zengin sözlük yazarlarının ruh halleri

monster degree
Bu sabah aşırı keyifsiz uyandım. Bazı şeylerin insana sonradan koyduğu doğruymuş. Neleri kaybetmeme sebep olduğumu çok iyi anlıyorum şu an. Ben değişmem artık, düzelemem. Bundan sonraki tüm hayatımı da kayıplarla geçirmeme sebep olacak bu değişimdeki beceriksizliğim. 30 yıllık hayatımda çok harika günler gördüm, müthiş başarılara imza attım, çok mutlu olduğum zamanlar oldu. Mutluluğun bu kadarını bir daha tatma imkânımın olmadığını biliyorken, üzdüğüm onca insanın âhı her tarafıma yapışmışken, tadında bırakmasam mı acaba bu saçma sapan hayatı?
monster degree
Resmen öz kızım gibi gördüğüm; çok sevdiğim, sahiplendiğim, sürekli kucağımda ninnilerle uyutma isteğime karşı koyamadığım mei'm sağ arka bacağını kırmış henüz anlayamadığımız bir sebepten. O suratındaki acıyı, göz çevresindeki gözyaşlarıyla ıslanmış tüylerini, yardım bekler bakışlarını, bana muhtaçlığının o bir avuç bedenine yansımasını gözümün önünden silemiyorum bir türlü. Onun o minicik haliyle acı çekiyor olduğunu düşününce benim acımadık yerim kalmıyor. Nasıl, ne ara böyle bir bağ kurdum onunla bilemiyorum ama sanırım annelik içgüdülerimin ilk kurbanıyım. Son derece keyifli başlayan ve devam eden günüm bitti gitti, kalmadı. Günümün berbat olmasına sokayım! Lütfen o iyi olsun, başka da bir şey istemiyorum.
mia
2 tane ağrı kesici ve 4 tane sakinlişterici içip hala bik bik konuşarak sinirimi hoplatan evdekileri havaya uçurmaktan zevk alacağım gibi hissediyorum. biri beni durdursun.
olacak o kadar
çok net bir şekilde, kıtalararası füze denemesi başarıyla sonuçlanan lakin karşılığında abd'den ne yanıt geleceğini kestiremeyen, kuzey kore'nin tombik başkanı Kim Jong-un gibi hissediyorum.
oblomov
çok denedim, olmuyor sözlük. her defasında koca bir duvardan sekip başladığım yere geri dönüyor gibiyim. sosyalleşmek dediler yaptık, iş dediler zaten başımızdan aşkın, alkolün faydası olsa 30 yıldır görürdük. ne yaptım ne ettimse içimdeki bu sıkıntıyı bu karabasanı atamadım. bir şey var böyle derinden derinden, ince ince kemiriyor etimi de ben hiç bir şeyin farkında değilim gibi. oysa eksiliyorum be sözlük. her gün biraz daha azalıyor yaşama sevincim. "Hep denedin, hep yenildin, Olsun, Gene dene, gene yenil, Daha iyi yenil" diyen "Samuel Beckett" amca buralarda bir yerlerde olsa yeminle ağzına kürekle vurasım var şuan. her gün, dünü yeniden oynatıyorlarmış gibi geliyor. sıkıldım sözlük. bana bir yol göster.
sikko
Çok mutluyum lan sözlük! 10 yıllık üniversite hayatımın sonuna çok yaklaştım. Bütün derslerimi verdim, sadece stajlarım kaldı. Herkese benden çay!
parody
Sabah çok bulutlu ve yağmurlu, öğlen güneş açan, ardından bir saat sonra şiddetli bir rüzgar ve soğuk başlayan, akabinde tekrar güneş açan ve ısınan; akşam ise tekrardan sağanak yağmurlu hava gibi değişken bir ruh hâline sahibim.
turuncu gemi
affedersiniz ama bok gibiyim efendim. hatta barış abiden kopya çekip diyebilirim ki,
sözüm meclisten dışarı dostlar
bugünlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum
hani dilim dilim doğrasalar beni
marmara ege karadeniz ve hatta akdeniz cacık olur diyorum

öğünmek gibi olmasın ama dostlar
kendimi hıyar gibi hissediyorum
hani ince kıyım doğrasalar beni akdeniz cacık olur diyorum
ve hatta atlas okyanusu ve hatta hint okyanusu
ve hatta hatta büyük okyanus bile cacık olur diyorum
böyle cacığa rakı mı dayanır
çivi çiviyi söker derler soğuktan donanı buzla ovarlar
ben zaten yanmışım dostlar peki beni fırına mı koysalar
zeytin suyuna kuru ekmek böyle gelmiş böyle gidecek...

bugün benim doğum günüm. gece bom bok bir rüya gördüm. bir otobüste çok mutlu bir yolculuk yapmaktaydım. heyecanlıydım. fakat hep aynı mola yerinde bir şeyler oluyor ve hareket etmiyordu otobüs. üst üste bir kaç defa gördüm hatta aynı rüyayı.

dinlemekten akrepler kadar çok korktuğum şarkılar var benim. işe gitmek için hazırlanırken açtım dinledim bir tanesini yaradana sığınıp. hani ezginin günlüğünün;
bir kus ucar gökyüzünde süzülür
bir cocuk bütün oyunlara yazilir
bir gül kokar tüm cicekler ezilir
bir tel kopar ahenk ebediyen kesilir

yüzünü görmem, yerini sormam
elini tutmam oy oy
seni hic unutmam

tenine degmem, sesini duymam
adini koymam oy oy
sana hic doymam...

üst üste dinledim dinledim zırladım. kimse görmedi. fakat işte birilerinin bari burada bilmesini istedim. zerre gram yaşamak istemiyorum. hayır, intihar falan edecek değilim. içimde bir parça onur taşıyorum. biyolojik ailemin ve beni bir zamanlar çok seven hiç bir insanın benim adıma utanmasını istemem.

böyle işte. bir de babamın öldüğü yaşa girdim.

bir de, iki düğme iki ayrı kolda, bizim gibi ayrı yolda.
bir de, offf barış abii off....

turuncu gemi
rutin berbatlığımın en dibindeyim. epeydir rutin berbatlığımı zekaya dayalı ironilerle yönetip aşabiliyordum. yılların tortusallığı saçmalıklarımı, ızdıraplarımı, hatalarımı gözmezden gelebiliyordum. çok uzun zamandır dram içeren hiç bir şey izlemiyorum mesela. hakiki bileylerle sivriltilmiş şarkılar dinlememeye dikkat ediyorum. bugün her şeyin boka sardığı ve geriye dönmeye iplik yetmeyecek kadar bir keşmekeşte hissediyorum kendimi. işten geldim yemektir falan filan derken sarılacak yarım kiloya yakın tütünüm olduğunu farkettim. sararken dedim bir de film izleyeyim. youtube'de önerilen videolarda sarı mercedes filmi çıktı. harkülade bir filmdir. 20 seneye yakın olmuştur ilk defa izleyeli. bugün en berbat anlamsızlığımda harmanlı günümde en yapmayacağım şeyi yaptım açtım izledim. tortular tortular üzerine bindi. açtım bir de bu şarkıyı dinliyorum. ruh halimin özet arzı bu şarkıdır.

tanım: her şey çok kötü ve nah her şey iyi olacak.

4 /