böylece kimseyi tanımamış oluyorsunuz. ne kadar mantıklı ne kadar kafa rahatlatan bir eylem.
artık kimsenin bir iğnesini dahi öğrenmek istemiyorum lan. birini tanıdıkça ona karşı bir iyi yada kötü bir düşünceyi ister istemez oluşturuyorsunuz.
Yıllardır. Coğrafi Mesafe dediğin birkaç heyecanlı veya sıkılınan yolculuktan ibaret. Yıllar boyunca bir insana ulaşmaya çalışmak, tırmanmak, birkaç yüz ya da birkaç bin kilometre ile ölçülen bir şey değil. Üstelik tüm o zaman boyunca siz de değiştirsiniz o da değişir.
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
Solarken albümlerde çocuklar ve askerler
Yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner
Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir
Yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
Ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı!
Bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı
Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
ataol behramoğlu
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
Solarken albümlerde çocuklar ve askerler
Yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner
Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir
Yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
Ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı!
Bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı
Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
ataol behramoğlu
Zamanında düşman devletler bile düşürememişken İzmir'i düşüren hadise.
Beyaz bayrak sallıyor tüm vatandaşlar, sadece akıllılar olarak biz o bayrakları sallamak yerine alınlarımızdan akan terleri kurulamak için kullanıyoruz. Düşmana teslim olacak hâlimiz bile kalmadı görüldüğü üzre, o derece.
Beyaz bayrak sallıyor tüm vatandaşlar, sadece akıllılar olarak biz o bayrakları sallamak yerine alınlarımızdan akan terleri kurulamak için kullanıyoruz. Düşmana teslim olacak hâlimiz bile kalmadı görüldüğü üzre, o derece.
çok da şey yapmamak lazım. yine de söyleyeyim ve adaylara duyurulur; biraz zeka, merak ve tutkuyu karıştırırız. üzerine bir tutam anlayış ekler, karıştırmaya devam ederiz. kısık ateşte piştikten sonra şehvetle soslar, özel tarif olan bazı kültürel öğeleri de ekledikten sonra servis ederiz. dış görünüş kısmını ona bıraktım, nasıl gelmek istiyorsa öyle gelsin. :d
tyrion reyizi geri plana atan efsane dizi. belki de tek handikapı bu mesele. aga şu adamı oynatın ya. zekasını konuştursun, insanları laflarıyla ezsin. varsa yoksa daenerys kezosu. bu popüler kültürün de bokunu çıkarmaya gelmiyor, buradan bunu anlıyoruz.
yanlış anlaşılmasın güçlü kadınlara karşı bir alerjim yok. yanlızca dany'nin güçlü bir kadın olduğunu düşünmüyorum. karakteri oldukça güçsüz bana göre. güçlü kadın dediğin ygritte gibi olur, bizden olur.
yanlış anlaşılmasın güçlü kadınlara karşı bir alerjim yok. yanlızca dany'nin güçlü bir kadın olduğunu düşünmüyorum. karakteri oldukça güçsüz bana göre. güçlü kadın dediğin ygritte gibi olur, bizden olur.
Hemen hemen her kadın programında denk gelinen izleyici. Çok matah ismin var amk he he!
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
Bakın bu çok enteresan.
Arkadaşlar İzmir'den bildiriyorum, hava sıcaklığı an itibarıyla 65 santigrat derece. Bu sıcakta reklamlarda ya da münferit bir yerde gördüğüm herhangi bir soğuk cismin bana cinselliği çağrıştırmasına imkân yok. Libidom buharlaştı, beni anlıyor musunuz?
Profiterol olsa hadi bir derece. Sapıkça çağrışım deyince aklıma hemen onun adı geliyor.
Arkadaşlar İzmir'den bildiriyorum, hava sıcaklığı an itibarıyla 65 santigrat derece. Bu sıcakta reklamlarda ya da münferit bir yerde gördüğüm herhangi bir soğuk cismin bana cinselliği çağrıştırmasına imkân yok. Libidom buharlaştı, beni anlıyor musunuz?
Profiterol olsa hadi bir derece. Sapıkça çağrışım deyince aklıma hemen onun adı geliyor.
Yanağına değen kaşıkla mutlu olan insandır. Evet aynı zamanda benimdir. Çok hoşuma gidiyor bunu yapmak. Bazen sinir olanlar oluyor, bazen de kaşığı bardağımdan çıkarıp bardak altlına koyanlar oluyor ama ben kaşığı alıp tekrar bardağa koyuyorum. Kimse kimsenin zevklerine karışmasın lan masumane bir şey bu.
kitap olursa kapağında böcek olmasın diye çok uğraşmış ama dönüşüm kitabı tüm baskılarda böcek resimli kapak ile çıkmıştır. sen koskoca yazar ol ama kimse seni siklemesin. adamın karamsar olduğu kadar var şimdi.
sürekli kaosa doğru meyleden hal özelliği. kırılmış bir bardağı, zamanı geriye doğru saramadığınız müddetçe asla eski haline getiremezsiniz. entropi bizim kırmızı çizgimizdir, şu evrende yapamayacağımız bütün eylemlerin listesidir.
Kesinlikle aşağıya yazacağım şeyler değildir;
- parfüm
- kolye
- t-shirt
- bileklik
Biraz yaratıcı olun amk! Hiçbir bok bilmiyorsanız yerden bir taş alın o taşa bir anlam katın onu verin (ama yanında katın anlamı. Mal gibi ben buna evde anlam kattım diye kaya parçası vermeyin hatunun eline. Taş devrinde değiliz!)
- parfüm
- kolye
- t-shirt
- bileklik
Biraz yaratıcı olun amk! Hiçbir bok bilmiyorsanız yerden bir taş alın o taşa bir anlam katın onu verin (ama yanında katın anlamı. Mal gibi ben buna evde anlam kattım diye kaya parçası vermeyin hatunun eline. Taş devrinde değiliz!)
türkçe karşılığı "zorlukları aşarak yıldızlara ulaşmak" olan yarmış haggard parçası. bestesi kadar sözleri de epey coşkuludur. avrupa'nın karanlık çağlardan kurtuluşunu, tarihin hiçbir evresinde görülmemiş bir ışığı yakalayışını anlatır. şarkı sözlerinden bir pasaj şöyledir:
"Eski zindan tüm ışıklardan gizliydi.
13 mum karanlığı aydınlatmıştı.
Gölgeler duvarda kendi oyunlarını oynuyorlar
Ve parlak ateş kemeri dolduruyor.
Şimdi gecenin adımlarıyla gün doğumu kırılacak.
Yeni çağda bilimin sessizce uyanışı
Eski teori yalanlanmıştı.
Evrenin gücü beni ait olduğum yere götürecek"
albüm kapağındaki uzaklara bakan galileo portresi her şeyi anlatıyor aslında.
"Eski zindan tüm ışıklardan gizliydi.
13 mum karanlığı aydınlatmıştı.
Gölgeler duvarda kendi oyunlarını oynuyorlar
Ve parlak ateş kemeri dolduruyor.
Şimdi gecenin adımlarıyla gün doğumu kırılacak.
Yeni çağda bilimin sessizce uyanışı
Eski teori yalanlanmıştı.
Evrenin gücü beni ait olduğum yere götürecek"
albüm kapağındaki uzaklara bakan galileo portresi her şeyi anlatıyor aslında.
Ruhsal alanda entropiyi durduran ya da tersine çevirmeye çalışan yegane şey aşktır. Gerisi, çocukluktan kalan o tam ve büyük bir graniti kıran, bozan, ufalayan, aşındıran yaşam tecrübesi eseri hislerdir. İnsanın çocukluğunda inandığı masal, en fazla taş tabletlere yazılmış kadim inanış-aldanış hikayelerine döner. Oysa aşk toplar, düzenler, enerji akışını tersine çevirir.
Doğum günü Pastasının son dilimini ufaklığa verip "sen ye. ben zaten pasta sevmiyorum" dediğim andır.
10 lira 92 kuruş fiyatıyla gönüller kazandırır.
"ben sana mecburum" diyor lan adam, var mı ötesi?
zenginsozluk.com/foto
"ben sana mecburum" diyor lan adam, var mı ötesi?
zenginsozluk.com/foto
içine dolma kalem ile bir öykünüzü yazdığınız vintage tarzı not defteri.
bundan önceki sözlüklerde "fyodorwell" (fyodor + orwell) nickini kullanıyordum. arkadaşımla birlikte burayı bir süre izledik. seviyenin gayet yüksek olduğunu anlayınca hemen hesap açtık. eski nicklerimiz pek uğursuz oldu bizim için. burada da kalıcı olmak istediğimiz için farklı nickler aldık. ben bu yüzden "lord fyodor" nickini aldım. benim hikayem bu kadar.
sevgiliyle telefonda konuşurken odada beş dakika boyunca telefon aramışlığım var. en son "nerede ulan benim bu telefon" dediydim. kız da "fyodor salak mısın sen yaa." demişti. orada çaktım köfteyi.
edit: eski sevgili.
edit: eski sevgili.
Daha ilkokuldaydım, eve telefonla su sipariş edilecekti. Ben hemen gönüllü oldum, o yaştaki bir çocuk için telefonla sipariş vermek falan hep önemli meseleler ya hani. Telefonun ucundaki adama, evimizin zaten güç bela ezberlediğim adresini söylerken sonuna şehir detayını da ekledim. Annem günlerce dalga geçti benimle. Çok pis utanmıştım be.
Hâlâ ara ara anımsatır bana, artık eşşşek kadar olduğum için birlikte gülüyoruz tabii.
Hâlâ ara ara anımsatır bana, artık eşşşek kadar olduğum için birlikte gülüyoruz tabii.
sevgilimden ayrılmışım
canım nasıl sıkkın
ulaaaaaa onca senemi vermişem, hani evlenecektiq triplerindeyim
aylardan ramazan
galata'nın karşısına oturdum
açtım biramı
bir fırt alıyom, sonra arkama zulalıyorum
(istanbul'da kalmadı böylesine düşünceli adamlar)
bir yandan yanımdaki şarapçı dayı şarkı söylüyo
bir yandan galatayı seyrediyorum
gün batımı
kuşlar martılar falan derken, aleyna tilkinin bana tip tip baktığını gördüm.
''ouff napıyo mu mal'' diye beni süzüyo resmen.
çektim bi fırt daha
ne bakıyon dedim
sen bana ne bakıyon dedi
hiiç, sen bakınca baktım dedim.
hee tamam o zaman dedi.
sonra dağıldık.
not: yaşanmıştır.
canım nasıl sıkkın
ulaaaaaa onca senemi vermişem, hani evlenecektiq triplerindeyim
aylardan ramazan
galata'nın karşısına oturdum
açtım biramı
bir fırt alıyom, sonra arkama zulalıyorum
(istanbul'da kalmadı böylesine düşünceli adamlar)
bir yandan yanımdaki şarapçı dayı şarkı söylüyo
bir yandan galatayı seyrediyorum
gün batımı
kuşlar martılar falan derken, aleyna tilkinin bana tip tip baktığını gördüm.
''ouff napıyo mu mal'' diye beni süzüyo resmen.
çektim bi fırt daha
ne bakıyon dedim
sen bana ne bakıyon dedi
hiiç, sen bakınca baktım dedim.
hee tamam o zaman dedi.
sonra dağıldık.
not: yaşanmıştır.
Çıtı pıtı yeni yazarımız, çiçeği burnunda. Bendeki çağrışımı bu yönde oldu, yanılıyorsam da affola.
âdetsel ve prosedürsel hediyelerimiz de şöyle:
(bkz: zengin sözlük manifestosu)
(bkz: entry girme rehberi)
âdetsel ve prosedürsel hediyelerimiz de şöyle:
(bkz: zengin sözlük manifestosu)
(bkz: entry girme rehberi)
vaktiyle hayden christensen'in de oynamış olduğu dizinin ismi. manidar bir şekilde akıllara direk şunu getirir:
zenginsozluk.com/foto
anlayan anladı bile.
(bkz:i am the high ground)
zenginsozluk.com/foto
anlayan anladı bile.
(bkz:i am the high ground)
insan hakları namına hiçbir şeyin bulunmadığı bir orta doğu ülkesi.
marksistlere göre, sosyalizmin bir sonraki aşaması komünizmdir. sosyalizmde devlet vardır, ismi de proletarya diktatörlüğüdür. komünizm ise devlet kavramının dünya çapında aşıldığı kolektif bir insan topluluğunu işaret eder. üzerine en fazla kitap yazılmış olan iki konu da sosyalizm ve komünizmdir. fakat bana kalırsa ikisi de asılsızdır.
içerisinde %99 saflıkta meth pişiren bir adet ruh hastası barındıran dizi. her bölümün başında "previously on amc's breaking bad" cümlesini duymak ayrı bir haz verirdi. hey gidi günler.
aşmış alman metal grubu. fantastik hikayeler ve mitolojik ögelerden yararlanarak çok çılgın şarkılar yapar bu grup. en bilinen albümü nightfall in middle-earth'tür. o albüm resmen tolkien evrenine adanmıştır. özellikle silmarillion etkisi sıkça görülür.
(bkz:sanat nedir nasıl yapılır)
(bkz:sanat nedir nasıl yapılır)
Kamarasından çıkıp sözlüğe teşrif etmiş yeni yazarımız.
Buyursunlar:
(bkz: zengin sözlük manifestosu)
(bkz: entry girme rehberi)
Buyursunlar:
(bkz: zengin sözlük manifestosu)
(bkz: entry girme rehberi)
Anti kozmik satanizm'de ay tanrıçası ve baş şeytan Lucifer'in ilk aşkıdır. Her zaman kendi bildiğini okuyan, güçlü, zeki, güzel, kendini beğenmiş ve yalnız olmayı seven bir şeytan. Lucifer lilith'i, yahweh tarafından (kendi teklifiyle) Dünya'nın hükümdarı olarak seçilen Naamah isimli bir şeytan ile aldatınca Lilith, kendisini diğer tanrılardan tamamen soyutlar. Aslında bir hususun bilinmesi çok önemli. isterseniz buradan gireyim;
Temple of the black light'ın kurucusu üstad frater nemidial, hazreti isa'nın, insanoğlunun dünya üzerindeki yaşam formundan hatta ve hatta prehistorya döneminden çok daha önce venüs gezegeninin kralı olan baal şeytanının ta kendisi olduğunu söyler. baal, insanlar yokken venüs üzerinde yaşayan iblislerin hükümdarlığını yapıyordu. kliffotik yaşam döngüsü ile venüs dümdüz olup hayat ve varlık hazinesi dünya gezegenine kaydığında şeytan baal bir daha tanrı-kral görevini yahweh'den almak istemedi. yahweh, baş şeytan lucifere itimat ediyordu. çünkü en yakın dostu o'ydu. dünyanın yönetimini ele alacak kişi için onun görüşünü aldı. lucifer, o sıralar lilith'den habersiz gizliden gizliye yakınlaştığı metresi olan adramelech'in (ins. Lemech'in) kızı naamah'ı önerdi ve insanoğlunun başına dişil bir tanrı olan naamah getirildi. dünya var olduktan sonra uzun süreler geçti. ve bakıldı ki naamah üzerine düşen bu kutsal görevi sürekli aksatıyor, insanlar arasında bozgunculuk, adaletsizlik, savaş kan ölüm keder almış başını gidiyordu. naamah'ın bu tutumundan dolayı yahweh ile lucifer'in arası açılmış ve lucifer, kibrinden dolayı yahweh'i tamamen terk etmişti. baal, lucifer ile yahweh'in dünyada olup biten bu acı tabloya kayıtsız kalışına daha fazla dayanamadı ve bir insan kılığına girerek yeryüzüne indi. unutkan metres naamah'ın kontrolündeki başıboş insanları çekidüzene sokmak ve yahweh (allah) için yaşamaları gerektiğini dikte etmek adına gece gündüz çalıştı. ömrünün son anında lucifer tarafından kandırılan musa ümmeti yahudilerce çarmıha gerildiği esnada yahweh'in kendisini göğe çekmesiyle hazreti isa yani baal fiziksel olarak ölmekten kurtuldu. ve yahweh o gün lucifer'e, yoldan çıkardığı insanları kurtarmak adına baal'i bir gün yeryüzüne tekrar göndereceğine söz verdi.
Yahweh, bundan sonra artık kendilerine mutlak itaat etmeleri konusunda her birinden söz almak adına lucifer ve naamah dışında emrindeki 9 büyük şeytanı yanına çağırdı. Çünkü kendisi ile Lucifer arasında büyük bir kutuplaşma olmuştu ve onların bir seçim yapmasını istiyordu. Baal cepteydi zaten. Ancak lilith kendisine sıra geldiğinde tanrı yahweh'i, zamanında kendisine bahşedilmesi gerektiğini düşündüğü görevi naamah'a vermesinden dolayı reddetti ve kovuldu. Lucifer'in yanına da bir daha dönmedi..
Yahweh'in lilith'e biçtiği kliffotik yaşam döngüsündeki rol, onu aşağılar niteliktedir. Nitekim varlık akışının yönü dünya'dan mars'a yani naamah'tan asmodeus'a doğru seyredeceği için lilith pas geçilmiş olacak ve samanyolu galaksisinin yıkımına değin Lilith ("yaşam ve ölümün" lucifer'in ikamet ettiği plüton'a gelene kadar) ay'da yalnız başına takılmaya mahkum olacaktır. Hem de ölümüne nefret ettiği naamah'ın saltanatında bir parça, bir iz olarak.
Bu kıssalar hep liber azerate'den. Yahudi mistisizmi biraz daha farklı. Zohar mesela, kabil habil'i öldürüp havva ile adem 130 sene ayrı kalınca lilith ve naamah'ın birbirlerinden habersizmiş gibi davranarak bir kaç defa adem'in yanına bir insan formunda yeryüzüne inerek adem ile cinsel ilişkiye girdiğini ve çocuklarını taşıdığını; dünya üzerinde bir şekilde soylarını devam ettirdiklerini ve bir rekabet halinde olduklarını anlatmaktadır.
Temple of the black light'ın kurucusu üstad frater nemidial, hazreti isa'nın, insanoğlunun dünya üzerindeki yaşam formundan hatta ve hatta prehistorya döneminden çok daha önce venüs gezegeninin kralı olan baal şeytanının ta kendisi olduğunu söyler. baal, insanlar yokken venüs üzerinde yaşayan iblislerin hükümdarlığını yapıyordu. kliffotik yaşam döngüsü ile venüs dümdüz olup hayat ve varlık hazinesi dünya gezegenine kaydığında şeytan baal bir daha tanrı-kral görevini yahweh'den almak istemedi. yahweh, baş şeytan lucifere itimat ediyordu. çünkü en yakın dostu o'ydu. dünyanın yönetimini ele alacak kişi için onun görüşünü aldı. lucifer, o sıralar lilith'den habersiz gizliden gizliye yakınlaştığı metresi olan adramelech'in (ins. Lemech'in) kızı naamah'ı önerdi ve insanoğlunun başına dişil bir tanrı olan naamah getirildi. dünya var olduktan sonra uzun süreler geçti. ve bakıldı ki naamah üzerine düşen bu kutsal görevi sürekli aksatıyor, insanlar arasında bozgunculuk, adaletsizlik, savaş kan ölüm keder almış başını gidiyordu. naamah'ın bu tutumundan dolayı yahweh ile lucifer'in arası açılmış ve lucifer, kibrinden dolayı yahweh'i tamamen terk etmişti. baal, lucifer ile yahweh'in dünyada olup biten bu acı tabloya kayıtsız kalışına daha fazla dayanamadı ve bir insan kılığına girerek yeryüzüne indi. unutkan metres naamah'ın kontrolündeki başıboş insanları çekidüzene sokmak ve yahweh (allah) için yaşamaları gerektiğini dikte etmek adına gece gündüz çalıştı. ömrünün son anında lucifer tarafından kandırılan musa ümmeti yahudilerce çarmıha gerildiği esnada yahweh'in kendisini göğe çekmesiyle hazreti isa yani baal fiziksel olarak ölmekten kurtuldu. ve yahweh o gün lucifer'e, yoldan çıkardığı insanları kurtarmak adına baal'i bir gün yeryüzüne tekrar göndereceğine söz verdi.
Yahweh, bundan sonra artık kendilerine mutlak itaat etmeleri konusunda her birinden söz almak adına lucifer ve naamah dışında emrindeki 9 büyük şeytanı yanına çağırdı. Çünkü kendisi ile Lucifer arasında büyük bir kutuplaşma olmuştu ve onların bir seçim yapmasını istiyordu. Baal cepteydi zaten. Ancak lilith kendisine sıra geldiğinde tanrı yahweh'i, zamanında kendisine bahşedilmesi gerektiğini düşündüğü görevi naamah'a vermesinden dolayı reddetti ve kovuldu. Lucifer'in yanına da bir daha dönmedi..
Yahweh'in lilith'e biçtiği kliffotik yaşam döngüsündeki rol, onu aşağılar niteliktedir. Nitekim varlık akışının yönü dünya'dan mars'a yani naamah'tan asmodeus'a doğru seyredeceği için lilith pas geçilmiş olacak ve samanyolu galaksisinin yıkımına değin Lilith ("yaşam ve ölümün" lucifer'in ikamet ettiği plüton'a gelene kadar) ay'da yalnız başına takılmaya mahkum olacaktır. Hem de ölümüne nefret ettiği naamah'ın saltanatında bir parça, bir iz olarak.
Bu kıssalar hep liber azerate'den. Yahudi mistisizmi biraz daha farklı. Zohar mesela, kabil habil'i öldürüp havva ile adem 130 sene ayrı kalınca lilith ve naamah'ın birbirlerinden habersizmiş gibi davranarak bir kaç defa adem'in yanına bir insan formunda yeryüzüne inerek adem ile cinsel ilişkiye girdiğini ve çocuklarını taşıdığını; dünya üzerinde bir şekilde soylarını devam ettirdiklerini ve bir rekabet halinde olduklarını anlatmaktadır.
nazmi kal'ın 'atatürkle yaşadıklarını anlattılar' kitabında atatürk'ün,
kendisine gelen mektuplar arasında sorulan "en sevdiğiniz çiçek nedir?" sorusuna yazdığı cevap: 'keskin kokulu karanfil'
kendisine gelen mektuplar arasında sorulan "en sevdiğiniz çiçek nedir?" sorusuna yazdığı cevap: 'keskin kokulu karanfil'
Bir başka varlığa duyulan his.
Sevginin türlerine ilişkin ilk psikiyatri dalında çalışma Sigmund Freud tarafından yapılmıştır. Freud, sevginin her türlüsünün kaynağının cinsellik olduğunu öne sürer. Bu görüşüyle çok büyük eleştirilere maruz kalsa da, biyolojik olarak sevginin, hormonlar ya da kimyasallar bakımından cinsellikten başka bir kaynağı yoktur. Freud'a göre sevginin bütün diğer türleri (aile sevgisi, tanrı sevgisi) uygarlıkla gelişen yüceltmelerin sonucudur ve cinsellikten türemiştir.
Sevginin türlerine ilişkin ilk psikiyatri dalında çalışma Sigmund Freud tarafından yapılmıştır. Freud, sevginin her türlüsünün kaynağının cinsellik olduğunu öne sürer. Bu görüşüyle çok büyük eleştirilere maruz kalsa da, biyolojik olarak sevginin, hormonlar ya da kimyasallar bakımından cinsellikten başka bir kaynağı yoktur. Freud'a göre sevginin bütün diğer türleri (aile sevgisi, tanrı sevgisi) uygarlıkla gelişen yüceltmelerin sonucudur ve cinsellikten türemiştir.
Yaşanmışlığı ele veren ve zarifliğin yegane simgesi olarak gördüğüm eller.
Hatta daha şairane bir şekilde anlatmak gerekirse:
"Ellerin, ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi...
Ellerinden belli olur bir kadın.
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin, ellerin ve parmakların."
Hatta daha şairane bir şekilde anlatmak gerekirse:
"Ellerin, ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi...
Ellerinden belli olur bir kadın.
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin, ellerin ve parmakların."
kimi yere bakar kiminin semadadır gözleri.
bazen giyimidir bazense dumur eden sözleri.
ah bilinseydi keşke bir bakışta özleri
avni der en mühimi daim olan közleri.
bazen giyimidir bazense dumur eden sözleri.
ah bilinseydi keşke bir bakışta özleri
avni der en mühimi daim olan közleri.
Melatonin hormonu artışıyla geldiğini anladığımız vücudun dinlenmesi ve toparlanması için son derece önemli olay. Melatonin hormonu pineal bezde triptofan aminoasidinin serotonine, onun da melatonine dönüşmesiyle oluşur. Melatonin hipotalamusta bulunan suprakiazmatik nukleusun kontrolü altında çalışır. Gözdeki retina bölümü ışık durumunu beyine iletir ve buradaki suprakiazmatik nükleus ışık durumuna göre pineal bezden melatonin hormonu salgılatır. bu yüzdendir ki ışıklı ortamlarda uykumuz daha zor gelirken karanlık ortamlarda daha rahat uyuruz.
"Çünkü bütün sarhoşluklar biraz
Freud'un alkolsüz sayıklamalarıdır" (bkz:Zekai Özger)
Freud'un alkolsüz sayıklamalarıdır" (bkz:Zekai Özger)