büyük bir üzüntü duyduk. Söz konusu paylaşım maksadını aşmakla birlikte, kişiyi bağlayan bir paylaşım olmuş, partimizin görüş ve düşünceleriyle asla bağdaşmamıştır. Ben de anne ve babası Bosna doğumlu, Boşnak bir ailenin ferdi olarak, bu açıklamayı yapmayı kendime görev bilerek, şunu belirtmeliyim ki, Süleyman Özkaraaslan hakkında İl Başkanımız Sayın Mehmet Ellibeş'in talimatıyla disiplin süreci başlatılmıştır” ifadelerini kullandı.

Gelen Bulgar Selanik Dönmeleri ve Ermenileri Suriyelilerle Gönderelim

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Bahsi geçen ifade yüzünden kamuoyundan tepki çeken AKP Başiskele İlçe Yöneticisi Süleyman Özkaraaslan 11 Temmuz 2019 tarihli bir gönderisinde “Kıymetli dostlarım, değerli arkadaşlar, sosyal medya üzerinden kendi sayfamda paylaşılan bir görselde bir yanlış anlaşılmaya mahal verebileceğini fark ettiğimden, bu açıklamayı yapmaya ihtiyaç duydum. Görseldeki yazıyı paylaşma amacım tamamen ironiden oluşmaktadır. Paylaşırken ki amacım ülkedeki tüm etnik kökenlerle birlikte rahat ve huzurlu yaşayabileceğimiz ve devletimizin büyüklüğüne atıfta bulunmaktı. Ancak gördüm ki bir haber sitesinde bu yanlış anlaşılarak, göçmenlerle ilgili düşüncemin, farklı algılanmasına sebep verebilecek şekildedir. Bunu tüm dostlarım arkadaşlarım bilir ki Bulgaristan muhaciri de, Yunanistan muhaciri de, Suriye muhaciri de benim gözümde birdir. Bu ülkede birlikte yaşamamızdan gurur ve onur duyuyorum. İnancım gereği bir insanı diğerinden ayırmam. Eğer bir yanlış anlamaya sebep olduysam da, tüm dostlarımdan, arkadaşlarımdan ve kamuoyundan özür dilerim” ifadelerini kullandı.
3 /