john overmars

kötü.defender kafasına göre dosya silen zorla defenderı açan.zorla kendini 7den yükselten.güncellemeleri ağır çok olan.kullanışsız berbat bir işletim sistemi.oyun düşmanı.uygulama düşmanı.7 ultimate ve home edition sonra windows bitmiştir.

.umut yok bazen.belki ölecek cesareti de yok insanın ama yaşamak için mücadeleler de sonuçsuz kalıyor öyle bir psikolojidir.yaşlanıyorsun ölüp gideceksin ve hiç bir şeyi değiştiremiyorsun.gelecek yok iş yok sağlık yok insan yok başarı yok heyecan yok keyif yok hayatımda hiç bir şey yok gençlik de bitti işte.ne erkek olduğumu hissediyorum ne insan olduğumu ne de bir birey olduğumu.bunları hissetirecek bir şey yok hayatımda.ufak ta olsa kıvılcımla bir sinerji bir enerji olmuyor işte.neden yaşıyorum ki o zaman kafası.dibin de dibi bir kafa.kontrol edilebilir stabil kaliteli bir hayatın dışında kalmak.standart hayatın bile altında bir ucube gibi hissetmek.kafada kayıp giden düşünceler.bulanık buhranlı bir zihin.bazen aşırı manikleşip kendini kandırmak.ama aslında her şeyin aynı olması.

eğer belli bir yaşa gelip hala bu muabbet yapılıyorsa sadece gülerim.ya arkadaş paran iyi bir kariyerin varsa tipin de iyiyse muabbetin sarıyorsa sosyal bir çekiciliğin var kadınlar etrafındaysa kadınlar sana arkadaş muamemelesi yapmaz süründürmez de.

tip yok para yok muabbetin sarmıyor eee sadece iyi olmak nedir ki.ya da iyi olmak nedir.bu iş fizyolojiktir hormonaldir ruhsaldir.bütün bu etkenler bir araya gelir ve bir elektrik olur veya olmaz olay bu.

efendi olmak nedir piç olmak nedir.çok boş bir konu ergenken ben de çok kafayı takardım.eğer bir kadın veya erkek size kör kütük aşık değilse.gidip üstüne düşersen hele bir de seçenek sadece sen değilsen şımaracaktır.iki taraf birbirini seviyorsa da ilişki yaşanacaktır.sen senden hiç hoşlanmayan birine aşık olur peşinde de koşarsan e sen sürünmek istiyorsun o zaman sürün.yok sağlıklı ilişki yaşıycam diyorsan.önce olaya sağlıklı ve rasyonel bakmak gerekir.

sen 2 adım atan birine gidip 5 adım atarsan e haliyle karşındakinin uydusu olursun.

genel olarak bakarsak bizim ülkede zaten teknik direktöre tahammül yok.asla 8-10 yıl bir kişi takımın başında duramıyor.arsen wengen veya alex ferguson örneği söz konusu değil.zaten alt yapı yok.öyle arada derede bir lig ve futbol kalitemiz var ki.avrupa'yla arap çin ligi arasında bir köprü gibiyiz.veteran yabancılar son bir kez parlar mıyım diye ligimize geliyolar.iyi ve formda denk gelirlerse lig coşuyor.zira şu sıra yerli oyuncu namına pek kimse yok zaten.

şu şartlar altında fatih terim geldi diye niye bu kadar nefret ediliyor onu anlamıyorum ben.çok iyi veya çok kötü yapamaz.tudor bir şekilde gidecekti zaten.yerine kim gelecekti felix magath mı yoksa morinho'mu.zaten onlar bile gelse bizde bu sabırsızlık ve sistemsizlik olduktan sonra fark etmez.her şeye aşırı duygusal yaklaşıyoruz.ya öfkelenip yerini dibine sokuyoruz insanlar da ya da göklere çıkarıyoruz.bu kafayla daha çok teknik direktör değişir.şimdilik beşiktaş iyi gidiyor.gelecek sezon şampiyon olamasın avrupa'da da performans gösteremesin o da gider.

futbolu keyif olarak değilde hayat memat meselesi gibi görüyor üç büyükler.hep bir baskı hep bir nefret hep bir hezeyan.asla gerçek manada profesyönel ve disiplinli ekol sahibi bir ligimiz olmayacak bu kafayla.

zenginiği bilmem de gerçekten cimriliğin çivisini çıkaran bence akıl hastası olduğunu düşündüğüm bir ekol var böyle buyrun.izledikten sonra hayattan fersah fersah soğudum diyebilirim.



para harcanmak için vardır.yatırım güvence için sermaye bunun için belli birikim yaparsın.gayrimenkul veya hisse senedi alırsın.para biriktiririsin de.peki bu nedir bu bence akıl hastalığı.

youtube için konuşursak bugün youtube'da dünya çapında veya ülke çapında olsun.bu işten dünya para kazananlara para kazandıranların çoğu 12-15 yaş arası çocuklar.şaklabanlık yaparak sempatik olucam diye garip garip içerikler üreterek biraz da şansı yaver giderse dünya para kırıyolar.

sosyal medyada popüler olucam diye kafayı sıyırmak böyle bir şey.youtuberlık kavramı çıktığından telefonlara bile kamera girdiği günden bu yana.insanların bir kısmını hayatta var olabildikleri tek alan sosyal medya ve burdan kazanılan paralar.burdan para kazanabilmek için her türlü şaklanbanlığı deliliği yapan genç bir nesil var.bu nesli zengin edense çocuklar.yarın bir gün bütün hayatlarını ordaki garipliklerle mi hatırlayacaklar acaba merak etmekteyim.işinin hakkını verip gerçekten emek veren gerçek içerik üretip para kazanan da var gerçi ama çoğunlukla dünya çapında veya ülke bazındaki çoğu youtuber muhtemelen video oyunu konseptli veya abuk challengerle falan altında spor araba çekiyor.daha üniversitede.nasıl bir nesil geliyor ben anlamadım.kitap okumayan.daha konuşmayı öğrenirken kelime haznesi gelişmeden yotube'a üye olan çocuklar ve bunlar bizim gelecek neslimiz.

bir de işi gücü evi barkı olup evlenmiş çoluk çocuğa karışmış bütün hayatını oraya sıvayan ergen bir yaşlı nüfus var onlar da ayrı bir traji komedi.

çöplük evet çöplük.milletin nick altı savaşlarını alevlediği.her 5-6 başlıktan birinin mastürbasyon yapıp porno izlerken falan yazıldığı izlenimini uyandıran cinsellik ve ilişkilerle
ilgili başlıklardan gına getirmiş bir yer. uzun süre önce koptum ordan.bir baktım gelişme var mı diye şöyle bir başlıkları yazılanları inceledim de daha kötü olmuş.

işte nabız yükselten bir başka underrated found footage.2015 yapımı.
alien abduction'dan bile daha rahatsız edici sanırım.filmde sesler o kadar iyi kullanılmış ki ciddi ciddi bayağı gerildim.yine de bir alien abduction olmasa da found footage sever bir insan kesinlikle izlemeli bu filmi.özellikle sesle korkutma konusunda iyi.

iyi korku filmleri her zaman genel geçer oylama ve yorumlarla anlaşılmıyor.genel geçerin imdb'de orda burda yüksek puan verdiği hiç bir filmi beğenmedim ben bugüne kadar.
bu film de böyle sadece 4.2 imdb puanı olmasına ve berbat yorumlarla nitelendirilmesine karşın gayet de başarılı gayet de türün hakkını veren cinsten.üstelik başlarda epeği fake atıyor.bunu yaparken dahi nabız yükseltiyor.

hayatta hiç bir umudum ve hiç birşeyden hiç kimseden beklentim yok.o yüzden sinirlenmek istesem de tam olmuyor bu.öylesine yaşıyorum.her şeyi herkesi insanları tepkileri tepkisizlikleri olasılıkları artık ezberledim. etkisiz elemanım ve bunu değiştirmek için bir yol da yok.umarım tamamen deliririm yakında ya da ölürüm bir şekilde.iş aramaktan da bıktım.arkadaşlarımın hayattan şikayet etmesinden de.bana bütün hayatı zindan eden hastalıklarımdan da.her günün aynı ve tahmin edilebilir olmasından da ama bunun kalitesiz bir rutin olmasından da.yitip giden gençliğimden kalan tek düze anılardan başka sığınacak kendimi iyi hissedecek pek bir şey kalmadı yaşamımda.öylesine yaşıyorum işte.nolucaksa.

orda bi yazarlığım var ama çaylak.sanki maaş bağlıyolar da yazar olunuyor bekle allah bekle o da ayrı bi komedi de neyse.içeriklere bakıyorum instela ve inciden çok az bir fark var bazen başlıklara bakınca.hala içerik oalrak önemli bir sözlük olsa da başka bir platforma destek veriyorlar diye insanları kayırma.zengin sözlüğe destek veriyor diye uçurulan yazarları geri getir.ben 1000 lira vericem sana.o kadar diyorum.

çok şey söylerim de mecalim yok artık.yorulmuşum.bıkmışım umudu kaybetmişim.bir şekil yaşıyorum sadece.beklentisiz öylesine.ailem ve akrabalarımın gözbebeği oldum hep.büyük adam olacaktım sözde.üniversiteye kayıt yaptırırken dahi imzamı gören danışmanım ooo bürokrat imzası gibi ilk defa görüyorum böyle özgün bir imza bir öğrencide demişti.sonuç mu şu an hiç kimseyim ve hiç bir şeyim.iş arıyorum.ve umudum yok bu konuda.lisedeki popüler çalışkan adam da değilm.şu an hayatta bir yerim yok.öyle yaşıyorum işte.beklentisiz ve umutsuz.bu insanı hafifletiyo da bir yandan yıkıyor parçalayor bitiriyor aynı zamanda.aslında çok potansiyeli varken kendinin hakkını veremeyen yitip gitmiş 2inci lige veya çin ligine düşmüş futbolcu gibi hissediyorum kendimi diyim.hayat işte.

2014 yapımı bir found footage.bu tarz çok film izledim kimisi gerçekten kötü çekilmiş kimisiyse beni o kadar etkileyememişti.bu ise gerçekten insan geren ve tribe sokan bir çalışma.filmdeki en önemli iki şey biri gerçekçilik diğeriyse sadelik.
gerçekçi olması oyunculuklardan sadeliğiyse süpriz ilkesini doğru kullanması kaynaklı.hem genel ele aldığı ufo uzaylı teması itibariyle hem de teknik türü itibariyle bence inanılmaz bir başyapıt bu film.
iyi bir found footage sade olmalı.her zaman.ne müzik ne gereksiz atraksiyon.cloverfield 'a bin basar.şimdiye kadar izlediğim en iyi found footage ekolünde olabilir.hiç bir film beni bu kadar rahatsız etmemişti.

bu da soundtrack'i o da hoş o da güzel bi post rock çalışması.izlemeden ve dinlemeden ölmeyin sakın derim.

sabah 4-6 arası gökyüzünde belirir.özellikle yaz ayları açık havada görmemek için kör olmak gerekir.sabah yıldızı diye de adı geçer.esasen bir yıldız değil atmosferik sera etkisi dolayısıla inanılmaz bir iç sıcaklığa sahip bize en yakın gezegen olan venüs tür kendisi.orta veya küçük ölçekli herhangi bir teleskopla parlak sarımtırak beyaz bir şekilde rahatlıkla gözlenebilir.

bu arada kendisiyle ilgili güzel bir video

youtuberlık kavramı doğduğundan bu yana para kazanıp popüler olcam diye saçmalayan insanlardan sadece birisi.ne yaptığı işe saygısı var ne de kendisine.o yüzden de fazla bir süre popüler olamadı.ha ekmeğini yiyor mu hala yiyor olabilir.bu kadar sağlıksız bu kadar dejenere bir işletmecilik anlayışı ancak bir yere kadar götürür onu bu kesin.orda ben naptım der belki.öyle umuyorum.

vanishing tadında başlayıp the happening anlamsızlığında biten bilim kurgu filmi.güzel konu zayıf işleniş.

filistin'i yok saymak gibi bir şey bu.ortadoğu petrolden bağımsız seküler güçlü ekonomisi güçlü sanayisi olan tipik 21yy ülkeleriyle dolu ab gibi bir ortam olsa.abd de israil de buralarda cirit atamazdı kafasına göre.rusyayla abd'nin oyun alanı buralar.kafalarına göre hakem gibi hüküm veriyorlar.ortadoğu ancak ve ancak kendi sözü dinlendiği zaman güçlü ve barışçıl bir coğrafya olacak.

sigarayı bırakmak için yaşamınızdaki tek ve en önemli derdin bu olması lazım aksi halde asabi bir şekilde ortalıkta gezinirsiniz.allen carr yöntemine uzun süre savunan biriydim.en sonunda kitabını okumaya karar verdim.kitabı henüz bitirmedim.bitince bırakanlar çokmuş.ama şunu fark ettim cümleler çok manipülatifti.iyi anlamda da olsa gerçekçi değildi.misal kitapta insanın en stresli döneminin çocukluk ve ergenlik olduğunu sorumlulukla stresin karıştığını söylüyor.bu koca bir yalan bana kalırsa.kafanın en rahat olduğu dönem o dönemler zaten.sorumluluk tabii ki stres getirecek.sorumlulukla stresin aynı şey olmadığını söylüyor. adamın yaptığı bir başka vurguysa sigara bağımlılığının büyük ölçüde psikolojik olduğu.nikotin bağımlılığının kolay geçtiği.buna bağlı olarak irade yöntemiyle bırakmanın zor olduğu.irade yöntemiyle bırakanların bir kaç ay içmeyip tekrar başladığı.şimdi sigarayı bu yöntemle bırakırsak bir daha istemeyeceğimizi söylüyor.bu da çelişkili.sigarayı zaten bir şekilde bırakmayı başarmışsak bir yol katetmişizdir.yöntemin ne olduğunun pek bir önemi yok.

onun dışında bu kitabı yazan kişi bir uzman değil.adam yıllar yılı 3 paket ve üstü içiyor ve bir gün kendisine kanser teşhisi koyuluyor 4 ay sonra da ölüyor.adam sıradan bir içici de değil.sürekli içiyor.belki seansına gitmek lazım bilmiyorum ama.gündelik rutin stresiniz dışında çok sorunlu sıkıntılı bir hayatınız varsa kendi başınıza bunu bırakmaya kalkmayın.sadece deli danaya dönersiniz.olabildiğince ruh hanizin stabil kaliteli bir yaşamınız varken kafanız rahatken bırakmak daha kolay gibi geliyor.çünkü net olarak bıraktığım tek dönem öyle bir dönemdi.sonra geri başladım tabi.şu an ki ruh halimle sigarayı içmemek çok zor.gerçekten berbat bir hayatım var.sorunlarım çok fazla.hali hazırda bir de sigarayı bırakmak çok asabileştiriyor.

hakkında bir çok şey söylebilirsiniz ama apo denen adam hala nefes alırken o adam asılmayıp bu adamı astılar.kendince bir şeyleri değiştirmek istedi.bir davası vardı.vatanseverdi.ama iyi ama kötü.ideolojisini seversiniz sevmezsiniz.bahçelievler katliamını yapan insanlar kadar kirli değildi en azından.

biri de çıkıp demiyor ki kadınların ne zaman seks düşünür diye.kadınlar bu kadar kasmasa biz de bu kadar seks düşünmezdik öyle diyim.bir erkeğin düzenli bir seks yaşamı yoksa seks düşünür normal bu.rutin yaşayamadığımız için düşünüyoruz ya zaten işin ironisi burda.

onun dışında bir erkek gerçekten severse o kişiyi düşünür.o kişiyi sevmeyi.üstelik erkek kadın gibi maddi beklenti beklemez kadından.sadece sever.kadın sekste de sevmede de hesapçıdır.hep şartların olgunlaşmasını güvenmeyi ister.kadınların hormonal yapısı sosyal baskısını bilmem ben ama bir erkek kadar seksi istemiyorlar bu bir gerçek.

bazı şeyleri yaşanması gereken zamanda yaşayamamaktır.açığı kapama telaşıdır.gariptir.hem fiziksel hem mentaldir.hayat kısadır.bu hayatta herşeyi korkusuzca dibine kadar yaşamalı.yarına erteleyince keşkeler birikir de insanın vicdanı rahat bırakmaz ruhu.şimdiki aklım olsa heralde mükemmel bir noktadaydım derim hep kendi kendime.

kafalar dinozor olduktan sonra.heykeli kaldırsak nolur.sonuçta yine hükümetin atadığı biri geldi.bu ülke artık bir totaliter demokrasidir.