eğer ağlatan erkek isen, senin de etrafında bekleşen erkekler vardır.
yanlış biline bir deyimin doğru yazılışı.
kısas: karşılıklı olan.
kısas: karşılıklı olan.
yanlış bilinen bir deyimin doğru yazılımı.
sü: asker.
sü: asker.
Kimseye atıfta bulunmak istemiyorum ama şiir sevmeyen, kendini de, insanları da, hayvanları da doğayı da hayatı da sevmez. Hayal kurmayı bilmez, yeni maceralara dalmaz, monoton bir hayat yaşar. Şiir sonu olmayan bu ummandır. Bir gün bir dizede kendini bulmayan, ağlamayan, gülmeyen, öfkelenmeyen gerçek manada aşık da olamaz.
diğer sözlüklerde m.i.a avatarıyla yazdığımdan, devamlı bir şekilde tanışma çabalı esprilerle mesaj kutumu dolduranların karşısına geçip yüzlerine yüksek sesle bağırmak istediğim cümle. yeter bre arkadaş!
elimizdeki akrep. başkalarını sokacağına bizi soksun diye elimizde tutmaya devam etmeye benzetiyorum..
İlkokulda kendisine sayma sayılarının 2'den başladığı öğretilmiştir.
Hep diyoruz eğitim sistemimiz lağım gibi diye.
Hep diyoruz eğitim sistemimiz lağım gibi diye.
uefa avrupa ligi 3. ön eleme turu ilk maçında fenerbahce'nin 2-1 kazandığı ve anti-renkli birisi olarak ülke puanı adına sevindiğim maç olmuştur.
fb'de rvp, salih, fernandao ve muhtemelen sevilla'ya satılacak olan kajer kadroda yer almadı. buna rağmen özellikle valbuena ki yatmaya değil baya baya oynamaya gelmiş ve alper'in hareketli oyunları, skertel'in (keşke bizim olsa) savunma açıklarını bıkmadan usanmadan kapatması, fb'ye maçı getirdi. ilk kez avrupa'da boy gösteren ahmethan'da beklediğimden daha iyiydi.
sonradan oyuna giren isla, iş yapar gibi duruyor. dirar için zaman gerekiyor.
eşofman mesofman diye dalga geçiliyor ama aykut hoca iyidir iyi.
fb'de rvp, salih, fernandao ve muhtemelen sevilla'ya satılacak olan kajer kadroda yer almadı. buna rağmen özellikle valbuena ki yatmaya değil baya baya oynamaya gelmiş ve alper'in hareketli oyunları, skertel'in (keşke bizim olsa) savunma açıklarını bıkmadan usanmadan kapatması, fb'ye maçı getirdi. ilk kez avrupa'da boy gösteren ahmethan'da beklediğimden daha iyiydi.
sonradan oyuna giren isla, iş yapar gibi duruyor. dirar için zaman gerekiyor.
eşofman mesofman diye dalga geçiliyor ama aykut hoca iyidir iyi.
zengin sözlük manifestosunda belirtilen yasaklardan biri.
cumhurbaşkanımızın sigara yasağını andırıyor biraz. yasal,ruhsatlı,vergilendirilen,belirli ruhsatlandırma işlemleri ile herkesin satmakta özgür olduğu bir şeyin tüketilmesine izin vermiyor sayın cumhurbaşkanımız. gördüklerinin paketlerini bile alıyor hatta.
güzide sözlüğümüzde ise girilerin beğenildiğinde artı beğenilmediğinde eksi oylanması gibi bir hak tanınmış yazarlara. herhangi bir yazarın arka arkaya birden fazla girisini beğenmemek ise seri eksileme olarak adlandırılıyor.
ölçülmesi son derece zor bir kavram. örneklemek gerekirse son derece dindar bir yazar alkollü içkiyi konu eden girilerden hazetmeyip eksileyebilir ya da sol görüşlü bir yazar adnan menderes,turgut özel,süleyman demirel gibi liderlerin girilerini eksileme özgürlüğüne sahiptir. bir fenerbahçeli olarak galatasarayı fazlaca öven girileri eksilerim ben.
herhangi bir yazar arka arkaya 5 galatasaray girisi yazmakta özgürken ben bu beş giriyi neden eksileyemiyorum ki?
cumhurbaşkanımızın sigara yasağını andırıyor biraz. yasal,ruhsatlı,vergilendirilen,belirli ruhsatlandırma işlemleri ile herkesin satmakta özgür olduğu bir şeyin tüketilmesine izin vermiyor sayın cumhurbaşkanımız. gördüklerinin paketlerini bile alıyor hatta.
güzide sözlüğümüzde ise girilerin beğenildiğinde artı beğenilmediğinde eksi oylanması gibi bir hak tanınmış yazarlara. herhangi bir yazarın arka arkaya birden fazla girisini beğenmemek ise seri eksileme olarak adlandırılıyor.
ölçülmesi son derece zor bir kavram. örneklemek gerekirse son derece dindar bir yazar alkollü içkiyi konu eden girilerden hazetmeyip eksileyebilir ya da sol görüşlü bir yazar adnan menderes,turgut özel,süleyman demirel gibi liderlerin girilerini eksileme özgürlüğüne sahiptir. bir fenerbahçeli olarak galatasarayı fazlaca öven girileri eksilerim ben.
herhangi bir yazar arka arkaya 5 galatasaray girisi yazmakta özgürken ben bu beş giriyi neden eksileyemiyorum ki?
2005 tarihinde dergi 2009 dernek olarak kurulmuş olup gerek dernek tüzüğü gerek pek çok yayın ve yayım kuruluşunda Osmanlı medeniyetini, kültürünü ve tarihini anlatmak, anlamak ve herhangi bir dil-din-mezhep-etnik köken-siyasi görüş-siyasi parti ayrımı yapmaksızın ülkesini-devletini ve devletini yönetenlerini seven herkesi bu duygu ve ruhla bir arada toplamaya, toparlama çalışmak amacıyla başta Ankara olmak üzere pek çok il ve ilçede temsilcilikleriyle hizmet veren bir tüzel kişiliktir. Hiçbir siyasi partiden talimat almayan herhangi bir siyasi parti yahut oluşum içerisinde yer almayan osmanlı Ocakları ülkenin bütünlüğü ve beraberliği, milli duygu ve düşüncelerle, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti içerisinde varlığını bilen, devletini Osmanlı medeniyetinin devamı olarak gören ve bu amaçla topluma ve kitlelere hitap eden her türlü işkenceye şiddete karşı olan bir sivil toplum kuruluşudur.
açıklamaya göre hiçbir partiden talimat almayan kuruluş.
emin miyiz?
açıklamaya göre hiçbir partiden talimat almayan kuruluş.
emin miyiz?
“Türk-İslam Ülküsü” doğrultusunda milliyetçi gençliğin teşkilatlandığı yuvadır. vakti zamanında Galip Erdem'de bu dönemde gençliğin yetişmesi için ocaklardaki özel eğitimlere katılarak gençlere Ülkücülüğü temellerini ve Türk gençliğinin gelecek hedeflerini anlatmıştır.
Şanlı Türk tarihinin kendine yüklediği misyonu her daim yaşatan Ülkü Ocakları 1980 öncesinde büyük bir mücadeleden geçmiş ve binlerce şehit vermiştir.
Şanlı Türk tarihinin kendine yüklediği misyonu her daim yaşatan Ülkü Ocakları 1980 öncesinde büyük bir mücadeleden geçmiş ve binlerce şehit vermiştir.
1 Ekim 1992'de kurulan, ilk Genel Başkanlığını Servet AVCI'nın yaptığı Nizam-ı Âlem Ocakları'nın yeni adıdır.
Kasım 2015'te görevi devralan Murat Aslan, şu andaki Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı Genel Başkanıdır.
Kasım 2015'te görevi devralan Murat Aslan, şu andaki Alperen Ocakları Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı Genel Başkanıdır.
gg olmayacak şekilde anlatmak gerekirse..
ergenlik döneminden itibaren çeşitli terör örgütlerinin etkisinde, abilerinin, ablalarının telkinleriyle beynini kontrol edemez hale gelen insanların eylemi. işin ironik tarafı ise devletlerin kontrolünde olan terör örgütlerinin üyeleri bu eylemi devlete karşı gerçekleştirirler. örgütleri ve devletleri yönetenler deri koltuklarda göt büyütürken yeterli gerzekliğe erişenler açlıktan ölürler. bu tabii her örgüt ve devlet için geçerli değil.
insanları açlıktan ölmeye ikna edenlerin üzerlerine bomba bağlayarak kendini patlatmaya ikna etmesi de çok zor olmasa gerek.
ergenlik döneminden itibaren çeşitli terör örgütlerinin etkisinde, abilerinin, ablalarının telkinleriyle beynini kontrol edemez hale gelen insanların eylemi. işin ironik tarafı ise devletlerin kontrolünde olan terör örgütlerinin üyeleri bu eylemi devlete karşı gerçekleştirirler. örgütleri ve devletleri yönetenler deri koltuklarda göt büyütürken yeterli gerzekliğe erişenler açlıktan ölürler. bu tabii her örgüt ve devlet için geçerli değil.
insanları açlıktan ölmeye ikna edenlerin üzerlerine bomba bağlayarak kendini patlatmaya ikna etmesi de çok zor olmasa gerek.
Bazı kesimlerde sevilen bir eylem. At ve katır versiyonu da vardır.
6 Ekim 1889 yılında Joseph Oller ve Charles Zidler tarafından inşa edilen bir kabare'dir. Paris'in 18. bölümünde bulunan Moulin Rouge, French cancan adlı gösteriyle ünlü olmuştur.
hafif meşrep kadınların, siyasi iktidarda etkin olduğu hal.
her ne kadar orta çağ tarihçileri ve diğer bazı akademik Kişiler, bu halin söz konusu olduğu dönemleri "karanlık" sıfatıyla ansalar da, dişilin iktidarla rijit temaslar kurduğu, eşsiz zamanlardır bu zamanlar. belirsiz dişil, ubique et nusquam doğasıyla, belirli erkeğin iktidarını "enfeksiyona" uğratmıştır. eril iktidarın baskıcı tutumuna karşılık, kadın, tanınmış figürler aracılığıyla soyunmuş ve iktidarı bir daha aynı iktidar olamayacak biçimde baştan çıkarmıştır. ilk kez, din tarihçisi caesar baronius'un, annales ecclesiastici'sinde karşılaşılan terimin karşılığıysa, papalık'tan yargıçlara, idarecilerden askerlere, pek çok çevrenin, gizliden gizliye (dolayısıyla açık bir ifşayla) fahişelerin güdümüne girmiş olduğudur.
eski romalı hakim verres'in metresi olan chelido, hakimin üzerinde ağır bir tahakküm kurmuş; miletoslu aspasia, atinalı perikles'ten koca bir imparatorluğu esir almıştı. romalı kadın köle philotis, latin askerleri baştan çıkararak savaş kazandırmış; son olarak pornokrasinin bile niteliğini yitirdiği dönemlerde, monica lewinsky ortaya çıkmıştı.
eril söylemler kadını sınırlamıyor; aksine, kadın, erilin sınırlarında dans ediyor. pornokrasi kavramı, günümüzün kadına şiddetini ve sapkın feminizmini anlamak konusunda kritik bir noktada duruyor şahsım nezdinde.
her ne kadar orta çağ tarihçileri ve diğer bazı akademik Kişiler, bu halin söz konusu olduğu dönemleri "karanlık" sıfatıyla ansalar da, dişilin iktidarla rijit temaslar kurduğu, eşsiz zamanlardır bu zamanlar. belirsiz dişil, ubique et nusquam doğasıyla, belirli erkeğin iktidarını "enfeksiyona" uğratmıştır. eril iktidarın baskıcı tutumuna karşılık, kadın, tanınmış figürler aracılığıyla soyunmuş ve iktidarı bir daha aynı iktidar olamayacak biçimde baştan çıkarmıştır. ilk kez, din tarihçisi caesar baronius'un, annales ecclesiastici'sinde karşılaşılan terimin karşılığıysa, papalık'tan yargıçlara, idarecilerden askerlere, pek çok çevrenin, gizliden gizliye (dolayısıyla açık bir ifşayla) fahişelerin güdümüne girmiş olduğudur.
eski romalı hakim verres'in metresi olan chelido, hakimin üzerinde ağır bir tahakküm kurmuş; miletoslu aspasia, atinalı perikles'ten koca bir imparatorluğu esir almıştı. romalı kadın köle philotis, latin askerleri baştan çıkararak savaş kazandırmış; son olarak pornokrasinin bile niteliğini yitirdiği dönemlerde, monica lewinsky ortaya çıkmıştı.
eril söylemler kadını sınırlamıyor; aksine, kadın, erilin sınırlarında dans ediyor. pornokrasi kavramı, günümüzün kadına şiddetini ve sapkın feminizmini anlamak konusunda kritik bir noktada duruyor şahsım nezdinde.
Yani ypg'nin isim değiştirmesi başlığı ortada duruyor. Başlıkla ilgili edecek kelamınız varsa buyrun edin ama muhsin yazıcıoğlu'nu olaya dahil etmeye çalışmak ya da çemkirerek olaya müdahil olmak son derece gereksiz şeyler. Tabi ki herkes istediğini düşünmek de özgürdür. Yazılanlar size yanlış geliyorsa düşüncelerinizi adabıyla dile getirirsiniz. Her siyasi tartışmayı sidik yarışına çevirmeye gerek yok.
Ben siyasi yazılar yazmayı seviyorum ama tartışma adamından bihaber kişilerle siyasi tartışmalara girmek istemiyorum. Bu yüzden de yazılarımda buradaki herhangi birine atıfta bulunmadan yazıyorum, bu arkadaşdan da aynı tutumu bekliyorum.
Ben siyasi yazılar yazmayı seviyorum ama tartışma adamından bihaber kişilerle siyasi tartışmalara girmek istemiyorum. Bu yüzden de yazılarımda buradaki herhangi birine atıfta bulunmadan yazıyorum, bu arkadaşdan da aynı tutumu bekliyorum.
sanırım sözlüğün ciddi bir kısmı illallah etmiş durumda kendisinin pişkinliğinden. yüzü de keçe olmuş yediği ayardan siyasi göbek bağlamış hala acımadı ki acımadı ki tadında şeyler söylüyor.
PKK sevicisi değilse PKK sevicisi başlığına alınmasın, hadi alındı PKK sevicisine giydirene onun bunun çocuğu demek nedir anlamadım.
PKK sevicisi değilim..ama ypg, ama doğunun şartları, ama Kürtler, ama ötekileştirilenler, ama bikbikbik.. ya ne olduğunu bilmiyorsun ya da insanlar saf sanıyorsun, çok da ortası yok bunun. Kürtlerin sorunları başka şeydir terörist bir örgüt hakkında amalı cümleler kurmak başka şeydir. PKK ya ypg ye en ufak kötü söz etmeden sabaha kadar Kürtler hakkında yaz istersen. Boş ve samimiyetsiz.
Nasıl bir mazoşistse ayar aldıkça alası geliyor. akıl sır ermiyor..
PKK sevicisi değilse PKK sevicisi başlığına alınmasın, hadi alındı PKK sevicisine giydirene onun bunun çocuğu demek nedir anlamadım.
PKK sevicisi değilim..ama ypg, ama doğunun şartları, ama Kürtler, ama ötekileştirilenler, ama bikbikbik.. ya ne olduğunu bilmiyorsun ya da insanlar saf sanıyorsun, çok da ortası yok bunun. Kürtlerin sorunları başka şeydir terörist bir örgüt hakkında amalı cümleler kurmak başka şeydir. PKK ya ypg ye en ufak kötü söz etmeden sabaha kadar Kürtler hakkında yaz istersen. Boş ve samimiyetsiz.
Nasıl bir mazoşistse ayar aldıkça alası geliyor. akıl sır ermiyor..
Ypg nin isim değiştirmesi başlığındaki girisini silen yazar. Refere etmeye gerek yok. Bilen bilir. Daha öncede aynı sebepten söZlükten gitmişti. Pkk sevicisi başlığında daha salyası halıya düşmeden cevap veren de kendisi. Niye bu kadar zoruna gidiyor teröriste onun bunun çocuğu demek ?
Onun bunun çocuğudur. Sözlüklerde bolca bulunur bunlardan. Çok demokrat olup, barış kardeşlik zırvalarıyla sıçmıklarını her yere saçarlar. Doğrudan teröre destek vermeye götleri yemediği için sürüye katılıp dağlara çıkamazlar. Anladınız siz..
başlangıçta söz vardı güzellemesinden yola çıkılırsa yazıya dökülmeden verilen söz ya da karşılıklı akde dayanmayan ifadeler havada kalır sonucuna ulaşılabilecek bir genelleme.
ayrıca "söz namus sözünde duran namussuz"... he mi?
ayrıca "söz namus sözünde duran namussuz"... he mi?
Leylekler göçüyorlar. göçerken aralarına davet ediyorlar. bir sanskrit metninde, gökyüzünü dört mevsimin dışındaki özel bir beşinci mevsimde aşıkların aynı yıldızı arayan yorgun bakışlarının işgal ettiği, kadim bir ülkeden söz edilir. işte bugün gökyüzünü o bakışların esaretinden kurtarıyordu leylekler.
biri bugün bana gelgitte kabaran bir gölün üzerinden göç eden leylek sürüsünün hikayesini hediye etti. gölün güneydoğu kıyılarına yakın bir noktadan başlayan irili ufaklı kayalıklar, arada bir uzun esler vererek kuzeybatı kıyısına doğru uzanıyor; kıyıya henüz uzun bir mesafe varken son buluyordu. olsun, bu da özellikle yabani leyleklerin en güvenli göç yollarını bulmalarına yardım ediyordu. ne var ki bir gün gelgit geldi, gidişine kadar gölü bir okyanusa çevirdi. hatta bir şelalenin çağlayışı vardı şimdi gölde. zeus onu ne zaman cezalandıracaktı? kayalıklar, leyleklerle birlikte gözden kaybolduğunda gölün kibri yeni bir sığınak bulmak zorunda kalacaktı. bu yüzden göl, kayalıkları boğmamak adına sularını çekecekti.
"olduğun yerde kal!" veya "olduğun gibi kal!" derken kolluk kuvvetleri bir sanıktan tam olarak ne yapmasını beklerler? olunduğu halde kalmak, sahnede mephistopheles'in pek iyi icra ettiği, ancak insanın çaresiz titremesine karşılık gelen bir sanat değil midir? kayıtsızlık da titremenin biçimlerinden biri olabilir mi?
biri bugün bana gelgitte kabaran bir gölün üzerinden göç eden leylek sürüsünün hikayesini hediye etti. gölün güneydoğu kıyılarına yakın bir noktadan başlayan irili ufaklı kayalıklar, arada bir uzun esler vererek kuzeybatı kıyısına doğru uzanıyor; kıyıya henüz uzun bir mesafe varken son buluyordu. olsun, bu da özellikle yabani leyleklerin en güvenli göç yollarını bulmalarına yardım ediyordu. ne var ki bir gün gelgit geldi, gidişine kadar gölü bir okyanusa çevirdi. hatta bir şelalenin çağlayışı vardı şimdi gölde. zeus onu ne zaman cezalandıracaktı? kayalıklar, leyleklerle birlikte gözden kaybolduğunda gölün kibri yeni bir sığınak bulmak zorunda kalacaktı. bu yüzden göl, kayalıkları boğmamak adına sularını çekecekti.
"olduğun yerde kal!" veya "olduğun gibi kal!" derken kolluk kuvvetleri bir sanıktan tam olarak ne yapmasını beklerler? olunduğu halde kalmak, sahnede mephistopheles'in pek iyi icra ettiği, ancak insanın çaresiz titremesine karşılık gelen bir sanat değil midir? kayıtsızlık da titremenin biçimlerinden biri olabilir mi?
işe emekleyerek yürünmez diyerek başlamaktır. hem hamam böcekleri kafasız bilmem kaç gün yaşıyor, hemen öldüğünü görmezlerse merhamete de gelmez bunlar. ne güzel.
''bu bayram sen benim şekerim ol öbür bayram ben sana kurban olayım'' gibisinden hayattan soğutan şeyler yazmış ve bir dana olduğunu kabullenmiş arkadaştır.
kendisi naif olmakla birlikte aşırı kırılgan da olabilir. getirisi mi çoktur götürüsü mü bilinmez ama muhtemel olumsuz yönü ağır basar.
düşman gözüne.
düşman gözüne.
Rahmetli alparslan türkeş'in oğlu ve koltuk için davasını satan bir dönek.
Akp'nin insanları kullanıp işi bittiğinde paçavra gibi kenara attığını kendisine hatırlattılar. Yeni kabinede yer almaması beni mutlu etti. Gerçi devlet bahçeli istedi diye kabine dışı kaldığı söyleniyor ama fark etmez, hak ettiğini buldu.
Akp'nin insanları kullanıp işi bittiğinde paçavra gibi kenara attığını kendisine hatırlattılar. Yeni kabinede yer almaması beni mutlu etti. Gerçi devlet bahçeli istedi diye kabine dışı kaldığı söyleniyor ama fark etmez, hak ettiğini buldu.
kendisini sürekli hastaneye götürtmek için can atar.
tahin helvanın gölgesinde kalmış muhteşem lezzet. kakaolusu makbul olsa da çeşitli aromalarda fındıklı, fıstıklı, cevizli, bademli vs. olarak yapılmaktadır.
kullanılma özelliğini kaybeden, değersiz.
neden olmasın? olur mu olur. papazın her gün aynı pilavı yediği nerede görülmüştür ki bir sevgili ile bir ömür geçecek diye bir kural yok.
(zilyonuncu sevgilisini de başından def etti)
(zilyonuncu sevgilisini de başından def etti)
henüz daha orta yaşlarındaydı, allah rahmet eylesin.
dokuma sanayisinde de ileri gitmiş, türkiye'nin 21. kalabalık şehri. bir gün gelip travertenlerini ısırıp kemirmeye çalışmasam da, olum bu ne ki diye inceleyeceğim sanırım.
Egolar ülkesinin kıralıdır Fatih Terim. Kötü benzetmişler..
Adamlarıyla beraber Alaçatı'da mekan basmaya gidiyor ve akabinde kırık bir burun sahibi oluyor. Kırık bir gurur da bonus..
Adamlarıyla beraber Alaçatı'da mekan basmaya gidiyor ve akabinde kırık bir burun sahibi oluyor. Kırık bir gurur da bonus..
—s7b1'den Tatkaçıran—
“Tell them the north remembers” sözü westeros'a küçücük salondan korku salmıştır ve frey hanedanını yok etmesiyle kuzeylilerin intikamını alan kızdır.
—Tatkaçıran—
Tanım: ned stark'ın kızı. Eskiden pıtırcıktı şimdi suikastçi.
“Tell them the north remembers” sözü westeros'a küçücük salondan korku salmıştır ve frey hanedanını yok etmesiyle kuzeylilerin intikamını alan kızdır.
—Tatkaçıran—
Tanım: ned stark'ın kızı. Eskiden pıtırcıktı şimdi suikastçi.
olsa da izlesek tadında kavga.
vallahi Çiğdem var kola da var kardeş. şöööyle sözlüğün püfür püfür bir duvarına çıkar izlerim.
ne ayırıcam?
vallahi Çiğdem var kola da var kardeş. şöööyle sözlüğün püfür püfür bir duvarına çıkar izlerim.
ne ayırıcam?
Hareket kabiliyeti olmayan bir organın algıladığı über saçma durumdan sonra ayaklanıp kaçması.
eksi oy olağan bir şey artı oy kadar, birilerini ısrarla eksilemenin genel olarak kötü görülmesi kişisel bir yıldırma politikası güttüğü içindir. artı oylarda enflasyon olabilir yönetimler bunu çok takmaz çünkü insanlar artı oy almak için yazıyor, yazdığının niteliğini ölçmek için ya da karşılığını. az artı oy zaten bir şey ifade ediyor, eksi oy ise saldırı amaçlı kullanılıyor. aksi olsaydı, oylama değil 10 üzerinden notlar verilirdi girilere.
benim açımdan yaptığım şey yazmak ve okumak. kimseyi bilinçli kötü oylamam, beğendiğimi oylarım. kadim dostlarım varsa onlara jestler yapabilirim, bu kadar. ama durduk yere girilerim altında bitip kişisel olarak bana yönelen bir huzursuzluğu üzerime kusmaya çalışan tipler var. kavga yok tartışma yok bu tipler anlamsız kaynağı belirsiz bir sinirle dikkat dağıtıp yıldırma politikasi izlemeye çalışıyor.
yani, herkes kendi kapısının önünü süpürürse çok şık olacak.. habis olandan değil de habisliği şikayet edenden rahatsız olmak, huzursuz emekli apartman amcaları tribine girmek ne garip..
benim açımdan yaptığım şey yazmak ve okumak. kimseyi bilinçli kötü oylamam, beğendiğimi oylarım. kadim dostlarım varsa onlara jestler yapabilirim, bu kadar. ama durduk yere girilerim altında bitip kişisel olarak bana yönelen bir huzursuzluğu üzerime kusmaya çalışan tipler var. kavga yok tartışma yok bu tipler anlamsız kaynağı belirsiz bir sinirle dikkat dağıtıp yıldırma politikasi izlemeye çalışıyor.
yani, herkes kendi kapısının önünü süpürürse çok şık olacak.. habis olandan değil de habisliği şikayet edenden rahatsız olmak, huzursuz emekli apartman amcaları tribine girmek ne garip..
kilidini kendi içinde barındıran bir kutuya benziyorsa, tadından yenmez. günce, o denli kapalı bir dille yazılır ki, insan onu saklama ihtiyacı duymaz. zaten ketumluğun kendisi irade dışı bir ifşa değil midir?
grammy ödüllü alternatif metal grubudur, chino'nun vokalleriyle oldukça enterasan işler yaparlar
''üç harf yan yana kaç şekilde gelir bilir misin?
aşk dersin... sen dersin... ben dersin...
sen, ben biter; biz dersin. gün gelir git dersin..
peki dur kelimesinden haberdar değil misin?
dur demeyi bilmez misin?
git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin?''
(bkz:can yücel)
aşk dersin... sen dersin... ben dersin...
sen, ben biter; biz dersin. gün gelir git dersin..
peki dur kelimesinden haberdar değil misin?
dur demeyi bilmez misin?
git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin?''
(bkz:can yücel)
christopher nolan'ın çektiği batman serisinin ilk filmi. zaten ilk filmle vuruyor seri. senaryo david s.goyer'e ait. batman mi kim? ve tabii ki christian bale. müzikleri de güzeldir: david julyan.
bence süper ötesi bir seriye giriştir. bruce wayne'in batman oluşu sürecini konu alır. spoiler vermek istemiyorum ama daha izlemeyen varsa izlesin.
Ukdeci: paintblack
edit: kesin izleyin seriyi. nolan diyorum. müzikler efsane diyorum. bale diyorum. bakın.
bence süper ötesi bir seriye giriştir. bruce wayne'in batman oluşu sürecini konu alır. spoiler vermek istemiyorum ama daha izlemeyen varsa izlesin.
Ukdeci: paintblack
edit: kesin izleyin seriyi. nolan diyorum. müzikler efsane diyorum. bale diyorum. bakın.
başlık açma sıkıntısı yaşandığı anlarda imdada yetişen bir durum. yalnız bu konuyla ilgili bazı sıkıntılar var, eğer doldurulmak istenen ukde ile ilgili elde bilgi varsa yazılmalı yoksa bir kaynağa başvurulmalı ama canım ukdeler tek cümle ile geçiştirilmemeli.
Fenerbahçe maçı 75-69 kazanarak final serisinde 1-0 öne geçti. Yalnız beşiktaş sj de iyi takımmış, boşuna anadolu efes'i elememişler. Serinin ikinci maçı 11 haziran pazar günü yine ülker sport arena'ya oynanacak. ikinci maçı fenerbahçe'nin biraz daha rahat kazanmasını bekliyorum.
Ayrılığın ertesi günü başka bir kadına giden sevgilir. Sorsan ; kafasını meşgul etmek istemiştir, sizi düşünmemek için gibi masumane düşüncelere sahiptir.
Lafa gelince de " çok aşığım"
bokumu aşıksın bokumu..
Lafa gelince de " çok aşığım"
bokumu aşıksın bokumu..