Söylemek istediğim o kadar çok şey varki, ama boğazımda kat kat düğümleniyor söyleyemiyorum...
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
çok şey söylerim de mecalim yok artık.yorulmuşum.bıkmışım umudu kaybetmişim.bir şekil yaşıyorum sadece.beklentisiz öylesine.ailem ve akrabalarımın gözbebeği oldum hep.büyük adam olacaktım sözde.üniversiteye kayıt yaptırırken dahi imzamı gören danışmanım ooo bürokrat imzası gibi ilk defa görüyorum böyle özgün bir imza bir öğrencide demişti.sonuç mu şu an hiç kimseyim ve hiç bir şeyim.iş arıyorum.ve umudum yok bu konuda.lisedeki popüler çalışkan adam da değilm.şu an hayatta bir yerim yok.öyle yaşıyorum işte.beklentisiz ve umutsuz.bu insanı hafifletiyo da bir yandan yıkıyor parçalayor bitiriyor aynı zamanda.aslında çok potansiyeli varken kendinin hakkını veremeyen yitip gitmiş 2inci lige veya çin ligine düşmüş futbolcu gibi hissediyorum kendimi diyim.hayat işte.
Ne kadar ateş basmış olursa olsun kış günü sokakları montsuz arşınlamayın. Sonra en verimli geçmesi gereken cumartesi akşamınızı ve tüm pazarınızı uyuyarak, gün ışığını bile göremeden geçirmek zorunda kalıyorsunuz. Ağzınızdan çıkmak üzere olan bademcikleriniz ve 39 santigrat dereceye dayanmış vücut sıcaklığınızla birlikte.
Abla sözü dinleyin.
Abla sözü dinleyin.
içip ayılmamak, uyanıp uyanmamak istiyorum. ateş başında arkadaşlarla sohbet edip şarap içerken sızmak istiyorum. bir sahil kasabasında yaşayan nüdist bir aile tarafından evlatlık edinilmek istiyorum.
İstediklerini alamadığında istediklerini vermeyene değil de istediklerine sahip olana tavır alan insandan her türlü puştluk beklenir. Zaten ego, puştluk yapmaktan başka ne işe yarar ki?
Bir de beceriksiz ve salak olan ama bunu zinhar kabul etmeyip ha bire üste çıkmaya çalışan insandan tiksiniyorum. alt tarafı serçe parmağın ucuyla yapılabilecek kadar sikindirik sorumluluklar gerektiren bir görevi yapmaktan aciz insanların gözlerini tepelere tepelere dikmelerinden inanılmaz rahatsızım ve her nerede yaşatılıyorlarsa cemi cümlesine buradan "Sen önce tabağındakini bitir lan tırrek!"lerimi gönderiyorum.
Bugün dolu uyandım, biraz idare ediverin artık.
Bir de beceriksiz ve salak olan ama bunu zinhar kabul etmeyip ha bire üste çıkmaya çalışan insandan tiksiniyorum. alt tarafı serçe parmağın ucuyla yapılabilecek kadar sikindirik sorumluluklar gerektiren bir görevi yapmaktan aciz insanların gözlerini tepelere tepelere dikmelerinden inanılmaz rahatsızım ve her nerede yaşatılıyorlarsa cemi cümlesine buradan "Sen önce tabağındakini bitir lan tırrek!"lerimi gönderiyorum.
Bugün dolu uyandım, biraz idare ediverin artık.
Birinin çaktırmadan yaptığını sandığı şeyi çakmak inanılmaz eğlenceli. Komik bir kere, eğlenmeyip de ne yapasınız?
Minareyi çalmak, insanüstü bir kılıf hazırlama becerisi ve kayda değer seviyede zekâ gerektiriyor yalnız; bunu da unutmamak gerek.
Minareyi çalmak, insanüstü bir kılıf hazırlama becerisi ve kayda değer seviyede zekâ gerektiriyor yalnız; bunu da unutmamak gerek.
Migrenim özellikle son zamanlarda olağanın dışında sıkıntılar çıkarıyor, atak esnasında ellerimde ve ayaklarımda geçici his kayıpları gibi ciddi etkiler gösteriyor. Bugün yeni tetkik dalgasına başladık, çocukluğumda yapılan testler tekerrür edecek. akşamüstü beyin MR'ına gideceğim. Gitmişken de fazlasını aldırıp ihtiyaç sahiplerine bağışlayayım, slime gibi ama çok daha mutlu bir hayata adım atayım diyorum ne dersiniz? Bana şans dileyin.
Gözlerimin henüz görmediklerini gönlümle gördüm ben. Gönlümün gördüğünü bana unutturacak bir güç tanımıyorum.
Kendi bildiği bir şeyi karşısında ki insan bilmediği için aptal yerine koyan insanların hislerine ve düşüncelerine saygı duymayan dünyada ki tek dert kendilerininmiş gibi davranıp ilgi bekleyen ilgi gördükten sonra da sıkılan insanların topluca yakılıp soylarının tükenmesini tüm hücrelerimle istiyorum.
Çocukken böcek fobim vardı, şimdi aldatılma. Böceklerin gözünü sevdiğim bir günün geleceğini kimse söylememişti ki bana.
Asla sakin mizaçlı biri olmadığımdan sevmeyenim çok. Neyse ki asla bunu dert edecek karakterde de olmadığımdan umursamıyorum.
24 saatimin 1 saati sükûnet içinde geçiyorsa bu huzurumu da hayvanlarıma vermeyi tercih ediyorum çünkü her şeyin en iyisini yalnızca onların hak ettiklerini düşünüyorum. Beni bunun aksine ikna edebilecek bir 'insan' evladı henüz portakala bile düşmedi.
24 saatimin 1 saati sükûnet içinde geçiyorsa bu huzurumu da hayvanlarıma vermeyi tercih ediyorum çünkü her şeyin en iyisini yalnızca onların hak ettiklerini düşünüyorum. Beni bunun aksine ikna edebilecek bir 'insan' evladı henüz portakala bile düşmedi.
Mıntıkalarımı kimsenin tekeline bırakmamak gibi bir huyum var ki nasıl seviyorum bu huyumu belli değil. Umarım canım çıkarken huyum da çıkmaz.
Nasıl olur ya?! Ben hamsterlarımdan biri su içerken diğeri onu rahatsız etmesin diye dikkatini kendime çekmek için türlü yollar ararken bir yaratık nasıl kalkıp da bir hayvana bilerek ve isteyerek zarar verebilir?! Kedim bu akşam eve geldiğimde bana yakın davranmadığı için onu üzecek ne yaptığımı kara kara düşünürken bir sıçmık nasıl kalkıp da bir hayvana ömrünün travmasını yaşatabilir?! Aklım al-mı-yor! Almıyor!
Hep söylerim, tüm insanlar toplansa tek bir hayvanın tırnağı bile olamazlar! Umarım son nefeslerinde bir hayvanın tırnağının ucuna muhtaç kalırlar!
Hep söylerim, tüm insanlar toplansa tek bir hayvanın tırnağı bile olamazlar! Umarım son nefeslerinde bir hayvanın tırnağının ucuna muhtaç kalırlar!
insan kirlenir, şiir susar. anlamsızlaşır güç gösterileri, başkasına cazip kılan şekillerin içini doldurma hevesleri susar. yüzüne tutulan ve tutulacak bütün ışıklardan kaçma dürtüleri, bütün apoletleri sökülmüş bir ruh, çırılçıplak. yutkunmaların geçmişte bir zaman, başka türlü hissettiğin anlardan bir başka seni çekip alıp, seni ona inandırmaya çalışırken tokat gibi çarpan hatıraların yine de yüzüne bakıp çaresizlik ile susamışlık arasında bırakan bir anlamı var. ışığı sönüyor yine her şeyin, gün kararıyor. acizliğim, yakıyor içimi.
Hayattayim orospu cocugu.
Sabahtan beri icimdeydi ya rahatladim.
Sabahtan beri icimdeydi ya rahatladim.
Yapmaya başladığım şey sadece birkaç gün içinde meyvelerini vermeye başladı, dün fikirlerine çok önem verdiğim biri tarafından da farkına varıldı.
Emeklerin göze görünmesinin ve takdir edilmesinin hazzı tarif edilemeyecek kadar muhteşem.
Emeklerin göze görünmesinin ve takdir edilmesinin hazzı tarif edilemeyecek kadar muhteşem.
Ismarlama bir hayat yaşıyorum.
Özümden geldiğini sandığım ideal ve fikirlerim, içinde bulunduğum sistemin başkaldırmamam için bana gösterdiği illüzyonlardan ibaret.
Hayatı, güzel bir şehri sadece otobandan geçip giderken izler gibi yaşıyorum.
Özümden geldiğini sandığım ideal ve fikirlerim, içinde bulunduğum sistemin başkaldırmamam için bana gösterdiği illüzyonlardan ibaret.
Hayatı, güzel bir şehri sadece otobandan geçip giderken izler gibi yaşıyorum.
Yaptıktan sonra düşünüyorum bazen ve bu huyumdan nefret ediyorum.
Genelde aldığım kötü kararlar hep anksiyete ataklarım altında çıkıyor. Biraz oturup sakince düşünsem belki çok güzel olacak ama yok, illa ortalığı yıkıp, çekip gideceğim ve sonra düşüneceğim. En kötü yanı da tükürdüğümü yalıyor gibi görünmem.
Yazmak benim için her şey. İyi ya da kötü işte... Ama şu öfkeli anlarımda karar verme huyumdan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum maalesef. Oysaki birkaç sene öncesine kadar ' 5 düşünüp bir hareket eden adam ' derlerdi benim hakkımda. Bir şeyler adamı değiştiriyor.
Sagopa kajmer'in bir şarkısında çok güzel bir söz vardı bu durum özetleyen :
Yaşama dahil oldukça sistemlerin aynı kalmaz.
Genelde aldığım kötü kararlar hep anksiyete ataklarım altında çıkıyor. Biraz oturup sakince düşünsem belki çok güzel olacak ama yok, illa ortalığı yıkıp, çekip gideceğim ve sonra düşüneceğim. En kötü yanı da tükürdüğümü yalıyor gibi görünmem.
Yazmak benim için her şey. İyi ya da kötü işte... Ama şu öfkeli anlarımda karar verme huyumdan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum maalesef. Oysaki birkaç sene öncesine kadar ' 5 düşünüp bir hareket eden adam ' derlerdi benim hakkımda. Bir şeyler adamı değiştiriyor.
Sagopa kajmer'in bir şarkısında çok güzel bir söz vardı bu durum özetleyen :
Yaşama dahil oldukça sistemlerin aynı kalmaz.
Michel de Montaige diye birinin söylediği idda edilen bir söz var, internette dolaşan. O söylememiş olsa bile doğru bir söz.
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor.
sadece sen yanlış insanlar üzerinden hayal kuruyorsun.
İnsan belirli bir olgunluğa eriştikten sonra, kimse onu hayal kırıklığına uğratamıyor emin olun.
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor.
sadece sen yanlış insanlar üzerinden hayal kuruyorsun.
İnsan belirli bir olgunluğa eriştikten sonra, kimse onu hayal kırıklığına uğratamıyor emin olun.
Bazı günler iyiden iyiye karanlığa karıştığımı hissediyorum.. Kırık yerlerimin sızısının tam ortasında annemin adı duruyor. Bildiğim tüm anılarım, kanatlarına koyup gönderemediğim bir o kaldı bana. ben bile kalmamışken o kaldı..
Farklı gezegenlerin insanı olmasak iyi adam aslında.
Her neyse bitirmem gereken bir gezi yazısı var.
Her neyse bitirmem gereken bir gezi yazısı var.
Uzun vadeli planlar yaparken hayatı kaçırıyor olduğumuz gerçeği var.
Anı yaşamak, plan yapmadan hareket etmek gerek.
Başarı yakalamak istiyorsanız asla duygusal olmayın.
Anı yaşamak, plan yapmadan hareket etmek gerek.
Başarı yakalamak istiyorsanız asla duygusal olmayın.
geçen gecelerde bir manzaraya tanık olmuştum. Mesele durumdan çok, o durumdan sonra söylediğim şeydi. "Benimkiler de dert mi?" demiştim. Şu gayet açık ki, "Benimkiler de dert mi?" diyen bir insan, "Seninkiler de dert mi?" de diyebilir. Kaldı ki bu insan, diğer birçok insanın henüz yaşamamış olduğu acıları yaşamışken ve tarifi zaman zaman mümkün olmayan dertlerle baş başa kalmışken... Peşin hüküm insanları rahatlattığı gibi, onları fazla düşünme yükünden de kurtarır. Düşünmeyi sevmeyen bir insan nadiren dinlemeyi sever bence. Bu !