Benim içim daralıyor. Kimseye güvenmeye güvenmeye kendim de güvenilmez olacağım diye endişenlenmeye bile başladım. Hiç olmadığım kadar kıskanç ve alınganım. Neler oluyor hiç anlamış değilim.
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
Sevin, mutlu olun. Olamıyorsanız da çabalayın. Hayatınıza doğru insanları alın. Lan bu kişide sıkıntı var sanki dediğiniz biri varsa hemen hayatınızdan çıkartın. Düşünmeyin bile. Üniversitede düzgün bir ev arkadaşı bulun. Durumum var diyorsanız tek başınıza çıkın. mutlu olun. Mutlu da edin çevrenizdekileri.
çok yetkili kimselere 'yapacağınız işi si----m'
Askerdeyken bu kadar şafak saymamıştım anasını satayım. Hayır geçmiyor da sayınca , ona yanıyorum.
ğçok sarhoşum, çook. neler içtim neler.oy oy. uyuyacağım. yarın görüşğüz.
Kendi bildiği bir şeyi karşısında ki insan bilmediği için aptal yerine koyan insanların hislerine ve düşüncelerine saygı duymayan dünyada ki tek dert kendilerininmiş gibi davranıp ilgi bekleyen ilgi gördükten sonra da sıkılan insanların topluca yakılıp soylarının tükenmesini tüm hücrelerimle istiyorum.
Migrenim özellikle son zamanlarda olağanın dışında sıkıntılar çıkarıyor, atak esnasında ellerimde ve ayaklarımda geçici his kayıpları gibi ciddi etkiler gösteriyor. Bugün yeni tetkik dalgasına başladık, çocukluğumda yapılan testler tekerrür edecek. akşamüstü beyin MR'ına gideceğim. Gitmişken de fazlasını aldırıp ihtiyaç sahiplerine bağışlayayım, slime gibi ama çok daha mutlu bir hayata adım atayım diyorum ne dersiniz? Bana şans dileyin.
Birinin çaktırmadan yaptığını sandığı şeyi çakmak inanılmaz eğlenceli. Komik bir kere, eğlenmeyip de ne yapasınız?
Minareyi çalmak, insanüstü bir kılıf hazırlama becerisi ve kayda değer seviyede zekâ gerektiriyor yalnız; bunu da unutmamak gerek.
Minareyi çalmak, insanüstü bir kılıf hazırlama becerisi ve kayda değer seviyede zekâ gerektiriyor yalnız; bunu da unutmamak gerek.
Bırakalım karanlığa boğulsun dünya, her yer benim çöplüğüm ve oyun parkım. Bu gezegen bana ait. Öyleyse ateşler içerisinde kalsın, yaşayanların çığlıkları semâlara ulaşsın. Bırkalım insanlar ölsün tuttuğumuz kılıcın ucunda veya kendi sefaletinde zaten insan dediğin nedir ki ? Bu gece de böyle olsun şeytanın gözü üzerimizde. Bir kadehten fazlası haram olsun. İlkel koyunlar arasında yürüyen kurt gibi geceye kanatlarını açan bir kan emici vampir gibi. Bırakalım güneşin parlaklığına aldansınlar aslolan karanlıktır ya, sonsuz soydan gelmedi boşuna. Ayın lanetli ışığı bu gece üzerimizde öyleyse bize yaşamak düşer. Kan ve şarap karışsın birbirine sevmem keskin bir kokunun genzimde yankılanmasını. Bırak kendini değerli sansın oyun oynayan ve kendini canlı sanan bir kuklayı izlemek güzel zaten insan dediğin nedir ki ? Zayıf ırk. Ya böyle ya da şöyle. Öyle olsun o zaman...
i'm gonna fight 'em all
Mızrap, bağlamanın tellerine dokunur, titrer türkünün içindeki hikayeler. Peki ya titreyen, hüzünlenen mızrap ise? Bu yüzdendir; bam telime dokunan mızrabımdaki ızdırap...
İnsanları, sınırlarını kendi belirlediğim bir mesafeden sevebiliyorum. Bir adım ilerisi alanıma girilmişlik, kısıtlanmışlık hissi yaratıyor.
İlişkileri devam ettirmekte pek iyi değilim. Galiba bu nedenle.
İlişkileri devam ettirmekte pek iyi değilim. Galiba bu nedenle.
net olarak ne istediğini bilirsen,
her sabah heyecanla uyanırsın.
her sabah heyecanla uyanırsın.
bugün bir tane 'tanrı parçacığı' gördüm. aman Allah'ım o nasıl bir güzellik, o nasıl bir zerafet, o nasıl bir asalet! Sanki Tanrının yeryüzündeki parçasıdır kendisi, o nasıl bir kusursuzluk, o nasıl bir saflık! O göz göze geldiğimiz beş saniye, bir asır gibiydi!
empiezo iktisat cumartesiyi pazara bağlayan kırmızı yanından geçip gittim sadece kim bilir kimin nesiyim mor gece nasıl yaşanır yaptıklarımızın farkında mıyız saatler ileri alınıyor tarihinin sanayi devrimini anlatan filmler ortaya geberdim aşkım iyi geceler ve boklu böcekler portakal gibi sıkıp am gibi sikip suyunu çıkardım içimdeki vahşetin buram buram ter kokusu buram buram yanmış ceset buram ağrıyo buram ora değil öpte geçsin çıkışı kulak tıpası mavi adam smith sarı the scatman in meşhur milletlerin serveti love me in whatever way.
Alakasız
Alakasız
bir insanın ne için yaşadığını ve ne istediğini bilmesi çok önemli.. ne istediğini bilmeyen ve cidden bir olayı olmayan bir insanla karşılaşırsanız ki bu sevgiliniz bile olabilir, siktir edin derhal.. uzaklaştırın hayatınızdan. size zarar verir.
son 2 yılımı çok boktan geçiyorum. en mükemmel zamanlarım hem de.. tam da kişilik olarak kendimce bir olgunluğa erişmişken.. acı çekiyorum. bitmiyor, bitmesini istiyor ama bitiremiyordum bir türlü. alışmış kudurmuştan beterdir derler. haklıymış dallamalar.
yıllar yılı hep bireysel yaşadım. birkaç dost ve ara sıra edindiğim 2-3 günlük önemsemediğim flörtler.. insan namına sadece buydu hayatım. daha önemlisi yoktu. olmamalıydı da. hedeflerim ve yaşam tarzıma hayrandım, mükemmeldim ulan. espritüel, şen şakrak ve zevki şahaneydim.
tam çıkışa geçiyorken her şey yolundayken hayatıma bir insanı ciddi anlamda aldım. biliyordum ki bu benim genimde yoktu, beni aşk bitirirdi, kendimi böyle de iyi tanırdım, öngörü konusunda ne derece mükemmel olduğumu bilen bilir, ne dediysem çıkardı. çıktı da.
2016 yılında hayatıma biri girdi. mükemmeldi benim için.. ama mantığım her sabah kalktığımda beni deliler gibi uyarıyordu, hep akşamdan kalma gibi uyanıyordum. defalarca bitirmek istedim. çünkü diyordum ya hep ya hiç. çünkü ya hiç olunca hayatımı ona göre düzenleyecektim. diğer yandan bitecekse vakit kaybından başka bir şey değil. hele bir de benim gibi prensipli biri için. olur da bir gün biterse ben de biterim. ya böyle devam edecek ben de devleşeceğim bu sevgiyle ya da bitecek ve ben de sürünmeye başlayacağım. koktuğum gerçek başıma geldi. gitti. deliler gibi sevdiğini söyleyen her dediğimi onaylayan ve ne yaparsam yapayım vazgeçmeyen kişi bir anda gitti. dünyam başıma yıkıldı. yıllarca bununla yaşamayan sadece kendi egomdan ve zevklerimden beslenen ben yıllarca ciddiye almadığım bir şey tarafından fena halde kazık yedim..
işte tam da bu boşluk anımda çivi çiviyi söker diyerek biri ile görüşmeye başladım. ilk zamanlar mükemmeldi. 2 sene önce olsa işim olmazdı ama ben buna alışmıştım ve ihtiyacım vardı. sonra bir gereklilik bir görev kabul ederek asla geri dönüş hakkı tanımadım bu işe. sevmeye çalıştım ama bir önceki gibi şefkat duygularım kabarmıyordu. çünkü bu şahıs öyle lanet bir şeydi ki 1000 yıla bedel bir sabır gösterebileceğimi de kendime kanıtlama fırsatı verdi.. halleri gelince deliriyor ve hakaret etmeye başlıyordu.. yahu bir kadın sinirlenince rahat bırakmak gerek, bırak sövsün saysın canı sağ olsun kafasındaydım hep. elimden geldiğince şefkat ile yaklaştım ses etmedim. olur da bu hallerinden dolayı kızıp telefonu kapatırsam suçlu bendim. eğer ki ben sinirlenip ufacık bir şey desem ya da ilgi göstermesem de yine suçlu bendim. kavgayı kendini çıkarır fakat ben kötü bir şey dersem düşman kesilir ve kötü davrandığımdan yakınırdı. her şeye rağmen hep sevdiğimden bahsettim. duygularımla körü körüne değil, mantığımla yaptım bunu bir de.. bu denli de güçlü sevdim.. ama yaranamadım.. hem seviyor hem de lanet tavırlar sergiliyor. şimdi biri çıkıp demesin sen anlayamamışsın diye. ulan kadınları yalayıp yutmuş biriyim ve iddialıyım bu konuda. hem benim gibi anlayışlı bir insan nasıl hata yapabilir ki. sen ne istersen onu yapalım demişim hiç kimseye yapmayacağım bir şekilde. ki bunu bile başına kakmamışım.
işte bugün bitirdim artık. görüşmeyeceğim. ama insanım sonuçta.. yine de onsuz yaşanmamalı diyorum fakat görüyorum ki bu iş beni bitiriyor. benim gibi birinin zihniyetini önemsemeyen insan da insan değildir bu denli de açık konuştum! bahsetmek istemediğim çok daha fazla iğrenç şeyler var dostlar, cidden bıktım.
2 yılım çöp oldu. hem maddi hem manevi büyük tahribat yaşadım. kişiliğim çöp oldu.
lütfen arkadaşlar ya. n'olur.. kendinizden vazgeçmeyin, değmez. fanatik olun değerlerinize karşı. mesela rock müzik dinliyorsanız ortama uyum sağlayayım diye oyun havası dinlemeyin.. kendinizde değer olarak gördüğünüz ve kişiliğinizin bir parçası olan şeylerden hiç kimse ve hiç bir şey için taviz vermeyin.. yoksa içi boş, şeffaf bir adam olursunuz.. kimse de sizin bu özverinizi takdir etmez. kalırsınız öyle.
ne aptalım ben. ah ulan ne saf bir insanım ben!! prensiplerimden vazgeçince bunalrın olacağını bile bile büyük aptallıklar yaptım... salağım bazan.. salaklığıma dek gelmişse demek ki.
offfffff.
son 2 yılımı çok boktan geçiyorum. en mükemmel zamanlarım hem de.. tam da kişilik olarak kendimce bir olgunluğa erişmişken.. acı çekiyorum. bitmiyor, bitmesini istiyor ama bitiremiyordum bir türlü. alışmış kudurmuştan beterdir derler. haklıymış dallamalar.
yıllar yılı hep bireysel yaşadım. birkaç dost ve ara sıra edindiğim 2-3 günlük önemsemediğim flörtler.. insan namına sadece buydu hayatım. daha önemlisi yoktu. olmamalıydı da. hedeflerim ve yaşam tarzıma hayrandım, mükemmeldim ulan. espritüel, şen şakrak ve zevki şahaneydim.
tam çıkışa geçiyorken her şey yolundayken hayatıma bir insanı ciddi anlamda aldım. biliyordum ki bu benim genimde yoktu, beni aşk bitirirdi, kendimi böyle de iyi tanırdım, öngörü konusunda ne derece mükemmel olduğumu bilen bilir, ne dediysem çıkardı. çıktı da.
2016 yılında hayatıma biri girdi. mükemmeldi benim için.. ama mantığım her sabah kalktığımda beni deliler gibi uyarıyordu, hep akşamdan kalma gibi uyanıyordum. defalarca bitirmek istedim. çünkü diyordum ya hep ya hiç. çünkü ya hiç olunca hayatımı ona göre düzenleyecektim. diğer yandan bitecekse vakit kaybından başka bir şey değil. hele bir de benim gibi prensipli biri için. olur da bir gün biterse ben de biterim. ya böyle devam edecek ben de devleşeceğim bu sevgiyle ya da bitecek ve ben de sürünmeye başlayacağım. koktuğum gerçek başıma geldi. gitti. deliler gibi sevdiğini söyleyen her dediğimi onaylayan ve ne yaparsam yapayım vazgeçmeyen kişi bir anda gitti. dünyam başıma yıkıldı. yıllarca bununla yaşamayan sadece kendi egomdan ve zevklerimden beslenen ben yıllarca ciddiye almadığım bir şey tarafından fena halde kazık yedim..
işte tam da bu boşluk anımda çivi çiviyi söker diyerek biri ile görüşmeye başladım. ilk zamanlar mükemmeldi. 2 sene önce olsa işim olmazdı ama ben buna alışmıştım ve ihtiyacım vardı. sonra bir gereklilik bir görev kabul ederek asla geri dönüş hakkı tanımadım bu işe. sevmeye çalıştım ama bir önceki gibi şefkat duygularım kabarmıyordu. çünkü bu şahıs öyle lanet bir şeydi ki 1000 yıla bedel bir sabır gösterebileceğimi de kendime kanıtlama fırsatı verdi.. halleri gelince deliriyor ve hakaret etmeye başlıyordu.. yahu bir kadın sinirlenince rahat bırakmak gerek, bırak sövsün saysın canı sağ olsun kafasındaydım hep. elimden geldiğince şefkat ile yaklaştım ses etmedim. olur da bu hallerinden dolayı kızıp telefonu kapatırsam suçlu bendim. eğer ki ben sinirlenip ufacık bir şey desem ya da ilgi göstermesem de yine suçlu bendim. kavgayı kendini çıkarır fakat ben kötü bir şey dersem düşman kesilir ve kötü davrandığımdan yakınırdı. her şeye rağmen hep sevdiğimden bahsettim. duygularımla körü körüne değil, mantığımla yaptım bunu bir de.. bu denli de güçlü sevdim.. ama yaranamadım.. hem seviyor hem de lanet tavırlar sergiliyor. şimdi biri çıkıp demesin sen anlayamamışsın diye. ulan kadınları yalayıp yutmuş biriyim ve iddialıyım bu konuda. hem benim gibi anlayışlı bir insan nasıl hata yapabilir ki. sen ne istersen onu yapalım demişim hiç kimseye yapmayacağım bir şekilde. ki bunu bile başına kakmamışım.
işte bugün bitirdim artık. görüşmeyeceğim. ama insanım sonuçta.. yine de onsuz yaşanmamalı diyorum fakat görüyorum ki bu iş beni bitiriyor. benim gibi birinin zihniyetini önemsemeyen insan da insan değildir bu denli de açık konuştum! bahsetmek istemediğim çok daha fazla iğrenç şeyler var dostlar, cidden bıktım.
2 yılım çöp oldu. hem maddi hem manevi büyük tahribat yaşadım. kişiliğim çöp oldu.
lütfen arkadaşlar ya. n'olur.. kendinizden vazgeçmeyin, değmez. fanatik olun değerlerinize karşı. mesela rock müzik dinliyorsanız ortama uyum sağlayayım diye oyun havası dinlemeyin.. kendinizde değer olarak gördüğünüz ve kişiliğinizin bir parçası olan şeylerden hiç kimse ve hiç bir şey için taviz vermeyin.. yoksa içi boş, şeffaf bir adam olursunuz.. kimse de sizin bu özverinizi takdir etmez. kalırsınız öyle.
ne aptalım ben. ah ulan ne saf bir insanım ben!! prensiplerimden vazgeçince bunalrın olacağını bile bile büyük aptallıklar yaptım... salağım bazan.. salaklığıma dek gelmişse demek ki.
offfffff.
I feel just like a rockstar.
++
anymore, now the drugs don't work
++
anymore, now the drugs don't work
sevgili bu yazıyı okuyan arkadaşım, güven ve iyi niyet duygusunun piç edilmediği bir an bile geçirmeyeceksin, yine de birkaç gram kalan masumiyetin ve iyi bir şeylerin olması beklentisiyle güvenmek, kendini birilerine açmak isteyebilirsin. ama o yükselttiğin güven duvarları seni koruyacak. kendi elini sadece yine sen tutacaksın. sen de sütten çıkmış ak kaşık değilsin tabi, ama yine de, ''tamamıyla güven''in tesisi, hemen her koşulda iyi niyetin karşılıklı değerin olduğu insan için bile kötüye kullanılmaması, namümkün, üzgünüm..
Atakuleden at beni in aşağı tut beni
hayatımdaki her şey net. kendi açımdan hayatın şifresini çözmüş gibiyim. ama bu durum insanı bir süreliğine ruhsuzlaştırıyor. ki bu bir süreç. kimyam bunu bir süre anlamlandırmaya çalıştı. sanırım şimdilerde sindirdi ki o ruhsuzluğumdan eser yok. bir de çişim var ama tutuyorum. ulaşınca keyfi kalmıyor asdf.
insanlar ne garip be kardeşim. insan ilişkileri adına gerçekleri dile getirsen tüm oyunu bozmuşsun gibi tepki alıyorsun sessizce. sevgiline ilişkinizin matematiğini açacak olsan bir anda soğuk duş etkisi yaratabiliyor karşındaki insanda bu. insanlar hayatı anlamlandırmaya çalışıyor ama sen onlara bunun mantığını kendi açından açtığın anda ise bütün oyun bozuldu be' gibi bir tepki ile karşılaşıyorsun. insanlar bu tarz şeyleri öğrenmek için çabalasa da hiç bir şeyden habersiz yaşamak onlara mutluluk veriyor. bir nevi hayatları bu şekilde heyecan dolu oluyor.
bir de insanlar hep bir "b" noktası peşinde. aşk da yalan ulan; bu durum aşk için bile geçerli.. ulaşabildiği her şey değersiz insan hayvanına göre. ulaştıktan sonra yine bir "b" noktası belirliyor kendine. bütün bunların ışığında vardığım nokta şu ki kapitalizm doğamızda var. hülasa bir şeyden şikayet edip de onu doğasında barındıran bir canlı olarak insan çok aptal bir varlık.
en iyisi anlatmamak. bildiklerimi anlatmak onlara uygulayacağım manipülasyonlar karşısında onları uyanık yapar. madem insanoğlu semer vurulmayı seviyor pekala. o toz pembe hayatınızda gerçeklerle hazırlıksız ve acı bir biçimde karşılaşmanızı izlemek, kobay farelerinin ne tepki vereceklerini bilmek kadar keyif verici.
insanlar ne garip be kardeşim. insan ilişkileri adına gerçekleri dile getirsen tüm oyunu bozmuşsun gibi tepki alıyorsun sessizce. sevgiline ilişkinizin matematiğini açacak olsan bir anda soğuk duş etkisi yaratabiliyor karşındaki insanda bu. insanlar hayatı anlamlandırmaya çalışıyor ama sen onlara bunun mantığını kendi açından açtığın anda ise bütün oyun bozuldu be' gibi bir tepki ile karşılaşıyorsun. insanlar bu tarz şeyleri öğrenmek için çabalasa da hiç bir şeyden habersiz yaşamak onlara mutluluk veriyor. bir nevi hayatları bu şekilde heyecan dolu oluyor.
bir de insanlar hep bir "b" noktası peşinde. aşk da yalan ulan; bu durum aşk için bile geçerli.. ulaşabildiği her şey değersiz insan hayvanına göre. ulaştıktan sonra yine bir "b" noktası belirliyor kendine. bütün bunların ışığında vardığım nokta şu ki kapitalizm doğamızda var. hülasa bir şeyden şikayet edip de onu doğasında barındıran bir canlı olarak insan çok aptal bir varlık.
en iyisi anlatmamak. bildiklerimi anlatmak onlara uygulayacağım manipülasyonlar karşısında onları uyanık yapar. madem insanoğlu semer vurulmayı seviyor pekala. o toz pembe hayatınızda gerçeklerle hazırlıksız ve acı bir biçimde karşılaşmanızı izlemek, kobay farelerinin ne tepki vereceklerini bilmek kadar keyif verici.
yaşadıkça ölüyor, öldükçe yaşıyoruz. Bok gibiyiz.
Bir roketatar alıp, bir benzin istasyonunu havaya uçurabilir, kapitalizme ufak bir darbe vurduğunu düşünebilirsin.
Ama roketatarı alırken yaptığın silah ticaretiyle, vurduğunun darbenin bilmem kaç katı fazlasıyla destek olursun. Kapitalizm, inandığın tek tanrılı inancın tanrısından bile daha büyük. Bunu kabullenmelisin.
Unutmadan, Bershka'da indirim hala devam ediyor.
Ama roketatarı alırken yaptığın silah ticaretiyle, vurduğunun darbenin bilmem kaç katı fazlasıyla destek olursun. Kapitalizm, inandığın tek tanrılı inancın tanrısından bile daha büyük. Bunu kabullenmelisin.
Unutmadan, Bershka'da indirim hala devam ediyor.
Allahını seven üzerime başlık atsın, mobilden başlık açmak ne zor, hep yazım yanlışı yapıyorum hakikatten rezilim !
Ekşi sözlükten iyi olacağız derken daha da kötü bir seviyeye gidiyor sözlük: tartışmak veya birbirleriyle konuşmak için yazarların mesaj kullanmak yerine yazar başlığı altına entry girmesi mi dersin, geyik yapacağım derken hadsiz saçma salak açılan başlıklar mı dersin, çaylaklar da biraz fazla hızlı yazar yapılıyor sanki, biraz daha seçici geçirgen mi olsa sözlük. Ayrıca bazı kemik yazarların yokluğu hissedilmiyor değil. gerçek Zengin Sözlük bu değil