(bkz:menkıbelerle islam)
rakıyı tek içip, köprüyü bir başınıza geçesiniz diye kendini sevdirenlere biliyorum şarkısını yapmış kadın. seviyorum bu kadını, değişik ama vasat kafalar yaşasa da idare ediyor.
kaynananın son nefesi kadar tatlı, efil efil vuran bir sonbahar esintisi kadar keyif verici ve saçları rüzgara dağılan bir afet kadar baş döndüren.. hayatın yaşamaya değer yanı.
bir dönemler kaan çaydamlı ve mete avunduk beraberliğiyle yapılan kent fm'deki bir radyo programı. çocukluk zamanlarımda vardı bu, tabii çok sonraları kayıtlardan, şuradan buradan dinleyip keyiflenmedik değil.
filminden sonra özellikle yurdum gencoları bir dönem bunun tribinden kolay kurtulamadı. çorum barlar sokağında kaybetmiş oldukları kadınları bağlanamıyor oluşlarına ve sikko giden hayatlarını alkolün ızdırabına dayandırsalar da aslında iş ondan çok farklıydı, neyse ki kim ulan bu erol egemen diye dibinizde biten tipler azaldı zamanla.
filminden sonra özellikle yurdum gencoları bir dönem bunun tribinden kolay kurtulamadı. çorum barlar sokağında kaybetmiş oldukları kadınları bağlanamıyor oluşlarına ve sikko giden hayatlarını alkolün ızdırabına dayandırsalar da aslında iş ondan çok farklıydı, neyse ki kim ulan bu erol egemen diye dibinizde biten tipler azaldı zamanla.
özellikle yeni doğmuş erkek çocuklarının uzak tutulması gereken insan türü. rıfat enişte var çevremde ondan biliyorum, geçen muhittin dayının çocuğunu bir verdik eline anında pipisini kopardı, hiç hoş olmadı.
üst üste iki fincandan fazla tüketildiğinde ağzınızdan salyalar akıtan ve boş gözlerle hayata bakmanıza sebep olan sikimsonik çay türü. çok tüketip metabolizmam hızlansın, şuramdaki ödemi de bir atayım derken sakata gelmeyin, dikkatli tüketin.
deli kadın aysel'in sözlerini yazdığı ve demet sağıroğlu'nun seslendirdiği ağır roman film müziklerinden.
sözleri;
bir vurgun bu sevda
günsüz başlar gecem
uzanırken sana ah
tükendi bu beden
yüreğim bir sürgün
varmaz yolum sana
ölümsüz dünyana ah
ecel ol al beni
nefessiz zordayım zamansız bir mekanda
çıkmaz bir yoldayım, amansız isyanda
ecelim ol benim, koynunda sar beni
aşk ölüm yaz bana, sonsuza al beni
sözleri;
bir vurgun bu sevda
günsüz başlar gecem
uzanırken sana ah
tükendi bu beden
yüreğim bir sürgün
varmaz yolum sana
ölümsüz dünyana ah
ecel ol al beni
nefessiz zordayım zamansız bir mekanda
çıkmaz bir yoldayım, amansız isyanda
ecelim ol benim, koynunda sar beni
aşk ölüm yaz bana, sonsuza al beni
başrollerini şener şen ve uğur yücel'in paylaştığı, yavuz turgul yönetmenliğindeki bu film türk sinema tarihi açısından bir dönüm noktasıdır.
eşkıya; en yakın arkadaşının ihanetine uğrayarak hapse düşen eski bir eşkıyanın, sevdiği kadına tekrar ulaşabilmek için verdiği mücadeleyi anlatıyor.
aslında şu replik tam da filmi özetliyor dersek yanılmış olmayız;
"keje.. keje.. beni hapiste vurdular keje, ölmedim, hastalandım, bir ciğerimi orada bıraktım, gene ölmedim. çok dövdüler beni, kan kustum, ama ölmedim. yaşadım... seni bir kez daha görebilmek için yaşadım..."
filmin müzikleri erkan oğur üstada ait, ayrıca bar sahnesinde uğur yücel'in karanlığın içinden şarkısı da es geçilmeyecek bir detay.
kadrosunda ise şu isimler mevcut;
şener şen
uğur yücel
sermin şen
özkan uğur
kamuran usluer
güven hokna
necdet mahfi ayral
kayhan yıldızoğlu
yeşim salkım
kemal inci
settar tanrıöven
ümit çırak
rıza sönmez
kurtcebe turgul
celal perk
can yılmaz
melih çardak
romina
kezban altuğ
ülkü duru
eşkıya; en yakın arkadaşının ihanetine uğrayarak hapse düşen eski bir eşkıyanın, sevdiği kadına tekrar ulaşabilmek için verdiği mücadeleyi anlatıyor.
aslında şu replik tam da filmi özetliyor dersek yanılmış olmayız;
"keje.. keje.. beni hapiste vurdular keje, ölmedim, hastalandım, bir ciğerimi orada bıraktım, gene ölmedim. çok dövdüler beni, kan kustum, ama ölmedim. yaşadım... seni bir kez daha görebilmek için yaşadım..."
filmin müzikleri erkan oğur üstada ait, ayrıca bar sahnesinde uğur yücel'in karanlığın içinden şarkısı da es geçilmeyecek bir detay.
kadrosunda ise şu isimler mevcut;
şener şen
uğur yücel
sermin şen
özkan uğur
kamuran usluer
güven hokna
necdet mahfi ayral
kayhan yıldızoğlu
yeşim salkım
kemal inci
settar tanrıöven
ümit çırak
rıza sönmez
kurtcebe turgul
celal perk
can yılmaz
melih çardak
romina
kezban altuğ
ülkü duru
"her hayatın bir ağırlığı vardır koçum, seninki kaç tartıyor?"
"zamanı kim okşayabilir ki?"
"madde mi ağır, mana mı?"
"o bin tılsımlı anın çarşafından ağır ağır geçirirken hayatını, bilemezdi üç tekerlekli bisikletin karanlığa takla atacağını."
"ruhum calkanalıyo be."
- nasıl söyleyeyim, bilmiyorum. tapıyorum sana, hastayım.
- geçmiş olsun.
"manitalar gece güzelleşir."
(bkz:ağır roman)
"zamanı kim okşayabilir ki?"
"madde mi ağır, mana mı?"
"o bin tılsımlı anın çarşafından ağır ağır geçirirken hayatını, bilemezdi üç tekerlekli bisikletin karanlığa takla atacağını."
"ruhum calkanalıyo be."
- nasıl söyleyeyim, bilmiyorum. tapıyorum sana, hastayım.
- geçmiş olsun.
"manitalar gece güzelleşir."
(bkz:ağır roman)
"nagini nagini zalımey, geldi geçti halımey" sözleriyle devam eden bir halk türküsü.
eğer sekiz yaşındaysanız ve aşıksanız hayat gerçekten zor diyordu en son baktığımda, aradan zaman geçmiş o hala sekiz yaşında.
dhkp-c'li olduğunu bilmek bile bu kıza terörist demek için yeterli etmen, polisle çatışmaya girmesi ya da daha önce kazım bozat cinayetinde aktif rol alması gibi etmenleri saymaya gerek bile yok.
peki bu hanım kızımız nerede öldürülüyor tam olarak;
tikko üyesi bir örgüt mensubunun evinde.
tikko militanlarının şimdiki pkk militanlarıyla aynı özellikleri taşıdığından bahsetmeye bile gerek yok, terör örgütü, sözde devrimci aslen terörist mensuplara sahip sikko bir örgüt işte.
ha tabii terör örgütü üyesi olsanız da devrimci sıfatını ekleyince şirin görünüyorsunuz, çoluk çocuğun hakkını aramak için sıla gibi çocukları çatıştırmak sorun teşkil etmiyor. devrim bunu gerektiriyor çünkü askdlfgnsgdnlk
bu kız teröristti ve öldü, polis yaraladı sonra öldü ya da kafasına sıktı öyle öldü fark etmiyor neticede öldü. bir terörist öldü diye üzüleceksek ancak bu kıza üzülebiliriz.
peki bu hanım kızımız nerede öldürülüyor tam olarak;
tikko üyesi bir örgüt mensubunun evinde.
tikko militanlarının şimdiki pkk militanlarıyla aynı özellikleri taşıdığından bahsetmeye bile gerek yok, terör örgütü, sözde devrimci aslen terörist mensuplara sahip sikko bir örgüt işte.
ha tabii terör örgütü üyesi olsanız da devrimci sıfatını ekleyince şirin görünüyorsunuz, çoluk çocuğun hakkını aramak için sıla gibi çocukları çatıştırmak sorun teşkil etmiyor. devrim bunu gerektiriyor çünkü askdlfgnsgdnlk
bu kız teröristti ve öldü, polis yaraladı sonra öldü ya da kafasına sıktı öyle öldü fark etmiyor neticede öldü. bir terörist öldü diye üzüleceksek ancak bu kıza üzülebiliriz.
işte bunlar hep seks kuramının kurucusu şahsiyet. bir şekilde her olayı cinselliğe bağlamayı nasıl başarıyor diye sorasım geliyor bazen ama dönüp bakınca dünyaya çok da garipsemiyorum.
neden bu kadar önem arz ettiğini algılayamadığım olgu. hayır sanırsın ki herkesler bir koala bir sarılma furyasıdır almış başını gidiyor. anlayın artık şunu sarılmakla değil savaşmakla yol alacağız.
avustralya'ya özgü otçul ve ağaçta yaşayan bir keseli memeli hayvan türü. inanılmaz derecede üşengeç oluşları ve bu sebepten üremeye pek hevesli olmamaları yüzünden nesilleri neredeyse tükenmek üzere.
bir de tüm gün okaliptüs yaprağı yemeleri yüzünden kafaları güzel gezer bu arkadaşlar, öyle ki bazıları sarıldıkları ağaçtan uyanınca bir an idrak kaybına uğrayıp yere çakılarak can verir. bana sorarsanız hayvanlar aleminin en kral üyesi koala'dır. bir koala candır, ciğerdir, çok şeydir özünde.
bir de tüm gün okaliptüs yaprağı yemeleri yüzünden kafaları güzel gezer bu arkadaşlar, öyle ki bazıları sarıldıkları ağaçtan uyanınca bir an idrak kaybına uğrayıp yere çakılarak can verir. bana sorarsanız hayvanlar aleminin en kral üyesi koala'dır. bir koala candır, ciğerdir, çok şeydir özünde.
emrah serbes'İn sokağın çocukları müptezelleri anlattığını sandığı kitabı. sandığı diyorum çünkü anlattığı adamların müptezellerle uzaktan yakından alakaları yok, bir kaç fiyakalı tasvir, bir iki dandik kayıpla kotarılmayacak bir mevzu bu. olmamış kısacası, yine de içinde geçen bir kaç cümle için saklanabilir ama en fazla o kadar.
gönül İşleri bakanlığı'nda basın müşaviri dövüş ustası fu, başkalarının intikamını alarak hayatını kazanan gıcırbey, tarih öğretmeni dilber şebnem şibumi, padişah yorganları satıcısı enver paşa, dul gangster hayati tehlike, mr. spock, abdülcabbar, ruhiye hanım, papağan huduni, cin jajha, atom bombacıyan, uçan kız, abidin dandini, leyla kalahari... gibi fantastik karakterler barındıran, janti bir murat menteş romanı.
1988 yılında miika tenkula, sami lopakka, vesa ranta ve lari kylmänen tarafında kurulan ve 2005 yılında dağılan melodic death metal grubu.
grubun diskografisi şöyle;
1990 when death joins us demo
1991 rotting ways to misery demo
1991 shadows of the past albüm
1992 journey to pohjola demo
1993 north from here albüm
1994 the trooper ep
1994 amok albüm
1995 love and death ep
1996 down albüm
1998 frozen albüm
2000 crimson albüm
2002 the cold white light albüm
2005 the funeral album albüm
2006 buried alive konser - dvd
bunlara ek olarak da 2009 yılında sadece 4000 adet basılan; coffin - the complete discography yer alır.
grubun diskografisi şöyle;
1990 when death joins us demo
1991 rotting ways to misery demo
1991 shadows of the past albüm
1992 journey to pohjola demo
1993 north from here albüm
1994 the trooper ep
1994 amok albüm
1995 love and death ep
1996 down albüm
1998 frozen albüm
2000 crimson albüm
2002 the cold white light albüm
2005 the funeral album albüm
2006 buried alive konser - dvd
bunlara ek olarak da 2009 yılında sadece 4000 adet basılan; coffin - the complete discography yer alır.
her daim kaybetmeye mahkum olan insandır. ben buna bir tür kişilik gevşekliği olarak bakıyorum, bir şeyler yerine oturmamış gibi sanki. hayır veya sana ne diyemiyorsa bir insan eksik kalıyor gözümde, tam olmamış bu diyorum.
format aykırılığı görülüp silinen entrylerin, yazar tarafından formata uygun hale getirilmesiyle mümkün olan süreç.
canlandırma işlemi şu aşamaları taşıyor;
6. zengin sözlük format ve kurallarına uygunluk taşımayan entryler silinir. entrysi silinen yazar, silinen her bir entry için ancak bir defaya mahsus olmak üzere canlandırma talebinde bulunabilir. canlandırma talebi için söz konusu entrynin yazarca formata uygun olacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. canlandırma talebinden sonra moderasyon tarafından incelenen entry hala formata aykırılık taşıdığı takdirde geri dönüşü olmayacak şekilde silinecektir.
(bkz:zengin sözlük manifestosu)
canlandırma işlemi şu aşamaları taşıyor;
6. zengin sözlük format ve kurallarına uygunluk taşımayan entryler silinir. entrysi silinen yazar, silinen her bir entry için ancak bir defaya mahsus olmak üzere canlandırma talebinde bulunabilir. canlandırma talebi için söz konusu entrynin yazarca formata uygun olacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. canlandırma talebinden sonra moderasyon tarafından incelenen entry hala formata aykırılık taşıdığı takdirde geri dönüşü olmayacak şekilde silinecektir.
(bkz:zengin sözlük manifestosu)
kanas diye tabir edilen keskin nişancı tüfeği.
zenginsozluk.com/foto
fotoğrafta gördüğünüz bebek ile ilk tanışma fırsatım acemi birliğinde olmuştu. 200 mt atışlarında 3 atışın üç köşe teşkil marifetiyle kağıdımda toplandığını gören bölük komutanının; "artık sen de bu sevimli bebeği sevebilir, onunla bin bilemedin dokuzyüzdoksandokuz atlılar kadar şen olabilirsin" demesiyle. tabii ki bu kadar uzun konuşmamıştı lakin yine de bu minvalde bir şeyler söylemişti. ilk elime almamla bebeğe aşık olmam çok sürmedi. artık kendimden bir parça bilip eğitim sonlarında ayrılırken gözlerimden yaşlar dökülmesi olağan hale gelmişti.
tabii her ne kadar usta birliğinde kullanma şansımız olmasa da eğitimlerde yaptığım atışlar dün gibi aklımdadır. o geri tepmede ki asalet, o namludan ayrılan çekirdeğin rüzgarla sevişme sesi, o toprağa saplanış anı... anlayamazsınız.
seni çok özledim bebeğim.
zenginsozluk.com/foto
fotoğrafta gördüğünüz bebek ile ilk tanışma fırsatım acemi birliğinde olmuştu. 200 mt atışlarında 3 atışın üç köşe teşkil marifetiyle kağıdımda toplandığını gören bölük komutanının; "artık sen de bu sevimli bebeği sevebilir, onunla bin bilemedin dokuzyüzdoksandokuz atlılar kadar şen olabilirsin" demesiyle. tabii ki bu kadar uzun konuşmamıştı lakin yine de bu minvalde bir şeyler söylemişti. ilk elime almamla bebeğe aşık olmam çok sürmedi. artık kendimden bir parça bilip eğitim sonlarında ayrılırken gözlerimden yaşlar dökülmesi olağan hale gelmişti.
tabii her ne kadar usta birliğinde kullanma şansımız olmasa da eğitimlerde yaptığım atışlar dün gibi aklımdadır. o geri tepmede ki asalet, o namludan ayrılan çekirdeğin rüzgarla sevişme sesi, o toprağa saplanış anı... anlayamazsınız.
seni çok özledim bebeğim.