mutluluk

avni
aziz nesinin de belirttiği gibi tadını çıkaramıyoruz yeterince. zira farkında bile olamıyoruz, sadece yaşıyoruz o anları. yanisi yaşanılan ama anlatılamayan. tam olarak anlatan resmi de çizilemiyor sanki.

"mutluymuşuz o zamanlar, ama mutlu olduğumuzun farkında değilmişiz tüm mutlular gibi.."
aziz nesin -- aşkım dinimdir

icgqhs
Zeki insanların ya da düşünen insanların asla olmayacağı hal durumudur.
Mantıkli ve kafası çalışan bir insan, bu dünya üzerinde yaşarken asla mutlu olamaz. Çünkü hayat cidden mutlu olmak için var olan bir yer değil.
sınav, sınama, tahammül, hayatta kalma, yaşatma ve fırsat olursa zevk ve lüks içinde dertlerle uğraşma yeri olan bir yerde nasıl mutlu olunabilir?
Anlık olarak evet olunur fakar geçicidir.
kozmos
sahip olunan bir şey değildir. bir fragmandır. yetinebilme erdemi arar hep gözleri. mutluluk bakılan değil, görülen yerdedir.
indolentexistence
Mihaly Csikszentmihalyi bir filozof, flow teorisini ortaya atmıs, 90 larda yazmıs kitabi var flow dıye. Diyor ki; mutluluk bır akısa girmeyi gerektirir. Sen bir sey yaparken, kaybolursun. Icine girersin ve butun konsantrasyonun ordadır ve dusunce durur dyor. Bu hale de flow diyor. Devam ediyor, insanın tek mutlu oldugu an flow da oldugu andır, hep girmeye calıstıgı sey de o flow anıdır. Fakat soyle bır ayrım koyuyo, bizim icin biraz kotu ama, dizi film oyun internet flow gibi gorunuyor, ama onlar flow degil cunku sen orada tuketiyorsun.
Mutluluk sandigimiz seylere bi ara samimiyetle bakmak gerek. Belki de tam olarak ne oldugunu bilmiyoruzdur.
tekel savascisi ahmet abinin yegeni
Sigara dumanından sararmış duvarların arasında kitaplığıma bakıp rus edebiyatının en nadide eserlerini incelerken eski aşklarımı büyük bir duman bulutu arkasında düşünüyorum.

Hayat bir durak mı yoksa ara sıra istasyonlarında vedalaşmak zorunda kaldığımız insanlarla giden bir tren mi? En yüksek tepeye çıkılamayacağını varsaydığımız bir dağa tırmanırken aralardaki tepede kalıp manzara ile mutlu olan ve orada devam eden insanlar... arkalarındaki tepenin manzarasının daha güzel olduğu fikri yerleşmiyor mu akıllarına? Nasıl ellerindekiyle mutlu olup yukarıyı merak etmeden yaşıyorlar? Mutluluk bence böyle sürekli olan bir şey değil. Mutluluk bir an. Mutluluk bir amaç. O tepeye çıkınca edinilen fakat arkadaki tepeyi fark edince yeni bir hırsa dönüşen olgu.

Sanırım hayatım boyunca hiç mutlu olamayacağım. Belki bir an? Evet. O an mutluyum kesinlikle. Ama o kadar. Her gün aynı manzara ile nasıl mutlu olacağız? Acı da öyle. Her gün aynı şekilde acıtsalar canımızı bir süre sonra acımaz olur sanırım. Eşiği arttırmaları lazım. Eskiden zehirlenmekten korkan insanlar azar azar her gün arttırarak zehir içerlermiş. Bir süre sonra vücut bağışıklılık kazanıyor ve normal bir insanı öldürecek zehir size bir şey yapmıyor. Her şey böyle. İlk gün tatsız gelen çay bir ay sonra normal geliyor. 1 ay sonra Eskisi kadar şeker atınca çok tatlı diyoruz.

Mutluluk anlıktır kesinlikle ve yetinilmez. Yetinen insanlar huzuru bulmuştur diyebiliriz sanırım. Huzur farklı konu. Onu başka yerde incelemeliyiz. Çok daha derin. Var mı yok mu ondan bile emin değilim.
hanc deil yolcu
nerede aradığınıza göre değişen bir olgudur. eğer bulamıyorsanız aradığınız yeri değiştirin derim. belki yanınızdaki insan belki de yaptığınız iş yanlış. hayatta bazı şeyler vardır ki olmaz olduramazsınız. size ait birşey bulamıyorsanız orada mutlu olamazsınız. bulmaya çalışmayın. yoksa yoktur. hayatınızı zora sokmayın.
2 /