sigara

icgqhs
Olmasaydı napardım diye düşündüğüm içecek.
Vergi kazancı fazla olduğu için her ne kadar cumhurbaşkanı sevmese bile henüz yasaklayamıyor çok şükür. Bir gün Yasaklanırsa eğer, sırf bu yüzden ülke değiştirmeyi ciddi düşünürüm.
sos
kendisinden nefret eden iki arkadaşımın şu an tiryakisi olduğu hede. lisede biz içerken bize gulyabani görmüş adile naşit gibi bakarlardı. şimdi sigarayı ben bıraktım onlar pofur pofur içiyor.
keskin nisanci
ramazan'da yokluğu çok hissedilen tütünden yapılan keyif verici madde. tabi sigara sağlığa zararlı ama sigara orucu bozmasaydı keşke. açlık ve susuzluğa katlanılıyor da namussuz sigara kendini özletiyor.
kirklarelili lili
ciğerlerimi elime vermesine çok az kalan bağımlılık yapıcı madde. Nerden bulaştım da onsuz yapamaz oldum merak ediyorum. Başladığım günü bile hatırlamıyorum. Onunla doğmuşum gibi.
rainbow
Kendimi bildim bileli (abartmıyorum, gerçekten bu hastalığımın ne zaman ve nasıl başladığına dair tek bir fikrim yok.) tiksindiğim şey. Çok küçüktüm, annem, babam içerlerdi sigara. Hem de öyle şimdiki gibi sigara evin içinde içilmez falan gibi bir şey de yoktu, duman altı olurdu ev. Misafir falan da varken, Hep birlikte tüttürürlerdi evin içinde, kahvehaneye dönerdi o salon, çok iyi hatırlıyorum o lanet günleri. Gerçi şimdi annem o günlerin konusu her açıldığında hakkımı helal etmemi istiyor da.. (2004'den beri içmiyor 30 yıllık tiryakiliğine son verdi ve bıraktı.) Neyse, beni bakkala yollardı annem, poşetle giderdim sigara almaya, poşete attırırdım sigarayı. Dokunamazdım. Küllüğe değemezdim, sigaraya ait hiçbir şeyle temasta bulunamazdım. Sigara bana ait hiçbir şeye değemezdi falan filan...
Şimdi mi? Hala aynıyım, sigara içilen ortamda da duramıyorum, yanımda içilmesine de tahammül edemiyorum, olabildiğince içenlerle fazla temasta da bulunmamaya çalışıyorum.
uykusuz
Zararlı ve güzel bir alışkanlıktır. Deniz kenarında özenle içilebilir. Ayrıca alkol alırken vazgeçilmez bir meze olarak tüketilir.
sos
neden içildiği soru işareti olan hede. bunu gerçekten bağımlı olduğumuz için mi yoksa gün içinde çok boş zamanımız olduğu için mi yoksa boş zaman oluşturmak için mi içiyoruz?

düşündüm de bunu gerçekten bağımlı olduğumuz için içmiyoruz sanki. vakti öldürmek için içiyoruz. mesela bir esnaf bütün gün dükkanında oturur. tek yapabildiği aktivite komşu esnaf ile tavla atmaktır. her gün oynandığı için oyun süresi günlük ortalama 1 saati geçmez. bu adam tüm gün boyunca boş. bir şekilde sigara ile vakti öldürüyor.

emir altında çalışan birini düşünelim. bu kişi pek kaytaramaz ve genelde iş başındadır. ister istemez kendini baskı altında hissediyor ve kendine bir mola oluşturmak istiyor. bu molayı oluşturmak için de sigara gibi bir mazereti kullanıyor.

yanlış anlaşılmasın herkes sırf vakit öldürmek için içiyor demiyorum. sırf vakit öldürmek için sigaraya başladı zaten demiyorum. içtiği sigaranın zaman içinde kişide oluşturduğu etkiyi anlatıyorum.

ben ne zaman emir altında çalışmaktan çıktım ve free bir iş sahibi oldum işte o zaman vaktimi istediğim gibi değerlendirebildiğim için vaktimin dolu geçtiğini ve sigarayı daha az içtiğimi farkettim. sonrasında sigarayı bıraktım zaten. kaliteli, keyifli geçirilen dakikalarda sigara aramıyorum. çünkü vakit öldürmeye ihtiyacım yok. hatta bu sayede sigarayı bıraktım.

edit: iş bu entry'de sıkıntı, stres, depresyon "0" alınmıştır.
kozmos
insanlığın bildiği en etkili uyuşturucu. bir adet, yani sadece bir dal sigaradaki nikotin damar yoluyla enjekte edilseydi ani ölüm gerçekleşirdi diye bir bölüm vardı allen carr yönteminin anlatım videosunda.
%100'e yakın bağımlılık riski var.
şimdi daha iyi anlıyorum büyüklerin neden sigaraya o denli şiddetle karşı çıktığını, biliyorlarmış çünkü bu bokun gerçekten ne olduğunu. çünkü cidden psikolojik tedavi aldırır düzeyde bir bağımlılık. keza birçok insan bireysel veya grup terapisi alıyor halihazırda sigara bağımlılığından kurtulmak için.

başlamak isteyenler de bir gün akciğer kanseri hastalarının olduğu bölüme gitsinler en yakın hastanedeki.

bırakmak isteyen arkadaşlara şu allen carr yöntemine bir bakmalarını üzerinde düşünmelerini istiyorum. allen carr yöntemi;
miyesmikcih
faşist anlaşmaya en iyi örneklerden biri de hükumetle sigara şirketleri arasındaki anlaşmadır. 1990'larda sigara üreticilerinin "aslında öldürücü olan bir ürün" sattıklarını söyleyerek suçlandıklarını unutamayız. bill clinton ve al gore büyük sigara üreticilerine karşı büyük bir savaş başlattılar. tv haberlerinde ve yazılı medyada bu savaşın ayrıntıları sürekli görülüyor, duyuluyordu. texas eyalet savcısı, "tarih, uygarlığın en kötü imparatorlukları yanında modern sigara endüstrisinden de söz edecektir," dedi.
cristopher lehman-haubt, new york times book reviwew'da, " amerikan tarihinin lanetleri arasında sadece sigara endüstrisi geçebilir," diye yazdı.
sigorta karşıtı eylemcilerden birine göre, sigara fabrikalarının yöneticileri dünyanın en suçlu, iğrenç, sadist ve yozlaşmış insanlarıydı.

liberal faşist pazarlık.
liberal faşizm
jonah goldberg
monster degree
İçmedikleri için kendileriyle övünenlerden çok içtikleri için kendileriyle övünenlerin prim yaptığı zehir. Hatta hayatınızda tek bir dal bile sigara içmediğinizi söylediğiniz için sigaracılardan çemkirik de yiyebiliyorsunuz. Çok tuhaf.

Tamam içiyorsunuz, dumanınızı içmeyenlere solutmadığınız sürece lafımız yok, ama zararlı olduğunu kabul etmemek neyin nesi? "Zararını biliyorum ve bile bile de içiyorum." demenin nesi zor?
khemri
İngilizler kırım savaşıyla beraber tanışmışlar. Bizim garibanlar sarıp içiyormuş cephede sonra avrupada yayılmaya başlamış bu tarihten önce tütün pipo ile tüketildiğinde batıda pipo kültürü dünyanın kalanına göre daha gelişmiştir.
dis perisi
tütünden elde edilen zararlı keyif verici. Ortalık ben istediğim zaman içiyorum bağımlı değilim diyen bağımlılarla dolu. İstediğin zaman içmiyorsun aslında, krize giriyorsun. Sadece nikotin bağımlılığının fiziksel kesilmesi az olduğu için istek sanıyorsun.
kozmos
ağzımda sigara varken ''ben niye sigara içmiyorum lan?'' diye düşündüğüm bir dönemdeyim. keşkelerle dolu bu tek kelime. güzellemesini yapanlara laflar hazırladım.
1 /