aşk

pestenkerani
Kafiyesiz şiir yazdıran ruh sararması.
Bir gün zaviyenin birinde dervişler bunu konuşuyor. Bir derviş aşkın ilaha olmasını söylerken, diğeri beşerden zuhur edip o'na ulaşması gerektiğini söyler. Hararetli bir şekilde tartışan dervişlere diğer dervişler susarak cevap verir. O ara önlerine ikram olarak 'nar' gelir. İlâhî aşktan bahseden derviş, bak işte senin dediğin bu nar'a benzer demiş. Ben ise nar'dan (Arapça nar: ateş) bahsediyorum, Diye devam etmiş. Beşeri aşkın taraftarı olan derviş ise, ben bu narı hicran yarası olarak yoruyorum diye devam etmiş.
Ev sahibi derviş ise: ya bir kalkın gidin, ha nar ha nar demiş.

Kalp adedince bakış açısı ihtiva ettiğini söyledi bir meczup, dervişler ayakkabılarını giyerken.
pestenkerani
Dut mevsiminden geçen bir kedinin kaldırımdaki pati izidir. Kedi dokuz canla dolaştırır durur dut kokusunu. Dut fuşya renginde, kaldırımda bir tuval, kedinin ayakları fırça. Dut ağacı resim hokkası. Allah ile insan arasında kalan her şey "aşk" gibi bir şey belki de aşkın kendisidir. Gibiler mizaç ile ilgili. Aşk bütünsellik içerir, fezaya sığmaz. Ama kalbe sığar.
pemberuganayakkabi
Tutku dolu bir bağlanma, ne olursa olsun onu bekleme, geleceğini bilmesen bile bazen. Zor olanı seven, bir büyü gibi etkisinde kalıp “ hayır “ diyememe. Kimi zaman acı, kimi zaman şükür sebebi. Hissedilen ama gözle görülmeyen. İnansan da net emin olamadığın. Bir umut hep gelmesini beklediğin. Mutluluk. Kısa değil ama upuzun. Sevgiyle karışık üstelik. Bir kördüğüm bazen, ama sapasağlam. Çıkarıpta atamadığın , özleyipte kavuşamadığın.
behzat k
8 milyar olasiliktan kanser edici olani bulmak gibi. vuslat her yerde var da sadece golgenle basbasasin gibi. Yayindan kaldirilacak dizi gibi. Colde tek basina bi agac gibi.
smmg
kimilerine şiirler, kimilerine şarkılar, kimilerine romanlar yazdıran, kimilerine hayatı sevdiren, kimilerini ise hayata küstüren duygudur.
Aşk güzel şey derler kıymetini bilin.
ihtiras limani
arzın merkezini değiştiren şey. bütün çekimler onadır. boşlukta kaldığınız her an, her dalgınlık kalbinizin aklınızın ona düşüşüyle sonuçlanır. her şey ona çeker.zaman ve güç onun çekimine direnmek ya da düşmekle geçer. sıfır noktasıdır "o" bütün mesafeler ona olan uzaklıkla ifade edilir, ondan uzaklaştırması, ona yaklaştırması ile ölçülür. " düştümse eğer sana bakarken düştüm" diyebilmektir aşk, bütün hataları onunla, onun için yapmaktır.
mudaran
Aşk

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar.
Gitsinler

Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı,
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun oturmuştu
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu

Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullular
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydiki sevmek
Ki karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bırakasalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatrı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.

-Cemal Süreya
moviebird
Şu devirde var mı yok mu diye tartıştığım bir mevzu aşk... Aşkın yerine para geçti. Para uğuna aşk yaşıyoruz diyorlar. Menfaat ise başlı başına bir sorun...
Peki ya ego?
Bakın ne anlatacağım. Babamın bir arkadaşı öldü kısa zaman önce neden mi? Stresten... Karısının terfi edişine ve başarısına tahammül edemedi ve mezarı boyladı.
Böyle bir dünyada aşk olur mu? Siz cevap verin...
İlişkiler vıcık vıcık olmuş. Değerlerimizi yitirdik, yitirmeyenler arada kafayı yiyorlar.
Ne olacak bu işin sonu dostlar?
icgqhs
iki tarafın aynı zaman dilimi içinde karşılıklı yaşayacağını inanmadığım insanlık halidir.
Hep bir tarafta bu durum vardır, diğer taraf sadece olan bitene eşlik eder.
Aşk, esasında bir hastalık kıvamıdır.
Uğruna şiirler, şarkılar yazdırmakla kalmaz ve bazen can yakmaya kadar gider.
Aşk bir hastalık gibi bulaşınca ayrılması ve tedavisi zor üstelik bu hastalığın dış etkenlere olan inancı sıfırdır sadece odaklandığı aşk duyduğu şeye tapar.
avni
İnsanlık tarihi boyunca hakkında yazılanları sıralasak burdan galaksimizin kara deliğine yol olur kanaatindeyim.
Bu minvalde Kalabalık bir şey demiş ona Özdemir Asaf da aynı adlı şiirinde.

"Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin. "
pasaklikontes
Evvelkiler aşkı aşka kattılar,
Dünküler de aşkı başka tattılar.
Bugün şehvetine esir olanlar,
Aşkı tutup uçurumdan attılar.                              
  Bilâl Coşkun
turuncu gemi
aşk

sen varken kötü diye bir şey bilmiyorduk
mutsuzluklar, bu karalar yaşamada yoktu
sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu
sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler
nicedir bir pencereden deniz güzel değil
nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden.

sen gel bizi yeni vakitlere çıkar.

ilhan berk
kozmos
rick sanchez'in ''insanların aşk dediği şey, insanları çiftleşmeye zorlayan kimyasal bir reaksiyondur. çok sert vurur sonra yavaşça söner gider. sizi de sorunlu bir psikolojide mahsur bırakır.'' sözünü aklıma getiren başlık.
geçen gün, ''sağlıklı bir ilişkide seksin yeri'' başlığında da kendimce açıklamaya çalıştığım gibi, birbirine yakın iki karşı cins insanın birbirine yaklaşmasının arkasında muhakkak surette cinsellik yatar.
''Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu AŞK sanıyorsunuz'' diyen shekspeare sonsuz haklılığa sahip idi demiyorum, ancak en az %51 haklı idi. bu bile bu savı kabul etmek için yeter orandadır. bunu görememek büyük başarı olur doğrusu.
ayrıca;
-evrimsel süreçle birlikte gelen- en büyük motivasyon kaynağı, üreme dürtüsüne bağlı karşı cins tarafından beğenilme isteğidir. diğer davranışlar sadece bu isteğe hizmet eder.

esinlenilen kaynak 1; siyahbeyaznegatif'in ekşi sözlük'teki girdisi.
esinlenilen kaynak 2; tanriya allah diyen çocuk'un ekşi sözlük'teki girdisi.
esinlenilen kaynak 3; varolmanın acısı schopenhauer felsefesine giriş.

tüm bunlar sonucunda, gerçekten objektif bir şekilde kim çıkıp da ''aşk sikişmek demek değildir'' diyebilir gerçekten?

ayrıca;
(bkz:Evrimsel biyoloji)
(bkz:üreme dürtüsü)
(bkz:id)

edit: ekleme, düzeltme.
2 /