- alo acil instagram destek hattı mı?
+ evet ablacım ne lazım?
- ya ben şu an evde çizgili pijamamla oturuyorum. fakat beni şu an lüks bir restoranda sanmaları lazım. hani şöyle first class bir restoran tabağı fotoğrafı olsa fena olmaz.
+ ablacım lüks restoran fotoğraf stoğu bitti. zaten azdı. bizim eleman bir restoranın mutfağına aşçı yardımcısıyım diye gizlice girip çekmişti o fotoğrafları. merak etmeyin. yenilerini çekeceğiz yakında. şu an maalesef yok.
- hmm... o zaman... boğazda lüks tekne turu yaparken çekilmiş boğaz manzarası falan var mı?
+ var ablacım ama gündüz çekilmiş olanı var. fotoğrafı gündüz paylaşmanız lazım. hatta şöyle saat 14 gibi falan...
- bana şimdi, şu an lazım diyorum! gece yok mu?
+ aaa bi dakka... restoran stoğu bitmemiş. elimizde son 1 adet fotoğraf var. nusr-et'te sıra beklerken çekilmiş bir gece fotoğrafı var.
- hmm... benim evim pendik'te ama olsun... gezmeye gidemez miyim? tamam. nusr-et fotoğrafı olsun. fotoğrafı paylaşırken "off sıra da bekle bekle geçmiyor" falan yazarım açıklamaya.
+ tamam ablacım. 5 tl'den bırakıyorum fotoğrafı.
- 5 mi? çok pahalı. biraz indirim yap.
+ ya ablacım biz ne kadar uğraşıyoruz bu fotoğrafları çekmek için sen biliyor musun? mesela bizim eleman nusr-et'e gitti. sıra beklerken bu fotoğrafı çekti. sırası gelmeden sırayı terketti kaçtı gitti. bu fotoğrafın arka planında koskoca bir emek var emek...
- iyi tamam tamam! 5 tl'ye alıyorum.
+ tamam ablacım. fotoğrafı gönderiyorum. istersen bir sürü starbucks fotoğrafı var. onlardan da göndereyim. arada kullanırsın.
- onlar kaça?
+ bunlar promosyon ablacım. ilk müşterilerimize hediye olarak gönderiyoruz. elimizde starbucks şubelerinin farklı açılarından çekilmiş 980 fotoğraf ve 586 ayrı isimde bardak fotoğrafı var.
- hmm iyi gönder.
(ben ne yazdım az önce? ne biçim bir senaryo lan bu? kafamda neler dönüyor böyle? okuduysanız teşekkürler...)
+ evet ablacım ne lazım?
- ya ben şu an evde çizgili pijamamla oturuyorum. fakat beni şu an lüks bir restoranda sanmaları lazım. hani şöyle first class bir restoran tabağı fotoğrafı olsa fena olmaz.
+ ablacım lüks restoran fotoğraf stoğu bitti. zaten azdı. bizim eleman bir restoranın mutfağına aşçı yardımcısıyım diye gizlice girip çekmişti o fotoğrafları. merak etmeyin. yenilerini çekeceğiz yakında. şu an maalesef yok.
- hmm... o zaman... boğazda lüks tekne turu yaparken çekilmiş boğaz manzarası falan var mı?
+ var ablacım ama gündüz çekilmiş olanı var. fotoğrafı gündüz paylaşmanız lazım. hatta şöyle saat 14 gibi falan...
- bana şimdi, şu an lazım diyorum! gece yok mu?
+ aaa bi dakka... restoran stoğu bitmemiş. elimizde son 1 adet fotoğraf var. nusr-et'te sıra beklerken çekilmiş bir gece fotoğrafı var.
- hmm... benim evim pendik'te ama olsun... gezmeye gidemez miyim? tamam. nusr-et fotoğrafı olsun. fotoğrafı paylaşırken "off sıra da bekle bekle geçmiyor" falan yazarım açıklamaya.
+ tamam ablacım. 5 tl'den bırakıyorum fotoğrafı.
- 5 mi? çok pahalı. biraz indirim yap.
+ ya ablacım biz ne kadar uğraşıyoruz bu fotoğrafları çekmek için sen biliyor musun? mesela bizim eleman nusr-et'e gitti. sıra beklerken bu fotoğrafı çekti. sırası gelmeden sırayı terketti kaçtı gitti. bu fotoğrafın arka planında koskoca bir emek var emek...
- iyi tamam tamam! 5 tl'ye alıyorum.
+ tamam ablacım. fotoğrafı gönderiyorum. istersen bir sürü starbucks fotoğrafı var. onlardan da göndereyim. arada kullanırsın.
- onlar kaça?
+ bunlar promosyon ablacım. ilk müşterilerimize hediye olarak gönderiyoruz. elimizde starbucks şubelerinin farklı açılarından çekilmiş 980 fotoğraf ve 586 ayrı isimde bardak fotoğrafı var.
- hmm iyi gönder.
(ben ne yazdım az önce? ne biçim bir senaryo lan bu? kafamda neler dönüyor böyle? okuduysanız teşekkürler...)