confessions

kozmos

1. nesil Yazar - Pazar mahmuru

  1. toplam entry 3201
  2. takipçi 53
  3. puan 44833

üniversitenin ilk günü

kozmos
İlk yıl diye tabir edilen ve esasen “surviving” döneminin ilk günüdür.

Cinayet aleti olarak kullanılabilecek uzunlukta topuklu giyen, güzellik yarışmasına katılırmışcasına makyaj yapan kızlar, birkaç aya dağılacak 35 kişilik erkek grubu.

teneffüs var mı?
hoca niye yok? burda böyle mi?
sigara içsek şeoluyor mu?

gibi soruları içini ve dışını kemiren bazı ana kuzusu öğrenciler.

başarılar.

zeytin

kozmos
her sabah 20 tane yiyince pek güzelliği kalmıyor. mutlu şekilde uyanıyorum, etrafa gülücükler fırlatıyorum, açım diyorum, hayyvan gibi açım. o da ne?

5 tane haşlanmış yumurta.
300 gr sütlü yulaf.
20 adet zeytin.
yarım kase lor.

o dakika içimden masaya şöyle tekme atmak geliyor.

zenginsozluk.com/foto

haşlanmış yumurta

kozmos
yumurtanın kaynama noktasına kadar kaynatılması, kabaca 20-25 dakika pişirilmesi ile elde edilir.

lanetler olsun. proteini doğal yollardan alalım diye o kokuya maruz kalıyoruz o tada. gerçi tat almak için tüketmiyoruz tabii ama, ne bileyim ;(

yulaf ezmesi

kozmos
her gün 300 gr yediğim doğal protein ve yüksek lif kaynağı. sütle karıştırınca yenebilitesi artıyor. 500 gramında 7,4 g yağ, 56,2 g karbonhidrat 10,0 g lif, 13,9 g protein 0,02 g tuz vardır.

spor yapsın yapmasın bence herkes her sabah en az 50 gr tüketmeli.
pre-workout ve post-workout karışımlarında muhakak bulundururum.

erotizm

kozmos
her zaman sekse açılmayan kapı. ihya ettiği şeylerde şairane günahlar var.

“yeni sağılmış sütlerin tadına varıyorum
göğüslerinin arasındaki o esmer çukurdan akıyor kanım.
kimsenin girmediği ıssız ormanına dalıyorum senin,
bir kaplansın! ben önünde can çekişen hayvan
bir yılanın süzülüşünü duyuyorum karanlık çalılardan,
gerinen kasıklarında büyüyor bu ipeksi koku...
elime değen zehir. dokununca pul pul dağılacak...
gece gündüze, kılıç kınına kavuşacak
yaprağa düşen ateş nasıl tutuşturursa ormanı
ellerin bana uzanınca hayat ve ölüm beni çağırıyor.”

yaz aylarında gelen içsel boşluk

kozmos
dünya tamamen boş oluyor sanki, sokaklar uzuyor, sıcak hava daha da sıcaklaşıyor, küçük şeyler kafaya takılıyor.

özellikle yaz döneminin ortalarında çöken sonsuza kadar tatil yapacakmış hissi ve sonlarına doğru çöken rehavetle birlikte, boşlukta sallanıyormuş hissine kapılınıyor içten içe.

havası yüzünden değil de, bu his yüzünden kışı seviyorum.

ne hayırsız adamsın

kozmos
Laf olsun torba dolsun kıvamında bir cümle.
niyeyse bu cümleyi ilk kullanan sohbette üstünlük sağlıyor. inanmayan denesin bir gün.

x- hiç görüşemiyoruz ya, aramıyorsun, sormuyorsun, ne hayırsız adamsın ya...

iç ses: lan şimdi ağzını burnunu vericem eline amk, ne işim var lan senle benim, hem sen arıyormusun da ben aramıyor oluyorum puşt?
y- ya işte iş, güç, okul filan meşgulum bayağı.

x- arada bir gel, çayımızı iç, konuşalım, özletme yaa..

iç ses: seninle ne çay içeceğim lan keko, siktir git elimde kalırsın bak.
y- aynen kardo ya eheh, paslaşalım.
48 /