mutluluk

patriyot
Kapitalizmin dikte etttiği kurallar çerçevesinde, üzerine düşen rolü yerine getiren kişinin kendisini başarılı sayması ve bunun sonucunda mutlu olmasıdır.

Bizim kültürümüzde Önemli olan huzurdur.
monster degree
sonlu bir sürenin sonunda gerçekleşeceğini bildiğiniz planlara sahip olmak, hayallerinizi planlara dönüştürmüş olmanın huzurunu yaşamak.

belli bir yaştan sonra hayallerle değil ayakları yere sağlam basan planlarla şenleniyorsunuz.
essekar
mutluluk yakalayıp hayatını onun üzerinden şekillendirmene yarayan bir kavramdır ama hissedilmediği sürece etraftaki herkes için soyut bir kavram olarak görülür.ama unutmayın ki onu bir defa hissettiğinizi anladıgınız zaman uğrunda her şeyi yapabileceğiniz bir şey haline gelir
rakunzhell
sevdiğiniz bir müziği dinlerken hülyalara dalmaktır.
ilk defa bisiklet sahibi olmuş küçüğün, bisiklete dokunma anına şahit olmaktır.
fizik tedavi gören bir hastanın tekrar yürümeye başlarken ailesinin göz yaşlarını tutamamasını görmektir.
kaybettiğiniz bir yakınınızın rüyanızda sizi ziyaret etmesidir.
yardımcı olduğunuz ama hiç tanımadığınız bir insanın size, çocuğuna eder gibi dualar etmesini dinlemektir.
sevdiğiniz insanın yüzünü güldürecek hediyeyi almak için araştırma yapmaktır delicesine.
dibe vurduğunuz anda gelen sevgi dolu, sıcak bir mesajdır.
hiçbir çıkar amacı gütmeden yanınızda var olan kişilerin olduğunu bilmektir. hatalarınızla, kusurlarınızla sizi yalnızca siz olduğunuz için sevip, sizin destekçiniz olduğunu bilmektir.
çay içmektir.
yıllar sonra "en sevdiğim arkadaşımdı" dediğiniz kişiyle tesadüf eseri belediye otobüsünde karşılaşmaktır.
sevdiğiniz müzik grubunun konserine gitmektir.
yılları birlikte geçirdiğiniz arkadaşlarınızın düğününde oynamaktır karşılıklı.
profesyonel olmasanız da, ilgili olduğunuz bir sanat dalında çalışma yapmaktır.
verdiğiniz emeklerin karşılığını şu an almasanız da bir gün alacağına olan inancınızdır.
yeğeninizin bir anda odanıza girip sizi öpmesidir.
denizde sırt üstü yatıp düşüncelere dalmaktır.
okuduğunuz bir romanın sizi fazlasıyla tatmin etmesidir.
hak ettiği değeri görmeyen, sizin de çok sevdiğiniz müzik grubunu dinleyen kişilerin olduğunu bilmektir. müzik konuşmaktır onunla.
engelli bir çocukla sohbet etmektir. onun yüzünü güldürmektir. ona değer vermektir.
yeğeninizin burnuna parmağınızı sokmaktır.
aile bireylerinizle sarılmaktır.
imkanı olmayan ve hiç tanımadığınız bir kişinin karnını güzelce doyurmasına vesile olmaktır.
sözlerini bilmeseniz de mırıldanmaktır sevdiğiniz şarkıyı.
çok susamış bir kedi/köpeğin kana kana su içmesine aracı olmanızdan dolayı kendisini size sevdirmesidir.
hiçbir şey yapmamaktır bazen.
ontolojik sancilarimin merhemi
mutlu olmak denen şeyin belli kesin bir tanımı yok; toplumun kabul ettiği kıstasları kabul ediyoruz. dışarıdan çökmüş görünüyorum, ama çok mutluyum, kimse bilmiyor örneğin. çirkinin mutluluğu gibi bu. bizler toplumun kabul ettiği mutluluk normlarıyla yaşamaya devam ederiz. böylesi daha güvenli çünkü. mutluluğun, 0'ın kendisi olmadığına ikna edebilir çoğu insanı. hepsi +1 sanıyor ya mutluluğu; +1'i varsayan -1'i varsayamıyor. yaman şartlanma.
vantablack
Aslında çok fazla abartılıyor. Sonuç itibariyle iki mutsuz anın arasındaki zaman diliminden başka bir şey değil. En azından benim için...
samurai
kişiye, zamana, mekana ve daha birçok etkene göre değişiklik gösterebilecek bir duygu halidir. en saçması ve tehlikelisi kişiye göre değişkenlik gösterenidir. düşünün; ben x olayı gerçekleşti diye mutlu olabiliyorum ama bir başkası olamıyor, bu ne büyük bir yoksulluktur! mutlu olamamak, deneyip ve isteyip de mutlu olamamak. sanırım delilik ya da ölümün habercisi birkaç ipucu.

yok yere gülümseyebiliyorsanız yarına birlikte koşulası insanlardan birisiniz demektir. çok fazla detaya girip işi duygusallığa vurmaktansa kısa yazıp okuyanı düşüncelere itmek daha etkili olur galiba herkes için.

insan her zaman mutlu mu olmalıdır bence hayır hatta çok fazla mutlu olmamalıdır insan. mutluluk aynı zamanda rahatlık da demektir bir bakıma veya yanında rahatlığı da getirir bir süre sonra ve bahsi geçen canlı türü insan! şımaran, vefasız ve çıkarcı -hepsi olmasa bile çoğunluğu- olan bir insanlık. bazen durup çektiğimiz acılar aslında bize müstahak diyorum. o kadar çok sorgusuz sualsiz ve şükürsüz yaşıyoruz ki ve 2 kelime öğrenince dünyaları ben yarattım havalarına giriyoruz ki. aman tanrım nerelere geldik!
son söz: gülen bir insanın yüzünden o gülüşü almayın. (biliyorum etkileyici bir son söz olmadı ama şimdilik idare edin)
(not: kısa kesecektik)

monster degree
Bazen bir kadeh rakıda, bir porsiyon kalamarın kendisinden lezzetli sosunda, tokuştururken alınamayan hızla kırılan kadehte saklıdır.

Bakarken filtreleriniz her daim açık olsun ki görebilin. Görebilin ki gidip sonra abuk sabuk yerlerde aramayın.
mickey the mouse
Beklentiyle ters orantılı olan hadise.
Küçücük şeyler getirebiliyor büyük mutlulukları, ben buna inanıp buna göre yaşıyorum artık hayatımı.
Fırtına önce sessizlik mi acaba bu hallerim dedim hep ama yok değil, her şeye rağmen mutluyum.
Telefonuma gelen “müsaitsen arasana 2 dakika konuşalım” mesajı bile yeterli tüm gece evde zıp zıp gezebilmem için.
Bulunması o kadar da zor değil. Burnunun ucunda ki mutlulukları görmeyi alışkanlık haline getirebilmekte mesele.
1 /