aşk

rakunzhell
mantığın tabuta konulup, toprağa gömülerek duyguların davranışlara yön vermesi. bir tür ruh bütünleşmesi. olumlu/olumsuz tüm soyut duyguları tek taraflı değil, karşılıklı olarak hissetme duygusu. yeryüzünde cenneti tatmak. ölümden zerre korkmadığı halde, o'suz kalacağı için ölmeme arzusu. gerçeküstülüğün ve sonsuzluğun somutlaşmış hali. var olsun.
behzat k
8 milyar olasiliktan kanser edici olani bulmak gibi. vuslat her yerde var da sadece golgenle basbasasin gibi. Yayindan kaldirilacak dizi gibi. Colde tek basina bi agac gibi.
ihtiras limani
savaştan döndükten sonra yeniden savaşa gitmek isteyen adrenalin bağımlısı askerler gibi arzularız aşkı yeniden ve yeniden.
aşk bir çeşit rezonans hali. bizi biz yapan pek çok şeyin, duyguların, cinselliğin, hayallerin bir beden bir ruh etrafında, onun vasıtasıyla yaşamla rezonansa gelmesi halidir. bu yüzden yıkıcı olabilir. bu yüzden pik yaptırır veya dip yaptırır. huzur düzenli salınımdadır biraz da. oya aşk bundan çok uzaktır.
monster degree
Doğru insanda aranmadığı sürece zehir, doğru insanla yakalandığında ise ilaç etkisi gösteren soyut madde.

Çivi çiviyi kesinlikle sökmüyor. Farklı türden zehirleri arka arkaya vücudunuza aldığınızda sadece ölümünüzün acısını arttırıp süresini kısaltıyorsunuz hepsi bu.
avni
doğru ya da yanlış insanı yok bence. tek kurşunla iki kişi bir bedende vurulursun. o kadar. mantığı olan ise başka bir şey ama aşk olmadığı kesin. aşkta mantık arayan define arasın daha ehven. ila nihaye mutlu aşk da yok zaten.
(bkz:mutlu aşk yoktur)
pemberuganayakkabi
Tutku dolu bir bağlanma, ne olursa olsun onu bekleme, geleceğini bilmesen bile bazen. Zor olanı seven, bir büyü gibi etkisinde kalıp “ hayır “ diyememe. Kimi zaman acı, kimi zaman şükür sebebi. Hissedilen ama gözle görülmeyen. İnansan da net emin olamadığın. Bir umut hep gelmesini beklediğin. Mutluluk. Kısa değil ama upuzun. Sevgiyle karışık üstelik. Bir kördüğüm bazen, ama sapasağlam. Çıkarıpta atamadığın , özleyipte kavuşamadığın.
mickey the mouse
insana ait olan tüm duyguların şahı.
aşk, fiziksel hale bürünmüşcesine dolanır damarlarınızda, vücudunuzun içinde, rahat vermez size. başka bir şey düşünmenize de izin vermez çoğu zaman. karşınızdaki kişiden bahaneyle kendisi kaplar tüm evreninizi. yanında diğer duyguları da kışkırtır, her şey daha bir abartılı yaşanır, abartılı hissedilir.
olmaz, yapmam dediklerinizi oldururken, yaparken bulursunuz kendinizi.
olmazsa olmazım benim de.
aşka aşığım çünkü,o hissin gücüne aşığım.
ihtiras limani
" alakalandığımız birisi, bizden uzaklaştıkça ayağı realiteden kesilir. Yani gözümüzün önünde olmadıkça, o gerçek değildir. Ve araya giren zaman ve mesafe onu buharlandırır. Anladın mı ? yani rüya olmaya başlar. Rüya değil, rüyada olmaya başlar. Aşk bir rüyadır. Ve rüyada insan iyi görülmez "
(bkz:matmazel noraliya'nın koltuğu)
kozmos
rick sanchez'in ''insanların aşk dediği şey, insanları çiftleşmeye zorlayan kimyasal bir reaksiyondur. çok sert vurur sonra yavaşça söner gider. sizi de sorunlu bir psikolojide mahsur bırakır.'' sözünü aklıma getiren başlık.
geçen gün, ''sağlıklı bir ilişkide seksin yeri'' başlığında da kendimce açıklamaya çalıştığım gibi, birbirine yakın iki karşı cins insanın birbirine yaklaşmasının arkasında muhakkak surette cinsellik yatar.
''Beğendiğiniz bedenlere, hayalinizdeki ruhları koyup, bunu AŞK sanıyorsunuz'' diyen shekspeare sonsuz haklılığa sahip idi demiyorum, ancak en az %51 haklı idi. bu bile bu savı kabul etmek için yeter orandadır. bunu görememek büyük başarı olur doğrusu.
ayrıca;
-evrimsel süreçle birlikte gelen- en büyük motivasyon kaynağı, üreme dürtüsüne bağlı karşı cins tarafından beğenilme isteğidir. diğer davranışlar sadece bu isteğe hizmet eder.

esinlenilen kaynak 1; siyahbeyaznegatif'in ekşi sözlük'teki girdisi.
esinlenilen kaynak 2; tanriya allah diyen çocuk'un ekşi sözlük'teki girdisi.
esinlenilen kaynak 3; varolmanın acısı schopenhauer felsefesine giriş.

tüm bunlar sonucunda, gerçekten objektif bir şekilde kim çıkıp da ''aşk sikişmek demek değildir'' diyebilir gerçekten?

ayrıca;
(bkz:Evrimsel biyoloji)
(bkz:üreme dürtüsü)
(bkz:id)

edit: ekleme, düzeltme.
icgqhs
iki tarafın aynı zaman dilimi içinde karşılıklı yaşayacağını inanmadığım insanlık halidir.
Hep bir tarafta bu durum vardır, diğer taraf sadece olan bitene eşlik eder.
Aşk, esasında bir hastalık kıvamıdır.
Uğruna şiirler, şarkılar yazdırmakla kalmaz ve bazen can yakmaya kadar gider.
Aşk bir hastalık gibi bulaşınca ayrılması ve tedavisi zor üstelik bu hastalığın dış etkenlere olan inancı sıfırdır sadece odaklandığı aşk duyduğu şeye tapar.
monster degree
Bir anda peydahlanmayacağı gibi bir günde de bitip gitmez. Biz büyüklerimizden böyle öğrendik ama umarım kandırılmamışızdır.

İyi geceler sözlükoşkom.
singur
Aşk tek yönlüdür. Aşık vardır mâşuk vardır. Biri diğerine aşık olur. Maşuktaki aşk, aşığın yansımasından ibarettir. Güneşin ayı parlattığı gibi, güneş ayı aydınlatır. Ay güneşten ışık aldığı müddetçe ışıldar. Ne zaman ki güneş ışığı keser ay karanlığa gömülür. İki kişiden birinin diğerine aşkı da böyledir. Aşık mâşuk a aşkını sürdürdükçe maşuk da ona aşığım zanneder.
Tasavvufta ilkedir, aşk yukardan gelir. Müridlerin üstadlarına duyduğu aşk, aslında üstadın onlara olan muhabbetidir. Dervişin mevlaya aşkı, mevla nın dervişin kalbine koyduğu aşktır.
İnsanlar arasındaki aşk sevgi de böyledir. Eğer birine duyduğunuz aşk azaldığında karşı tarafında aşkı azalıyorsa, o aşk size aittir. Sizin duyduğunuz aşk azaldığı halde karşı tarafın aşkı sürüyorsa o aşk karşıdan gelmektedir.
Cânibi mâşuktan olmazsa muhabbet âşığa,
sa'yi âşık âşığı mâşuğa îsâl eylemez

Eğer mürşidden olmazsa muhabbet aşığa,Aşığın uğraşması onu mürşidine ulaştırmaz…
keskin nisanci
"Onun ilk aşkı olmayabilirsin, son aşkı da; hatta bir tanesi de, daha önce âşık oldu, tekrar olabilir. Ama şu an seni seviyorsa daha ne olabilir ki? Tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil ve ikiniz birlikte asla mükemmel olamayabilirsiniz. Ama şayet o seni güldürebiliyorsa, iki kez düşündürebiliyorsa kabul edersin ki; insanlar hata yapar onu seninle tutmaya çalış ve ona verebileceğin her şeyi ver. Seni günün her anında düşünmüyor olabilir ama sana kırabileceğini bildiği bir parçasını verecektir. Kalbini. Yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye kalkma ve verebileceğinden fazlasını bekleme. Seni mutlu ettiğinde gülümse, kızdırdığında fark etmesini sağla ve yokken özlediğini bil."

(bkz:bob marley)
icgqhs
beynimizde bir kişilik bulup o kişiliği besleyip büyüttükten sonra, bizim gözümüze en uygun gelen bedene oturtarak o bedene karşı duyduğumuz özlem ve arzuların tamamı.
söz konusu bedensel aşk ise.
yok bir an ya da bir görüntü ise o da beynimizin o dakika için ruhsal halimizle uyum halinde olup ufacık bir kıvılcımla bizim kalbimizi hızlandırma biçimidir.

yağmur yağarken sokakta size bir bardak sıcak çay uzatan kişiye gülümseyip çayı içtiğiniz esnada sizi ıslatan ve üşüten o tertemiz havaya aşık olabilir ve içinize doluşan sıcacık çaya sevgi besleyebilirsiniz.
ayrıca çay veren insandan zarar gelir mi hiç?
john overmars
Aşk nedir bilmem ben.tanrı gibi sürekli insan zihninide yaşadıkları ve zamanla değişen bir kavram.birini tutkuyla sevince kıskanç ve öfkeli oluyorum.bu sevgi yerini daha şefkat dolu bir sevgiye bırakınca çocuk gibi oluyorum.öyle sevmeye başlıyorum.kızmıyor sorgulamıyor hoşuma gitmeyecek bir şey yapsa bile tutkulu zamanlarımdaki gibi sert çıkıp hesap sormuyorum.çünkü incitmek istemiyorum.aşk bu açıdan aşırı bir duygu.sevgi daha insancıl gibi.
2 /