confessions

ponjigsaw

1. nesil Sefil - Alıştı gibi sanki

  1. toplam entry 130
  2. takipçi 9
  3. puan 4770

nazım hikmet ran

turarmy
1827 yılında Almanya'nın Magdeburg kentinde bir müzik öğretmeninin oğlu dünyaya gelir (Karl Detroit). Anne ve baba sürekli kavga ettiklerinden dolayı çocuk akrabaları tarafından yetimhaneye götürülür.

Çocuk 12 yaşına geldiğinde bir gece yarısı bütün arkadaşları uyurken çarşafları birbirine dolayarak yetimhaneden kaçar ve Hamburg'a gider. Büyük bir liman kenti olan Hamburgda bir gemide miço olarak işe başlayan Karl Detroit, bütün akdenizi dolaşıp, Marmara denizinden boğaza giren gemisinden Kız Kulesini görünce denize atlar ve Kız Kulesine doğru yüzmeye başlar. Çocuk yakalanır ve Sadrazam Âli paşanın (şair) yanına götürülür.


Sadrazam sorar; 'Neden kaçtın Almanyadan?'
Karl Detroit cevap verir: 'Dayak vardı orada, bıktım kaçtım'
'Peki ya neden Akdenizin onca yeri değil de İstanbulda atladın denize evladım?' Diye sorar Sadrazam. Kız kulesini gösterir Karl Detroit ve 'ben o kuleyi çok sevdim' der.
Almanlar çocuğu geri ister, fakat Sadrazam Âli paşa 'hayır alamazsınız, o artık benim oğlum' der ve o gün Karl Detroit adı değişerek Mehmet Ali adını alır ve askeri okula başlar.

Aldığı eğitimin ardından Kırım harbine katılır ve paşa ünvanı alır. O artık sığındığı ülkenin bir Paşasıdır! 1878 Berlin anlaşmasına giden heyetin içinde yer alan Mehmet Ali paşa, doğduğu ülkeye geri dönmüştür ancak artık o bir Osmanlı Paşasıdır.
Almanya dönüşünde Arnavutlukta yolunu kesen eşkiyalar tarafından öldürülen Karl Detroit, arkasında 4 kız çocuk bırakır.

Bunlardan biri, Leyla hanım, bu Leyla hanımın da bir kızı olur, Celile hanım. İlk Türk ressamlardan olan bu Celile hanımın da bir oğlu olur ve o küçük bebek büyüyüp Türk edebiyat tarihine adını Nazım Hikmet olarak yazdırır.


Nazım Hikmet'i herkes konuşuyor, ancak Nazım'a nasıl gelinir, işte böyle.

ukde

monster degree
Teknik ekibin zaman zaman problemleri çözmek için denemeler yaptığı onlarca sözlük alanından biri, fikrimce yazarların en çok faydalanabilecekleri alan.

Listede hatalı bir ukde görürseniz o ukdenin teknik bir problemin çözümü sırasında test amaçlı verilmiş ve başlığı o problem çözülmeden asla açılamayacak bir ukde olduğunu da deneyebilirsiniz. Deneyin hatta, denemesi bedava.

özel kuvvetler komutanlığı

turarmy
Türk Özel Kuvvetleri ya da resmî adıyla Özel Kuvvetler Komutanlığı (Öz.K.K.lığı), Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değişik sınıf ve rütbelerdeki subay, astsubay ve uzman erbaşlardan oluşan, iç ve dış tehditlerin bertaraf edilmesine karşı her türlü arazi ve iklim şartlarında görev yapabilecek nitelikte üst düzey eğitime tabi tutularak yetiştirilmiş özel askerlere verilen isimdir.

Türkiye'deki önemli kara kuvvetlerindendir.

Halk arasında Bordo Bereliler olarak bilinen bu askerler aynı zamanda devlet büyüklerinin yakın koruma görevini de yerine getirirler. Başta genelkurmay başkanı olmak üzere kuvvet komutanlarının ve yüksek rütbeli generallerin koruma ve güvenlik görevlerini üstlenirler.

Abdullah Öcalan'ın yakalanma ve Türkiye'ye getirilmesi görevinde bulunan komutanlığın asli görevleri; olası bir savaş durumunda halkı örgütlemek ve yetiştirmektir.

geceye bir şiir bırak

monster degree
Zamanın birinde bir sözlük varmış.
Entryleri bol, yazarları harikaymış.
Ne zaman girilip bir göz atılsa,
Gözler gönüller açılırmış.
İçinde bulunan nadide bilgilerle,
Nefisler doyar, dimağlar canlanırmış.

Sadece tanım girenlerin yanında,
Özetlerini paylaşan da var okuduğu kitabın da.
Zaten hepsi formata uygun ama,
Lâfın gelişi hatırlatırız biz arada.
Üzmüşsek yazar arkadaşları affola,
Kemik kadroyuz biz burada, sakın unutma.


Kıps.

başlığın ilk girisinin bakınız olması

monster degree
Sözlük formatına göre başlıkların ilk girileri mutlaka ve mutlaka başlığı açıklayıcı birer tanım içermek zorunda olduğundan formata buz gibi aykırıdır.

Formata aykırılık haricinde dikkat edilmesi gereken bir diğer çok önemli husus da başlık yönlendirme. Bir başlığın ilk girisine yalnızca bakınız girmek, o başlığı bakınız içindeki metnin başlığına yönlendiriyor.

Örnek:
Başlık: 'güzel'
İlk giri: '(bkz: ben güzelden anlarım)'

Bu durumda 'güzel' başlığına tıkladığımızda ya da bu başlığı arattığımızda sözlük bizi otomatik olarak 'ben güzelden anlarım' başlığına yönlendirecek. Takdir edersiniz ki 'güzel' eşit değildir 'ben güzelden anlarım'.

Bundan dolayı başlıkların ilk girilerine ekstra hassasiyet gösterilmesi konusunda sözlük yönetimi adına sizlere ricada bulunmak istiyoruz, öpüyoruz.

Yani diğerlerini bilmem ama ben öpüyorum çünkü öyle.

başlık yönlendirme

monster degree
'Hatalı' (bakın bu çok önemli) 'hatalı' bir başlığın doğrusuna yönlendirilmesi olayı.

Hatalı başlığın ilk girisinin doğru versiyonunu içeren bir bakınızla doldurulması şeklinde yapılır.

Burada bıçaksırtı bir ayrım var elbette. Başlığın bana göre, sana göre, ona göre hatalı olması yetmez. Başlıkta 'nesnel' bir hata bulunması şarttır.

Ayrıca yönlendirmelerin suyunun çıkmaması adına mecbur kalınmadıkça başvurulmamasını tavsiye ediyoruz.

sözlüğün alev alması

monster degree
Sol taraftaki aşırı süratin sözlüğe hararet yaptırması sonucu sözlükten önce minik ponçik kıvılcımların sıçraması, sonra da gökyüzüne sapsarı alevlerin yükselmesidir.

Yalnız alev malev ama sözlük hâlâ İzmir ağustosu kadar sıcak değil. Hedefimiz bu. Ulaşana kadar dinlenmek yok, devam bebeklerim!

tek başına tatile çıkmak

monster degree
Ne keyifli şeysin sen tek başına tatile çıkmak!

Eğlencesini ikinci, üçüncü ve daha fazlancı kişilere bağlamayı alışkanlık hâline getirmemiş kişiler için ideal tatil anlayışıdır. Ne sabah kalkış saatini ne gece yatış saatini ne de bu ikisi arasında kalan zamanını geçirmek istediğin aktiviteleri bir başkasına göre planlamak zorunda kalırsın. Ayrıca canın sıkıldığı an yeni insanlarla tanışır, yeni hayatlara dokunarak vizyonunu genişletirsin.

Neresinden baksan özgürlüğün mükemmele yakınsaması.

kurallar

monster degree
Bir topluluğun ileri gelenlerince belirlenen, o topluluğun koşullarıyla düzenini sağlamaya yarayan disiplinler bütünü.

Topluluğun yararına olmaktan uzaklaştıklarında elbette revize edilebilirler ancak değişikliklerin keyfi yapılması düşünülemez, teklif dahi edilemez.

biz yeni bir devlet kuruyoruz kurucusu da erdoğan

monster degree
Öncelikle bu cümle resmi olarak sarf edildi ve aslında hepimizin farkında olduğumuz gerçek resmen dillendirildi. Artık şüphe yok, kartlar açık!

AKP Merkez karar ve yönetim kurulu üyesi fakat şahsımca hâlâ ne idüğü belirsiz ayhan oğan, katıldığı bir televizyon programında gaf olarak falan değil ısrarla savunarak söylemiş bunu.

Link burada.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tek kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür, bu gerçeği değiştirmeye de kimsenin gücünün yetmeyeceğini temin ediyoruz!

iyelik ekleri

monster degree
İsimlere eklendiklerinde onların neye ya da kime ait olduklarını belirten eklerdir.

- Birinci tekil kişi iyelik eki -> (i)m
- İkinci tekil kişi iyelik eki -> (i)n
- Üçüncü tekil kişi iyelik eki -> i
- Birinci çoğul kişi iyelik eki -> (i)miz
- İkinci çoğul kişi iyelik eki -> (i)niz
- Üçüncü çoğul kişi iyelik eki -> leri

Eklerin yukarıdaki hâlleri, sessiz harfle biten sözcüklere eklendiklerinde geçerlidir ve sözcüğün son hecesindeki sesliye göre ı, i, u ya da ü'ye dönüşür. Sesli harfle biten sözcüklere eklendiklerinde ise parantez içindeki 'i' harfleri düşer, üçüncü tekil kişide de sözcükle ek arasına 's' kaynaştırma harfi gelir.

şiir sevmemek

monster degree
Öncelikle bir tercihtir. Sanata ve sanatçıya duyulan saygı, onun her dalından hoşlanmayı gerektirmez. Sanat da tıpkı diğer her şey gibi eleştirilebilir ve tercih edilmeyebilir niteliktedir. Saygımız sonsuz olsa da kendimize uygun bulmayabilir ve sevmeyebiliriz de, insanlık hâli.

Şiirden hiç hazzetmediğim için bir dönem çok alay konusu oldum arkadaş arasında. Hadi genciz, arkadaş arasında kabul görelim bari diyerekten şiir kitapları aldım, bana çekici gelecek yanlarını yakalamaya çalıştım, ıkındım, sıkındım ama ı ıh. Olmadı. "Şiir bu, nasıl sevilmez?" dendi fakat kul yapımı her şeyin olduğu gibi onun da sevilmeme hakkı her zaman saklıydı.

Şahsen duyguların ifade edilirken belirli kalıplar ve zorlama bir romantizm içine sokulması beni hiç cezbetmiyor. Serbest yazılmış da olsa 'şiir' duvarları arasına sıkışmış olması yetiyor bana. Kendi derdini her daim bodoslama belirtmiş biri olarak şiir okurken boğuluyorum, hafakanlar basıyor. En sevdiğim şarkının dize dize yazılmış sözleri bile beni itiyor. Yapacak bir şey yok, bu böyle.

Çocukluğuma falan inebilirsiniz dilerseniz, belki bir travmam vardır.

başkalarının acılarını küçümsemek

monster degree
Kişilerin her anlamda diğerlerinden üstün olma güdülerinin bir sonucu olarak düştükleri yanılgı. Bunu yaparken "Ohooo, o da bir şey mi?" kalıbı sık kullanılanlarında kayıtlıdır.

Acı eşiği kişiye özeldir. Dolayısıyla benim dişimin kovuğunu doldurmayacak bir acı bir başkasının hayatını mahvedebilir, vice versa.

Hayatlara müdahil olma haddimizi gereğince bilmeye başlayana kadar bu durum en büyük toplumsal sorunlarımızdan biri olmaya devam edecek.

kekin üstünü yakıp içini pişirmeyen fırın

monster degree
Umarım bir gün düşmanımın evinde de kendine yer bulur.

Eğer kekin içinde pişmemiş çok çok az yer kalmışsa sıkıntı değil. Fırını söndürdükten sonra keki fırının kapağı kapalı kalacak şekilde fırında beklettiğimizde fırının iç sıcaklığıyla az da olsa pişmeye devam eder, oradan kurtarılır. Diğer türlüsü ise tam bir fiyasko.

Bir de bizi çok seven murphy yasaları var, hepimizin malumu. Normalde ummmuç lokum gibi pişiren fırın tam da çok önemli misafirlerimiz geleceği için en özendiğimiz zamanlarda bu dangozluğu yapar ki üstüne söz söylenmesi abes kaçar.

fayton

monster degree
Acilen yasaklanması gereken bir insanlık ayıbı, bir zulüm, bir legal işkence!

Durup da cici cici faytonun sözlük tanımını yapacak değilim elbette. İğreniyorum! Beni sinirlendiren çok fazla şey var ancak bir hayvanın acı çekmesine bundan keyif ala ala sebep olanları gördüğüm zamanki kadar hiç kimseye ya da hiçbir şeye öfkelenmiyorum!

Aşağıdaki tweet'te anlatılan olaydan sonra iyice hararetlendim insaniyetten nasiplerini almamış yaratıkların bu salakça eğlence anlayışlarına!

david people

parody
garsonlarının fötr şapkalı olarak çalıştığı, şık dekorasyon ve iç ambiyansa sahip olan kahve ağırlıklı franchising usülü cafelerdir.

sıklıkla tercih ettiğim cafelerdendir. ambiyansı, içerisinde çalınan hoş müzikleri, ekseriyetle kaliteli ürünleri tercih sebebim. waffle'ları özenle süsleyerek ve lezzetli şekilde yaparlar, kahveleri de hoştur.

çocuklar duymasın

kurremkarmerruk
türk dizi tarihinin önemli bir yapıtı olan çocuklar duymasın dizisinin yeni sezon yayınları kanal d de başladı.

başladı ama öyle acayip diyaloglar geçti ki içinde şaşırmamak elde değil.
bir dizi hem genel karakter olarak hem oyuncuların karakterleri olarak bu kadar iktidar şakşakcısı olabilir miymiş gördük.