genelde gerçek yaşamdaki olaylar çok karmaşık ve birbirlerini etkilemektedir. model bu karmaşık olayları çok basite indirgeyerek açıklama yöntemidir. bunun için çok önemli olan birinci derecedeki unsurlar seçilmekte ve ikinci derecedeki unsurlar gözardı edilmektedir. daha sonra da adım adım varsayımlardan vazgeçilerek gerçek yaşama yaklaşılmaya çalışılmaktadır.
model analizlerinde şu aşamalar izlenir:
- öncelikle değişkenler tanımlanmaktadır.
- modelin varsayımları ortaya konmaktadır.
- hipotezler belirlenmektedir.
modelin varsayımları tutarlı, gerçekçi olmalı ve belirli bir hedefe odaklanmalıdır.
değişken bir fonksiyonu oluşturan unsurdur.
y= f (z) fonksiyonunda "z" ve "y" fonksiyonlarını şekillendiren fonksiyonlardır. fonksiyonun kendisi bu değişkenler tarafından belirlenmektedir.
eğer değişkenler fonksiyonel ilişkinin dışında belirleniyorsa, bu tür değişkenlere bağımsız değişkenler denilmektedir.
eğer değişkenin değeri, bağımsız değişkenin değerine bağlı kalıyorsa, buna bağımlı değişken denir.
ayrıca konunun asıl çıkış noktası şudur;
(bkz:makro ekonomide model kavramı)
y= f (z) fonksiyonunda "z" ve "y" fonksiyonlarını şekillendiren fonksiyonlardır. fonksiyonun kendisi bu değişkenler tarafından belirlenmektedir.
eğer değişkenler fonksiyonel ilişkinin dışında belirleniyorsa, bu tür değişkenlere bağımsız değişkenler denilmektedir.
eğer değişkenin değeri, bağımsız değişkenin değerine bağlı kalıyorsa, buna bağımlı değişken denir.
ayrıca konunun asıl çıkış noktası şudur;
(bkz:makro ekonomide model kavramı)
genelde exante analiz dönem başı analiz olarak tanımlanmaktadır. işletmelerin geleceğe dönük planladıkları yatırım, hanehalkının tasarrufları ve dış ticaret rakamları exante değerlerini ortaya koymaktadır.
expost ise; dönem sonu gerçekleşen değerlere dayanan analiz yöntemidir. dönem sonunda gerçekleşen yatırımlar, tasarruflar ve dış ticaret değerleri expost analizine dayanmaktadır.
expost ise; dönem sonu gerçekleşen değerlere dayanan analiz yöntemidir. dönem sonunda gerçekleşen yatırımlar, tasarruflar ve dış ticaret değerleri expost analizine dayanmaktadır.
daha büyük üretim dalgalanmaları na ulaşmak için talebin nasıl güçlendirileceğini açıklayan bir katsayıdır.
genel istihdam teorisi çok kısa zamanda makro ekonomiyi değiştirmiştir. 1950'li yıllarda eski iktisatçılar ve diğer ekonomideki karar verenler keynes'in yeni fikirlerinin derlenmesi yönünde fikirler yüceltmekteydi. bu konudaki birleşme sonucu neo-klasik sentez oluşmuştur. daha sonraki dönemde 20 yıl boyunca neo-klasik sentez makro ekonomideki haklı yerini aldı. uçurdu gitti. ilerleyen dönemlerde o kadar efso oldu ki 1950'lı ve 1970'li yıllarda çiçek zamanını yaşadı.
john hicks ve alvin hansen 1930-1940'lı yıllarda ıs-lm modelini geliştirmişler ve her iki araştırmacıda tüketim kararlarının üzerinde etki eden beklentilerin önemi üzerinde durmuşlardır.
james tobin de yatırım teorisi'ni geliştirmiş ve şimdiki yatırımların kar ve zararlarından hareket etmiştir. daha sonra da kendisi para talebi teorisini geliştirerek, makro ekonomi içinde finans piyasalarının daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır.
john hicks ve alvin hansen 1930-1940'lı yıllarda ıs-lm modelini geliştirmişler ve her iki araştırmacıda tüketim kararlarının üzerinde etki eden beklentilerin önemi üzerinde durmuşlardır.
james tobin de yatırım teorisi'ni geliştirmiş ve şimdiki yatırımların kar ve zararlarından hareket etmiştir. daha sonra da kendisi para talebi teorisini geliştirerek, makro ekonomi içinde finans piyasalarının daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır.
milli üretim, arz ve talep edilmektedir. bir tek malın, bir tek işgücü ve bir tek sermaye stoku tarafından üretildiği kabul edilmektedir. bu üretilen mal ya tüketilecek ya da yatırımlarda kullanılacaktır. basitleştirilmiş bir mal örneği alınarak sabit kabul edilen milli üretimin mal birleşimlerinden hareket edilmektedir. ancak bu şekilde bir varsayımın kabul edilmesi milli üretim miktarının sabit kabul edilmesine ve yine milli üretim yapısının dikkate alınmamasına bağlıdır.
diğer bir varsayım ise fiyat düzeyinin sabit kabul edilmesi ve 1 (bir) olarak tanımlanmasıdır; yani para olarak ifade edilen her şey aynı zamanda reel büyüklüktür.
diğer bir varsayım ise fiyat düzeyinin sabit kabul edilmesi ve 1 (bir) olarak tanımlanmasıdır; yani para olarak ifade edilen her şey aynı zamanda reel büyüklüktür.
eski türkçede ünlü, şöhretli demektir.
eski türkçede saygıdeğer demektir.
cengiz kağan ve oğullarının soyuna verilen isimlerdendir.
şamanist geleneklerine göre göğün altıncı katına bakan tanrı.
aynı zamanda ayata festivalleri de vardır.
tam1bebek.
aynı zamanda ayata festivalleri de vardır.
tam1bebek.
eski türkçede kalıcılık, sonsuzluk, zenginlik erklik anlamına gelmektedir.
eski türkçede bakire kız anlamını taşır.
132 gün önce bu başlığa başka bir sözlükte şunları yazmışım.
"bir buçuk yıl önce babama teşhisi konulduğunda tanıştık bu hastalıkla. ailecek ne olduğunu, neler yapılabileceğini aradık araştırdık ve elimize pekte bir bok geçmedi. ilk duyduğumuzdaki şaşkınlığım ile son duyduğumdaki şaşkınlığım hala aynı. bir insanın bir buçuk yılda ne denli acılar çekebileceğini ve fiziksel olarak ne denli değişebileceğini bu lanet ile bol bol gözlemledim. ilk kemoterapimizi hatırlıyorum daha dün gibi. saçlarını elimize aldığımızı. yoğun bakım kapılarında çaresizce beklediğimi...
bana şu hayatta neyi unutmazsın deseler bu hastalığı söylerim. adımı bile unuturum da artık bunu unutamam.
gözlerinin önünde çöküşünü hele hiç unutamam.
işın'dan sonra bir ay yemeden içmeden yatmasını sikseler unutamam. acıdan ağlamasını kesseler unutamam.
nefret mi dersiniz ne dersiniz bilmiyorum.
bana göre insanlığın laneti bu ve türevleri.
yapacak bir sikim olmaması da sanırım "zevk almaya bak" deme şekli.
bugünümüze de çok şükür. daha neler gösterecek bilmiyorum.
bir buçuk ay sonra ilk defa bugün yürüdük babamla. buna da şükür."
"bir buçuk yıl önce babama teşhisi konulduğunda tanıştık bu hastalıkla. ailecek ne olduğunu, neler yapılabileceğini aradık araştırdık ve elimize pekte bir bok geçmedi. ilk duyduğumuzdaki şaşkınlığım ile son duyduğumdaki şaşkınlığım hala aynı. bir insanın bir buçuk yılda ne denli acılar çekebileceğini ve fiziksel olarak ne denli değişebileceğini bu lanet ile bol bol gözlemledim. ilk kemoterapimizi hatırlıyorum daha dün gibi. saçlarını elimize aldığımızı. yoğun bakım kapılarında çaresizce beklediğimi...
bana şu hayatta neyi unutmazsın deseler bu hastalığı söylerim. adımı bile unuturum da artık bunu unutamam.
gözlerinin önünde çöküşünü hele hiç unutamam.
işın'dan sonra bir ay yemeden içmeden yatmasını sikseler unutamam. acıdan ağlamasını kesseler unutamam.
nefret mi dersiniz ne dersiniz bilmiyorum.
bana göre insanlığın laneti bu ve türevleri.
yapacak bir sikim olmaması da sanırım "zevk almaya bak" deme şekli.
bugünümüze de çok şükür. daha neler gösterecek bilmiyorum.
bir buçuk ay sonra ilk defa bugün yürüdük babamla. buna da şükür."
Uludağ da yazmıştım sanırım. Pamukkale üniversitesinin torpil yuvası olduğunu ve rezalet gibi rezaletlere konu olduğunu. Yükseklisans için bile torpile başvuran adamlardan, karısına torpil yaptırmamasını bekleyemezdik.
Her zaman dediğim gibi: "kendi pisliğinizde boğulun."
Her zaman dediğim gibi: "kendi pisliğinizde boğulun."
Neredeyse bir hafta sonra babamı kaybedişimin birinci ayı olacak. Düşüncelerine önem verdiğim birisi laf arasında şunları dillendirdi: "babamı kaybettiğim ilk zamanlar ağlamaktan kendimi ve onunla olan anılarımı göremeyecek haldeydim. Boşuna kendimi telaşlandırıyordum. Bi zaman sonra kendimi daha büyük bi sorunla telaşlandırıp kızacaktım. Sesini unuttuğunda bunu sende yaşayacaksın."
Sakin sakin dinledim, ölçtüm tarttım... daha sesini ya da minicik birşeyini unutacak halde değilim fakat şimdiden kendime kızmaya başladım. Ya unutursam? O zaman ikiye mi katlanacak bu depresif haller. Aslında bunu düşünüp gelecek planı kasarken bile insanoğlu bencilliğini koşturuyoruz.
Gidenin değil de geride kalanın hesapları.
Ama gene de ben dayanamam ya.
Sakin sakin dinledim, ölçtüm tarttım... daha sesini ya da minicik birşeyini unutacak halde değilim fakat şimdiden kendime kızmaya başladım. Ya unutursam? O zaman ikiye mi katlanacak bu depresif haller. Aslında bunu düşünüp gelecek planı kasarken bile insanoğlu bencilliğini koşturuyoruz.
Gidenin değil de geride kalanın hesapları.
Ama gene de ben dayanamam ya.
tacirin, ticari işletmesine ilişkin işlemleri yaparken kullanacağı isimdir. bu yüzden; ticaret unvanı tacirin tanınmasına ve diğer tacirlerden ayırt edilmesini sağlamamaktadır. ticaret unvanını sadece tacirler kullanabilir, tacir olmayanlar (esnaflar) kullanamazlar.
gerçek kişi tacirlerin de, gerçek hayatta kullandıkları ad ve soyadı ticari hayatta da aynen kullanacaksa, ismin ticaret unvanı olarak ayrı bir hukuki statüye bağlanması gerekmektedir. zira isim devredilmediği halde ticaret unvanının işletme ile birlikte devrine gerek duyulabilir. keza kişinin isminin değiştirilmesi halinde de, ticari hayatta kullanılarak piyasada tanınmış hale gelen unvanın aynen muhafaza edilmesi zorunlu hale gelmiştir.
gerçek kişi tacirlerin de, gerçek hayatta kullandıkları ad ve soyadı ticari hayatta da aynen kullanacaksa, ismin ticaret unvanı olarak ayrı bir hukuki statüye bağlanması gerekmektedir. zira isim devredilmediği halde ticaret unvanının işletme ile birlikte devrine gerek duyulabilir. keza kişinin isminin değiştirilmesi halinde de, ticari hayatta kullanılarak piyasada tanınmış hale gelen unvanın aynen muhafaza edilmesi zorunlu hale gelmiştir.
gerçek kişinin ticaret unvanı kısaltılmadan yazılan ad ve soyaddan oluşur. ancak türkiye'nin herhangi bir sicil bölgesinde bu unvan daha önce bir başkası tarafından tescil ettirilmişse, tacir gerekli olduğu takdirde bu unvandan kendisini ayırt ettirici bazı özellikleri kullanmak zorundadır. bir tacirin birden fazla işletmesinin bulunması halinde tacir aynı ticaret unvanını ek kullanmaksızın tüm işletmeleri için kullanabilir.
adi şirketin ticaret unvanı; ne ticaret kanunu ne de borçlar kanununda yer almamaktadır. adi şirketler borçlar kanunu'nda düzenlenmektedir. bu yüzden bu husus tartışmalıdır. bu konuda bir grup adi şirket ortaklarının tacir olmalarından dolayı her ortağın gerçek kişi tacirlere ilişkin hükümler çerçevesinde ticaret unvanı kullanması gerektiği yönündedir. diğer görüş ise; donatma iştirakine kıyasen adi şirketlerin de ticaret unvanlarında ortaklardan birinin ad ve soyadı ile ortaklık ilişkisini gösteren ibareye yer verilmelidir.
emile durkheim'ın nadide eseridir.
ilk istatiksel veriler kullanılarak pozitivizm dalında verilen bir eserdir.
intihar olaylarının bireysel ve toplumsal yönünden yahudiler üzerinde yapılan araştırmalar ile açıklanmıştır.
yahudi dinine göre büyük günahlardan sayılan intiharın, bu dine mensup kişilerce çok sıklıkla işlendiği gözler önüne serilmiştir.
ilk istatiksel veriler kullanılarak pozitivizm dalında verilen bir eserdir.
intihar olaylarının bireysel ve toplumsal yönünden yahudiler üzerinde yapılan araştırmalar ile açıklanmıştır.
yahudi dinine göre büyük günahlardan sayılan intiharın, bu dine mensup kişilerce çok sıklıkla işlendiği gözler önüne serilmiştir.
kadınlara olan yaklaşım ve tutumundan dolayı hazmedemediğim, içime alamadığım bir filozof.
kadınları, erkekten daha az zeki gören, dişiliklerinin erlikten daha az olduğunu savunan ve kadınları metalaştıran bir adam. karısı ile olan yaş farkına felsefi yönden bir kılıf uydurmakla yetinen bir birey.
önyargılıyım, kanım alamıyor.
kadınları, erkekten daha az zeki gören, dişiliklerinin erlikten daha az olduğunu savunan ve kadınları metalaştıran bir adam. karısı ile olan yaş farkına felsefi yönden bir kılıf uydurmakla yetinen bir birey.
önyargılıyım, kanım alamıyor.
güzelliğin sembolü olan tanrıçadır.
çocukları ve hayvanları korur. süt gölünden getirdiği sütü çocuğun ağzına damlatarak ona ruh verir. ayısıt için;
“başında ak gökten ak bir kalpak, çıplak omuzlarında ak gökten bir atkı, baldırına kadar siyah bir çizme. bu şekilde bir kayaya yaslanarak uyumuştur veya ormanda dolaşmaktadır” denmiştir.
çocukları ve hayvanları korur. süt gölünden getirdiği sütü çocuğun ağzına damlatarak ona ruh verir. ayısıt için;
“başında ak gökten ak bir kalpak, çıplak omuzlarında ak gökten bir atkı, baldırına kadar siyah bir çizme. bu şekilde bir kayaya yaslanarak uyumuştur veya ormanda dolaşmaktadır” denmiştir.
ciddi anlamda kalbime hançer saplayan, ağlattıkça ağlatan bir animedir. tekrar tekrar izleseniz de ağlatıyor. artık müziğini falan duyunca da başlıyorum ağlamaya o denli yaktı beynimi.
menma, jin-tan, yukiatsu, poppo, anaru ve tsuruko çok yakın arkadaşlardır. yaşları çok küçüktür. gizli buluştukları bir kulübeleri vardır. bu altı bıcırık hep burada toplanır. grubun lideri jin-tan'dır.
jin-tan menma'yı sevmektedir, aynı zamanda da menma jin-tan'ı. klasik çocukluk aşkları.
birgün gene bir toplanmalarında anaru jin-tan'a:
"sen menma'yı seviyorsun değil mi?" diye sorar. jin-tan onu niye seveyim gibisinden birşey der ve kaçar, arkasından menma da gitmemesi için koşturur. jin-tan pişman olup sonra ondan özür dilemeyi planlar ama menma boğularak ölmüştür.
aradan on yıl geçer. jin-tan'ı o günden sonra herkes suçlar , arkadaş grupları dağılır.
yapayalnız olan jin-tan'a birden menma görünür. hayal değildir. menma bir dileği olduğu için öteki tarafa geçemediğini ve reankarnasyon olamadığını söylemiştir.
menmanın dileği için bu grup tekrar toplanır. arkadaşlığı aşkı harbiden yeniden anlatır.
menma, jin-tan, yukiatsu, poppo, anaru ve tsuruko çok yakın arkadaşlardır. yaşları çok küçüktür. gizli buluştukları bir kulübeleri vardır. bu altı bıcırık hep burada toplanır. grubun lideri jin-tan'dır.
jin-tan menma'yı sevmektedir, aynı zamanda da menma jin-tan'ı. klasik çocukluk aşkları.
birgün gene bir toplanmalarında anaru jin-tan'a:
"sen menma'yı seviyorsun değil mi?" diye sorar. jin-tan onu niye seveyim gibisinden birşey der ve kaçar, arkasından menma da gitmemesi için koşturur. jin-tan pişman olup sonra ondan özür dilemeyi planlar ama menma boğularak ölmüştür.
aradan on yıl geçer. jin-tan'ı o günden sonra herkes suçlar , arkadaş grupları dağılır.
yapayalnız olan jin-tan'a birden menma görünür. hayal değildir. menma bir dileği olduğu için öteki tarafa geçemediğini ve reankarnasyon olamadığını söylemiştir.
menmanın dileği için bu grup tekrar toplanır. arkadaşlığı aşkı harbiden yeniden anlatır.
işsiz olmanın maliyeti açık gelir kaybından ve çalışmayan bireyin statü kaybından daha fazladır. kapsamlı bir yaklaşımla, kaynakları istihdam edilmediğinde toplum tüm olarak kaybeder.
işsiz işçiler çıktı üretmez. böylece işsizlik olan ekonomi, üretim olanakları eğrisinin üzerinde değildir. altında çalışır. sevgili ekonomistler ise bu çıktı kaybını gdp boşluğu olarak ölçerler.
işsiz işçiler çıktı üretmez. böylece işsizlik olan ekonomi, üretim olanakları eğrisinin üzerinde değildir. altında çalışır. sevgili ekonomistler ise bu çıktı kaybını gdp boşluğu olarak ölçerler.
herhangi bir dinamik ekonomide gözlenen işsizlik türüdür. işçiler açısından friksiyonel işsizlik, doğası gereği, kısa dönemlidir.
işçiler bir işten çıkar ve kısa süre sonra yenisini bulurlar; öğrenci mezun zırvalığı. bu tür işsizlik özgür toplumlarda ortadan kaldırılamaz. aslında bu, verimliliğin bir göstergesidir. işçiler bir işten diğerine geçerek gelirini arttırmaya çalışırlar veya çalışma şartlarını geliştirirler.
işçiler bir işten çıkar ve kısa süre sonra yenisini bulurlar; öğrenci mezun zırvalığı. bu tür işsizlik özgür toplumlarda ortadan kaldırılamaz. aslında bu, verimliliğin bir göstergesidir. işçiler bir işten diğerine geçerek gelirini arttırmaya çalışırlar veya çalışma şartlarını geliştirirler.
belirli endüstrilerde, işçi ihtiyacı yıl içinde dalgalanmalar gösterir. yerli ürünler hasat edilirken, çiftlikler birçok işçiye ihtiyaç duyar; yılın geri kalanında duymazlar.
göçebe çiftlik işçileri, mevsimsel işsizliği engellemek için hasarları takip ederek bir bölgeden diğerine taşınır.
ülke genelinde yeni yıl dönemi tepe istihdam ve düşük işsizlik oranlarının ortaya çıktığı zamanlardır. işsizlikteki mevsimsel hareketleri işsizliğin diğer sebepleriyle karıştırmamak için, işsizlik verileri mevsimsel olarak uyarlanmaktadır.
göçebe çiftlik işçileri, mevsimsel işsizliği engellemek için hasarları takip ederek bir bölgeden diğerine taşınır.
ülke genelinde yeni yıl dönemi tepe istihdam ve düşük işsizlik oranlarının ortaya çıktığı zamanlardır. işsizlikteki mevsimsel hareketleri işsizliğin diğer sebepleriyle karıştırmamak için, işsizlik verileri mevsimsel olarak uyarlanmaktadır.