Biliyor musun? Senin gidişinle çok değiştim ben. Kırmızıya mavi diyor, maviye de her defasında mavi diyorum ısrarla. Mavi, göğe işaret ettiği için değişmiyor bende, gök kutsaldır çünkü. Zihnimi sınava tabi tutuyorlar iki kere iki kaçtır sorusuyla. Bazen susuyorum bazen de ikide bir bu soruyu sormayın diyorum; herkes bilir iki kere ikinin beş ettiğini... Yemeğine dikkat et, içme şu zıkkımı diyor meraklı ahali. Bilmiyorlar ki o zıkkım benim şarabımdır. Nefes alıyormuşum yaşamak güzelmiş. Ben nefesimi canan'ımla tuttum ve onda bıraktım sözleri ilişiyor dudaklarıma, boşver diyorum kendime. Hasretin anatomisini anlatınca da anlamayacaklar beni. Hasret dedim de, seni özlemedim hiç biliyor musun? Sana susadım yalnızca, kana kana susadım hem de...
düşün ki o bunu okuyor
İlgimi kaybettim, hükümsüzdür!
bir biz varız güzel, öbürleri hep çirkin.
sen içimdeki huzur dolu söğüt ağacımsın. tatlı kelimelerin saçlarıma değmediğinden beri yalnızlığım ve gözyaşlarımla kucaklaşıyorum.
ve içten içe yanıyorum baba. sensiz geçirdiğim bayramlara yanıyorum. yetimliğime, çaresizliğime, kimsesizliğime yanıyorum. ve sana yanıyorum baba ve bana yanıyorum.
ve içten içe yanıyorum baba. sensiz geçirdiğim bayramlara yanıyorum. yetimliğime, çaresizliğime, kimsesizliğime yanıyorum. ve sana yanıyorum baba ve bana yanıyorum.
tezatlar sun bana...
yere doğru çıkalım,
göğe doğru inelim.
temmuzda üşüyüp,
şubatta güneşlenelim...
yere doğru çıkalım,
göğe doğru inelim.
temmuzda üşüyüp,
şubatta güneşlenelim...
Artık okumamanı isterken içinde bulunduğum hal tam olarak hayatımın başrolüne kendimi koymamla alakalı bir durum.
Bunu bilmeni isterdim!
Bunu bilmeni isterdim!
Stajdasındır kesin, rapor nasıl gidiyor? Okursan, kulağıma fısılda. (:
Edit: ışık hızıyla cevap geldi. İşte bu, düşünülen kişinin sizi düşünmesi. (:
Edit: ışık hızıyla cevap geldi. İşte bu, düşünülen kişinin sizi düşünmesi. (:
Sancının olduğu yerden hakikat fışkırır.
Sen buna hazır mısın?
Sen buna hazır mısın?
Okumaya özne yokken neyi düşünüyoruz? Hadi düşündük, bu dünya üzerinde herhangi bir his besleyecek kadar deli cesaretini nerden alıyoruz? Siz hâlâ aileniz dışında birilerine güvenip, okuma ihtimaline bile methiyeler düzebiliyorsanız tebrik ederim. İşin garibi bunu herhangi bir öfke, kırgınlıkla yazmıyorum öylesine bir boşvermişlik modunda yaşayıp gidiyorum.
içimde makar aleksiyeviç heyecanı, josef k. bliinmezliği, colonel kurtz özlemi, sophie merakı, captain ahab dirayeti, aleksey ivanoviç şaşkınlığı var.
önümüzde kup kuru, soğuk bir kış var ama bahar dolanıyor içimde. olmayan güneşleri alıyorum odama. ne oluyor amına koyim...
önümüzde kup kuru, soğuk bir kış var ama bahar dolanıyor içimde. olmayan güneşleri alıyorum odama. ne oluyor amına koyim...
eğer burada yazdıklarımı okuyorsan aramıza saat farkından daha büyük boşluklar girmiş demektir. onun için sen önce özelden yazdıklarımı oku da uzlaşalım.
üç günde bir vazgeçeceğim diye uyanıyorum. yine doldum, taşıyorum. bir gün tutacağım sözümü. kimseden eser kalmayacak. neden diye soracaklar ''ne oldu ki?'' diyeceğim. o kadar ki bıktım. almayacağım diyorum hayatıma kimseyi ama bodoslama giriyorlar işte. tek bir söz bile söyleyemiyorsun. gelip gidenler hep aklıma. hiç unutamıyorum.
şansım dönecek bir gün buna da inanıyorum.
şansım dönecek bir gün buna da inanıyorum.
(bkz:düşünemedim)
ölümle ayrılığı tarttılar, ayrılık 50 dirhem daha ağır geldi.
Herkese selam,
Sana boş metrobüs koltuğu...
Sana boş metrobüs koltuğu...
hatırlar mısın çok uzun yıllar sürecek birlikteliğimizin ilk ayı doğum günüme denk gelmişti. ne güzel çilekli ve muzlu bir pasta yapmıştın bana o gün. sen ne kadar güzeldin. ne kadar çok seviyordum ağzından bana hitap şeklini. ve ne kadar güzel bir geceydi.
o günlerde sana karşı bağışlanması zor bir kusurum olmuştu. küsüp gitmiştin. bir daha asla evimize gelmeyeceğini bağırmıştın. ne yapıp ne ettiysem barışamamıştım seninle. gecenin 2.30'un da içip içip sana yazdığım mesaj aklımda.
''ben şimdi intihar ediyorum. vasiyetim her doğum günümde aynı pastadan yap ve hayrına evimizin olduğu site görevlilerine dağıt. sen de aç bir bira o gün artık gönlün bir başkasında ise bile erkan oğur'un memoş türküsüyle ağla benim için''
tanrım aşkta korku insanı ne kadar iğrençleştirebiliyor. saolasın sabah olmadan gelmiştin o zaman bu mesaj üzerine. intihar falan edeceğim yoktu tabii. uyuyordum geldiğinde uyandırmamışsın.
o günün üzerinden uzun yıllar geçti. seni son görmemin üzerinden daha 1.5 yıl falan. seni görmediğim her mevsim kılıç oldu saplandı her yerime.
o günlerde sana karşı bağışlanması zor bir kusurum olmuştu. küsüp gitmiştin. bir daha asla evimize gelmeyeceğini bağırmıştın. ne yapıp ne ettiysem barışamamıştım seninle. gecenin 2.30'un da içip içip sana yazdığım mesaj aklımda.
''ben şimdi intihar ediyorum. vasiyetim her doğum günümde aynı pastadan yap ve hayrına evimizin olduğu site görevlilerine dağıt. sen de aç bir bira o gün artık gönlün bir başkasında ise bile erkan oğur'un memoş türküsüyle ağla benim için''
tanrım aşkta korku insanı ne kadar iğrençleştirebiliyor. saolasın sabah olmadan gelmiştin o zaman bu mesaj üzerine. intihar falan edeceğim yoktu tabii. uyuyordum geldiğinde uyandırmamışsın.
o günün üzerinden uzun yıllar geçti. seni son görmemin üzerinden daha 1.5 yıl falan. seni görmediğim her mevsim kılıç oldu saplandı her yerime.
Mezatlar ol bana
Göğü yere çakalım.
Gök inlesin
Biz göğe çıkalım.
Göğü yere çakalım.
Gök inlesin
Biz göğe çıkalım.
Artık okuyacak kimsenin kalmaması.
Hayat, birinin ihtimaline endeksli yaşamak kadar yalan.
Ve yine hayat anın içinde yaşamak kadar gerçek.
Hayat, birinin ihtimaline endeksli yaşamak kadar yalan.
Ve yine hayat anın içinde yaşamak kadar gerçek.
Gidenler, kalanlar kadar ölmezlermiş ve ben sadece canını yakmak istemiştim ; can vermeni değil !
insanlardan buz gibi soğudum,
işte yalnız sen varsın
öyle halsizim ki hiç sorma,
anlarsın.
işte yalnız sen varsın
öyle halsizim ki hiç sorma,
anlarsın.
Bende denge bırakmadınız. Ne ele avuca sığar bir şey yapabiliyorum ne de kendimi toparlayabiliyorum.
aslında o okumuyor, sen okumasını istiyorsun derinlerden bir yerden. söyleyin yüzüne, gerekirse tükürün, dayanma derecesine göre tekme , tokat falan (tabii ki şiddete karşıyım) girişin. orada bitirin. o diye bir şey olmasın kafanızda. şahsen o olduysa artık benim beynimde de yer etmez. unutmak gibi bir huyum var. o ları hatırladıkca onları içinizde büyütür ve sizi ipotek altına almasına izin verirsiniz. mutlu etmiyorsa meşgul de etmesin misali.
not: zengin szlük muhabiri beyin içinden sesleniyor. habercilik zor zanaat. bakın sizin için beyine bile giriyorum. az kıymetimi bilin, maaşıma zam yapın zalımlar.
not: zengin szlük muhabiri beyin içinden sesleniyor. habercilik zor zanaat. bakın sizin için beyine bile giriyorum. az kıymetimi bilin, maaşıma zam yapın zalımlar.