confessions

diko

1. nesil Yazar - Adanmış

  1. toplam entry 520
  2. takipçi 11
  3. puan 7761

aşık veysel

turuncu gemi
lisede amatörce şiirler ve hadsiz tiyatro metinleri yazıyordum. hala en saygı duyduğum insanlardan biri olan edebiyat hocama okuttum. çok beğendiğini söyledi. fakat her hocanın öğrencisine böyle bir konuda vermesi gereken nasihatlerden birini verdi
''olum en az 500 tiyatro metni okumadan metin yazma. okuduktan sonra zaten sen kendi kalemine engel olamayacaksın. daha iyi şiirler yazabilmen için de, çok daha fazla şiir okuman lazım''

sanırım edebiyat icra etmek dünyanın en büyük entelektüel uğraşlarından biridir. çok büyük kültürel alt yapı gerektirir. sonsuz merak etme hırsı ve donanım çabası gerektirir. fakat sanki bizim güzel anadolumuz bundan müstesna. aşık veysel gibi muhteşem bir insan doğurmu bu güzel ana. ve pek tabii daha nicelerini. veysel, belki de bu dünyadan geçmiş en kıymeti bilinmesi gereken 2. şairdir. birincisi de yine benim kanaatimce anadolulu yunus emre'dir. 7 yaşında kör olmuş bir insan nasıl böyle eserler yazmış diye uzun uzun düşünürdüm. yanıt bir gün nazım'dan geldi.

topraktan öğrenip
kitapsız bilendir.
hoca nasreddin gibi ağlayan
bayburtlu zihni gibi gülendir.
ferhad'dır
kerem'dir
ve keloğlan'dır.
yol görünür onun garip serine,
analar, babalar umudu keser,
kahbe felek ona eder oyunu.
çarşambayı sel alır,
bir yâr sever
el alır,
kanadı kırılır
çöllerde kalır,
ölmeden mezara koyarlar onu.
o, «yûnusû biçâredir
baştan ayağa yâredir,»
ağu içer su yerine.
fakat bir kerre bir derd anlayan düşmeyegörsün önlerine
ve bir kerre vakterişip :
«—gayrık yeter!...»
demesinler.
ve bir kerre dediler mi :
«israfil surunu urur
mahlukat yerinden durur»,
toprağın nabzı başlar
onun nabızlarında atmağa.
ne kendi nefsini korur,
ne düşmanı kayırır,
«dağları yırtıp ayırır,
kayaları kesip yol eyler âbıhayat akıtmağa...»


geceye veysel'in en muhteşem yapıtlarından birini bırakıyorum;

dünyada tükenmez murat var imiş
ne alanı gördüm ne murat gördüm
meşakkatin adın murat koymuşlar
dünyada ne lezzet ne bir tat gördüm

ölüm var dünyada yok imiş murat
günbegün artıyor türlü meşakkat
kalmamış dünyada ehl-i kanaat
insanlar içinde çok fesat gördüm

var mıdır dünyaya gelip de kalan
gülüp baştanbaşa muradın alan
muradı maksudu hepisi yalan
ölümlü dünyada hakikat gördüm

nuşveran'ı adil nerede tahtı
süleyman mührünü kime bıraktı
resul-ü ekrem'in kanunu haktı
her ömrün sonunda bir feryat gördüm

dönüyor bir dolap çarkı belirsiz
çağlayan bir su var arkı belirsiz
veysel neler satar narhı belirsiz
ne müşteri gördüm ne hesap gördüm

kızıldere katliamı

turuncu gemi
henüz hiç birinin 25 yaşında bile olmadığı on tane gencin, 12 mart faşist cuntası ve chp'li başbakan nihat erim tarafından, taburlarca asker vasıtasıyla katledildiği vakaadır.

mahir çayan ve arkadaşları o dönem faşizmle gerçekten de göğüs göğüse bir savaş vermekteydi. bugün kamu işçileri bir miktar insanca özlük haklarına sahip oldularsa o dönemki mücadelenin ürünüdür. bugün israil ile lafta kapışan islamcıların yüreği yetmeyecek kadar büyük yaralar vermiştir bu çocuklar işgalci ve terörist israil devletine.

mahir çayan ve arkadaşları, aralarında hiç bir örgütsel bağ ve fikirsel birlik de bulunmayan, ülkenin diğer güzel çocukları denizler'in idamını engellemek için bir grup ingiliz ajanını sivas'ın kızıldere ilçesine kaçırırlar. 12 mart faşist cuntasının taburlarca gücü, o ajanlar da dahil 10'dan fazla insanı katlettiler 1972 yılında kızıldere'de. chp faşizme eklemlenmişti.

bugün kesinlikle sosyalizm adına silahlı ve serüvenci girişimleri tasvip etmiyorum. o zaman da yanlıştı bugün de yanlıştır. fakat gençlerimizi nasıl vahşice katlettiğimizin kanlı bir fotoğrafıdır kızıldere.

not: ertuğrul kürkçü'nün kimseyi ihbar falan ettiği yoktur. kürkçü'ye bu pisliği atanın içindeki pisliğin hortlamasının dışavurumcu bir iftirasıdır bu söylem.

mansur çalar

turuncu gemi
davanın hakimi değilim savcısı değilim, mansur, arkadaşına jiletle saldırdı mı saldırmadı mı konusunda hüküm veremem. şayet türkiye yargısı bu suçun oluştuğuna dair bir karar verirse, ömür boyu olmasa da, 3 yıldan az olmamak üzere futbol men edilmesi vicdanları bir nebze rahatlatır.

fakat bugüne kadar, güneydoğu takımlarımıza karşı yapılan her ırkçı saldırıda klüplere yahut spor insanlarına bu men cezası verilecekse ortada türkiye futbolu diye bir şey kalmayacaktır. bence buna göre hüküm verilsin.

zengin sözlüğe veda

rene
Ekşi dışında kalan sözlüklere düzenli yazanları toplasak 150 kişi çıkmaz, ama bu kitleden birisi veda edeceği zaman "siktir" çekmek kalanlar için kolay geliyor. Sor bakalım neden gidiyor anlamaya çalış kazanmaya çalış yok, giden sktrsin gitsin kalanlar bizimdir. Al oyna diyorum bende sana 10 kişiyle o zaman. Biraz daha özenli dikkatli nazik olmak zor değil hepimiz için. Birbirini yüz yüze hiç görmemiş gençler olarak içi boş kankacılık oynamıyorsunuz bu taktir edilesi bir şey ego normal düzeyde demekki, ama gidene sktr çekmeyin, ayıp.

zengin sözlük yazarlarının rüyaları

turuncu gemi
dünya kupası finallerini izlemeye rusya'ya gitmişim. her şey çok güzeldi. maçlar kıran kırana geçti. finale rusya-arjantin kalıyordu. fakat bende maça gidecek bilet parası kalmamış. içim dağ dağ, tepe tepe eziliyordu. bir yandan ülkeye dönünce ''dünya futbolundaki tekelleşmeyi protesto etmek amaçlı son maçı izlemedim'' der hava atarım diye düşünmekteydim. sonra o günün ayın on beşi yani maaş günüm olduğu aklıma geldi. koşa koşa atm'den para çektim. maça 3-4 dakika kalmış. kendi kullandığım eski püskü yavaş bir trenle maça yetişmeye çalışıyordum. o esnada uyandım. umarım maçı arjantin kazanmıştır.

islam slimani

keskin nisanci
şu yaşıma geldim çok kötü çok forvet gördüm ama bu başka bir şey. bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir ama bu eleman koca bir 90 dakika tek bir olumlu hareket yapamıyor. olumlu hareket yapamamak bir yana tüm takım ataktayken saçma sapan fauller yapıyor, hem takımın atak yapmasını engelliyor hem de oyunun soğumasına ve rakibin nefes almasına fırsat veriyor. bu adam mecburen sezon sonuna kadar fenerbahçe'de yapılacak tek şey, haram paramız varmış diyerek bu elemanı kadrodışı bırakmak. sezonun kalan bölümünde tatil yapsın parasını alsın.

mansur yavaş

turuncu gemi
ben ülkemi çok severim. şimdi bu da cümle mi diyebilirsiniz, tabii ki herkes ülkesini çok sever, bunun için kimse kimseye madalya verecek değil. fakat ben türkiye'yi, salt kendi ülkem olduğu için sevmem. ben kendi annemi bile sırf annem olduğu için sevmem. türkiye, bu yaşıma kadar gezdiğim onlarca ülke içinde gördüğüm ve yaşadığım en güzel ülkedir. ülkemi neden bu kadar çok sevdiğimle ilgili on binlerce sayfa yazı yazabilirim. fakat konumuz şimdilik bu değil.

ankara benim en çok sevdiğim 4. kenttir. hem çok sevdiğim ülkemin, hem de benim en güzel sevdalarımın başkentidir. mansur beyle siyasi olarak en zıt kutup evrenlerin insanlarıyız. lakin kendisini iyi tanırım. onurlu bir insandır. insanları ayırmadan sever. vicdan sahibi, ahlaklı, halk adamıdır mansur bey. ankara'da da çok sevilir ve sayılır. hatta ankara'nın görevdeki olmasa da, seçilmiş belediye başkanıdır.

bu defa görevdeki başkanı da olacağından hiç şüphem yok. seçimden sonra bu başarıyı kılıştarlıbey hanesine yazan olursa ona çok büyük sitem ve teesüf ederim. ağır da kafa bulurum o kişiyle şimdiden uyarayım. bu başarı kılıştar'a rağmen olacak bir başarıdır.

sevgisinin güzelliğini çok az insanın içinde hissedeceği, hem ülkemin, hem de benim kalbimde atan başkente yakışan başkana selam olsun.

aşkın ömrü

kombiwankenobi
İnsan içinde bu kadar derinlerde gerçekleşen bu sihirli olayın nesnel bir şey haline getirilmesine anlam veremiyorum.
Aşk, parmak izi gibidir.
Her insanda farklı ve değişkendir.
Aşkın tanımında bile her insan farklı şey söyler. Kimisi inanır kimisi inanmaz. Milyon fikir vardır.
O şeyi hissettiğiniz an itibariyle bakış açınız sanki yeni bir güncelleme gelmiş gibi değişir. Duygular öne çıkar.
Şu an bile anlatamıyorum ama siz bildiğiniz aşk tanımını alın.
Böyle bir Hissi insanlar sayılarla, bilimle nasıl açıklar komiğime gidiyor.

zengin itiraf

magic mushroom
Ben küçükken bi' gün annemle babam çok büyük bi kavga etmişlerdi. İlk kez öyle görmüştüm onları. Boşanacaklarını düşünüp bütün gece ağlamıştım. O zamanlar beni sevdiğini düşündüğüm bir tanrım vardı ve dua etmiştim ona. Hatta kendimce totem bile yapmış Annemle babam boşanmazsa erik yemekten bile vazgeçeceğim demiştim çünkü mevsim henüz kıştı ve ortalıkta erik falan yoktu. Ve erik benim için çok önemliydi.

Ertesi gün annemle babam barıştılar, ben de çok mutluydum artık boşanmadıkları için. Sonra bahar geldi, erikler yeşerdi ağaçlarda, erik yenmez mi hiç, yedim umarsızca, yaptığım totemi aklıma bile getirmedim. Erik yenmez mi hiç? Ve sadece o bahar değil takip eden her baharda tanrıya verdiğim sözü unutarak hatta tanrıyı da unutarak deliler gibi erik yedim. Hiç yenmez mi yahu erik? Ve annemle babam hiç boşanmadılar. Beni önemseyen bir tanrı da yokmuş zaten, onu öğrendim.

Ama o kış verdiğim sözü tutmadım diye evren kızdı sanırım bana. Sanki benim bu büyük şanssızlığım erikle ilgili gibi geliyor. O kış galiba büyük bi hata yaptım ve kırdım bir şeyleri. Ama elimde değil, çok seviyorum eriği, erik sevilmez mi hiç?

zengin itiraf

sos
hep büyük şehirde yaşamak istemişimdir. sosyal imkanlar daha fazla diye. fakat anladığım kadarıyla büyük şehir insanı yoruyor. büyük şehirin eksi yönleri daha fazla. her şeyi geçtim bir yere gitmek için en az 1 veya 2 saatin yolda geçmesi inanılır gibi gelmiyor bana. atm'de sıra beklemek falan... bu olay, m.ö yaşamış biri direkt 2018'e ışınlansa göreceği hayat karşısında geçireceği şok ile aynı seviyede şok geçirtiyor bana.

küçük şehirde ne sırası beklersen bekle önünde maksimum bir veya iki kişi vardır. 24 yıllık hayatımda ramazan pidesi kuyruğu dışında kuyrukta beklediğimi hatırlamıyorum.

fenerbahçe

keskin nisanci
bu sene taraftarlarını çileden çıkarmaya kararlı olan kulüp. 9 maçta 9 puan ne demek ya, yok hainler bulundu, her şey düzelecek demeçleri de hikaye çıktı, fenerbahçe cephesinde değişen bir şey yok. hâlâ sahada rezil bir futbol var.

muharrem ince güven vermedi

siz hepiniz ben tek
24 Haziran seçimlerinden hemen sonra yazdığım entry'de belirtmiş olduğum gibi. Seçmen ince'yi istese de, chp içindeki odaklar ince'yi istemediği sürece ince'nin genel başkan olamayacağını gösteren cümle.
(bkz:#77939)
Kılıçdaroğlu'nu ne kadar koltuk sevdalısı olarak görmüş olsak da işin altında yatan gerçek, kılıçdaroğlu'na genel başkanlığın dayatılmasıdır. Kılıçdaroğlu Chp içindeki yapıdan kurtulduğu an ve bu yapı başka birini seçtiği an genel başkanlığı bırakacaktır. Kılıçdaroğlu istemediği nedenlerden dolayı bu yapının sözünden çıkabilecek durumda değildir. Bunun tek çaresi ağır bir seçim yenilgisidir.
Yani chp kılıçdaroğlun'dan değil.
Kılıçdaroğlu chp'den kurtulamıyor.
Chp'nin gereken şeklini alması için, chp içinde ve dışında bulunan ulusalcılar ya yeni bir parti kurmak mecburiyetinde yada, hazırda bulunan dsp saflarına geçmek durumundalar. Ancak bu şekilde chp içindeki yapılanmanın sonu gelir diye düşünüyorum. Muharrem İnce illa chp'nin başına geçeceğim diye direttiği taktirde, chp'de hiç bir değişiklik olmayacaktır.
Kılıçdaroğlu'nun Muharrem İnce güven vermedi kelimesinin altında yatan gerçekler açıkça ortadadır.
Muharrem İnce kime güven vermedi? Tabi ki chp içindeki yapılanmaya.
Ne konuda güven vermedi? Chp içindeki konumlarını korumaları için.

muharrem ince güven vermedi

kozmos
doğru sözdür. kemal kılıçdaroğlu gibi bir beceriksiz söylemiş olsa da.

muharrem ince, sadece seçim gecesi girdiği hal ve tavırlar sebebince bile sempatileri hayalkırıklığına dönüştürdü. resmen rakiplerinin ekmeğine yağ sürdü, bal sürdü, has köy kaymağı sürdü adam.

seçilmedikçe çirkefe bağlamış biri muharrem ince. gerçekten öyle.

"beni amerika'dan aradılar, kimin aradığını seçimden sonra açıklarım!!" ... açıklayamadı
"feto usulüyle istenmedi!!" ... istendiğini kabul etti.
"seçim gecesi 50bin avukat toplıycam".. toplayamadı.
"24 haziran gecesi hakkınızı savunucam".. ortadan kayboldu
"referandum usulsüzdür, erdoğan diktatördür!!".. erdoğan'ı koşa koşa tebrik etti.
"kılıçdaroğlu'na karşı asla bir daha aday olmam".. olmak için can atıyor
"benim ağzımdan kurultay lafı duyamazsınız"... notere bile tasdik ettirdi kurultay isteğini
"parimde her göreve hazırım".. ibb adaylığını istemedi.
"1250 imza toplanmazsa kenara çekilirim".. çekilemedi

kaynak; link

15 sene önce evlerde fırın bulabiliyor muyduk

quares
cumhurbaşkanı ve akp genel başkanı recep tayip erdoğan'ın yeni söylemi. ki çok haklıdır.

bundan tam 15 yıl önceydi, buzdolabımız, fırınımız, yoktu. bir çölün ortasında, avcılık ve toplayıcılık yaparak hayatta kalmaya çalışıyorduk. sonra reisimiz geldi ve bizi o bataklıktan çekti çıkardı, şimdi her evde fırınlar, buzdolapları, kalıp kalıp borcamlar ne ararsan var. helal olsun reis bu ümmet seninle gurur duyuyor.

18 mayıs 2018 fenerbahçe doğuş zalgiris kaunas maç

keskin nisanci
euroleague final four 2018'in ilk yarı final maçı. maç saat:19:00'da başlayacak ve bein sport haber kanalından canlı izlenebilecek.

euroleague'nin son şampiyonu fenerbahçe doğuş, 2017-2018 euroleague normal sezonunu cska moskova'nın ardından ikinci bitirdi ve çeyrek finalde normal sezonu 7. bitiren ispanya'nın saski baskonia ile eşleşti. fenerbahçe doğuş çeyrek final eşleşmesini 3-1 kazanarak final four'a kalma başarısı gösterdi.

diğer yarı finalist zalgiris kaunas, 2017-2018 euroleague normal sezonunu 6. sırada tamamlamasına rağmen çeyrek final serisinde normal sezonu 3. sırada tamamlayan olympiakos'u 3-1 ile geçmeyi başararak final four biletini kaptı.

maçın favorisi fenerbahçe doğuş olsa da sarunas jasikevicius takımın başına gelmesiyle müthiş bir yükseliş yakalayan zalgiris kaunas'ı da yabana atmamak gerekiyor. keyifli bir maç bizi bekliyor.

veysel'in dizeleri

mars yolcusu
-Talih çile kadar sözü bir etmiş-

"Gülmedim dünyada gülenler gülsün
Derdim yüreğimde eller ne bilsin
İsterse dünyası ziynetle dolsun
Ayrılık gözümde ölüm kaşımda"

Halk ozan'ı âşık Veysel'e ait olan dizelerdir.

euroleague final four 2018

keskin nisanci
18-20 mayıs tarihleri arasında sırbistan'ın başkenti belgrad'ın kombank arena salonunun ev sahipliği yapacağı organizayon.

18 mayıs 2018 cuma günü saat 19:00'da turnuvanın ilk yarı finalinde temsilcimiz son şampiyon fenerbahçe doğuş, litvanya'nın basketbol ekolü zalgiris kaunas ile finali çıkmak için mücadele edecek.

aynı gün saat 22:00'de rusya ekibi cska moskova ile ispanyol ekibi real madrid finale kalmak için kozlarını paylaşacak.

yarı finallerin mağlupları 20 mayıs 2018 pazar saat 19:00'da üçüncülük maçı oynayacaklar.

yarı finallerin galipleri 20 mayıs 2018 pazar günü saat 22:00'de şampiyonluk için sahaya çıkacaklar.

Euroleague şampiyonu apoletiyle turnuvaya katılan fenerbahçe doğuş'tan unvanını korumasını bekliyoruz.

şarkı başlığı açmak

keskin nisanci
İNTERAKTİF sözlük kavramı içinde rutin bir olay bu ve elbette ki müzik denen olgu beğeniyle şekillenen bir şey. herkesin müzik zevki farklı ve doğal olarak herkes kendi sevdiği şarkıların başlığını açıyor. ya bunun da başlığı açılır mı demek sansürdür, özgürlüğe müdahaledir. açılan başlıklar ilginizi çekmiyorsa, herkes kendi başlıklarını açmakta özgür.

şarkı başlığı açmak

cisi gelen sanat tarihcisi
bunlardan biri de benim, benim gibi onlarca arkadaşımın, bir şarkı adına girilen entryleri gecenin bir yarısında sigara eşligine okudugunu biliyorum. dahası da, bana hissettiklerini ve o şarkıyı söylene grubu ve o grubun albümü hakkında bilgi vermek de bana iyi hissettirdigi kadar, 1-2 kişiye de olsa bir şeyler kattıgını düşünüyorum.

elbette ki ben o başlığı açmaz isem, kesinlikle eminim ki tarihin tozlu sayfalarına karışacak değil. ben yine şarkılar adına başlıklar açmaya devam edeceğim, açıkçası rahatsız olan var ise, beni engelleyip geçer ve gecenin bir yarısı sebepsiz yere bana dalmak, ve yahut bir şeyleri eleştirmek yerine pyramus adına entry girer de bir şeyler öğreniriz.

24 ocak 2018 cnn türk muhabirine saldırı

kozmos
afrin operasyonu sebebince sınırda haber yapan iki basın görevlisine yapılan saldırıdır.

çok bir şey söylemeye gerek yok, gerçek manada bir sığır sürüsünün saldırısıdır. dolamışlar ağızlarına bir “vatan haini” egzos deliği görse sikecek sapık gibi sıçıyorlar sağda solda.

o iki adam orada ekmeğini kazanıyor amına koduğum, belki çocuğuna karısına annesine yani ailesine para götürüyor. git kimle derdin varsa onunla konuş gariban gazetecinin suçu ne orospunun çocuğu. sıkıyorsa tek söyle o lafları o hareketleri tek yap. ulan böylelerini cayır cayır sikeceksin ibret için. 3 ay yürüyemeyecek.

kaynak linki;
http://www.diken.com.tr/sinirda-harekati-takip-eden-cnn-turk-ekibine-hem-saldiri-hem-olum-tehdidi/

abdullah gül'ün sp'nin cumhurbaşkanı adayı olması

keskin nisanci
siyasi kulislerde artık yüksek sesle dillendirilen hadise. en son saadet partisi genel başkanı temel karamollaoğlu bunun gerçekleşebileceği yönünde sinyaller verdi. tayyip erdoğan'ın son dönemde abdullah gül'e karşı başlattığı karalama kampanyasına sebep olarak da bu durum gösteriliyor.

abdulah gül'ün cumhurbaşkanı adayı olması durumunda hatırı sayılır bir oy alacağı nerdeyse kesin de abdullah gül ışığı görmeden bu topa girmez. seçimi kazanmayı garantilemeden ya da ona yakın bir oy alacağından emin olmadan asla aday olmaz.

rabbişkom

kozmos
üst edit: başlık başa.

tanım; rabbim kelimesinin mutasyona uğramış hali.

bir insana ya da kitleye ait milli, dini, felsefi ya da şahsa ait herhangi başka değerlerle doğrudan ya da dolaylı şekilde dalga geçmek, kendine ait fikirleriyle dalga geçen karşı grubun kafasıyla hareket etmeye benziyor. yani ateistseniz veya eşcinselseniz bağnaz biri tarafından dışlanmak, hor görülmek veya en azından can sıkan cümlelere maruz kalmaya benziyor.
insan kendine yapılmasını istemediği bir muameleyi başkasına yapıyorsa, aslında belki de yapılmasını istiyordur o muameleyi, kim bilir.

chp'nin kendi kemik kadrosu ve sevenleri dışında oy veya empati kazanamamasınına benzetilebilecek bir durum.
rakibe göre hamle yapıyor, ancak ya tamamen rakip gibi, ya tamamen alakasız biri gibi hamle yapıyor. suya yazı yazıyor yani. empati kazanayım derken antipati kazanması da cabası.

sözlükte değerli olduğunu düşünmek

kozmos
Beyni fırına verilip 200 derece pişirilmiş insan işidir.

İnternet sayesinde var olan bir insanın hissiyatı bu, anlamış değilim, neyin özgüveni bu amına koyim. Modemi kapattığım vakit sonsuza kadar yok olacak insan, tanrıcılık oynuyor aklınca. Yıllardır internetin içindeyiz, şahsım adına ekseriyetle sözlüklerle hemhalim yıllardır, böyle tipleri gördük hep. Ara form diye nitelendirilen insanlar bunlar. Kalıcılığı yok. Dijital bir ekranda görünüp kaybolan silüetler sadece.

Dış dünyada elde edemediği ilgiyi sözlük veya sosyal medya aracılığıyla devşirmeye çalışan insana acıyorum yalnızca. Organik ilişkiler kuramıyor ki böyle bir işe girişilmiş, yazık, cidden yazık.

johan cruyff

batigol
1947 yılında doğdu. Futbola Ajax'ta başladı. Bu takımda 6 lig, 2 kupa ve 3 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu yaşadı. 1973'te Barcelona'ya, 1978'de Los Angeles Aztecs'e transfer olduktan sonra ülkesine döndü.

2 kez Avrupa'da "yılın futbolcusu" seçildi (1973-74). 1974 Dünya Kupası'nda takımının kaptanlığını yaptı. 51 kez milli olan Cruff, futbolu bıraktıktan sonra teknik adam olarak Barcelona'da görev aldı. Aktif futbol yaşantısı sırasında, sarı saçları ve çalımları nedeniyle "Sarı Fare" lakabıyla bilinirdi.

Cruyff genç yaşlarda Ajax Amsterdam altyapısından yetişip A takıma çıkmıştır. 1973 yılında FC Barcelona takımına transfer olmuştur. Birçok maçta Hollanda Millî takımının kaptanlığını yapmıştır. 1974 FIFA Dünya Kupası'nda ülkesinin finale çıkmasında önemli rol oynamış, ama Hollanda Millî Takımı finalde elenmiştir.

Cruyff 3 kez Avrupa'da Yılın Futbolcusu Ödülünü alan 3 futbolcudan birincisidir (Marco Van Basten, Michel Platini Avrupa yılın futbolcusu ödülünü 3 kez alan diğer isimlerdir), Cruyff Dönüşü adı verilen harekete adını veren futbolcudur.

Aktif futbol yaşantısı sırasında, sarı saçları ve çalımları nedeniyle "Sarı Fare" lakabıyla bilinirdi.

12 ocak 2018 kendini yakmak isteyen adam

kozmos
Türkiye cumhuriyeti vatandaşıdır. Çok değil Birkaç güne fetöcü/vatan hayini vs. olur.

- - - spoiler - - -
Tbmm dikmen girişinin yaklaşık 50 metre yukarısında bulunan meclis hastanesi önüne elindeki benzin bidonuyla gelen 39 yaşındaki s.a. maddi sıkıntılar nedeniyle kendini ateşe vereceğini söyledi...
- - - spoiler - - -

Kaynak linki; https://odatv.com/yoksulluktan-kendini-yakti-1201181200_m.html

E tabii Öyle kıskanılıyoruz, ekonomi o kadar iyi ve vatandaşlar o kadar mutlu ki, nasıl parlayacağımızı şaşırdık artık, kendimizi falan yakıyoruz.

aydın boysan

nalbantyani bezirgan
Rakıyı helezoni içmeyi öğrendiğim insan.
Ardında yüzlerce köşe yazısı, otuzdan fazla kitap ve tasarladığı onlarca bina bırakan ismiyle müsemma aydın şahsiyet.
Böyle insanları ne kadar kişisel olarak tanımasak da öldüklerinde üzülüyoruz. Bir şekilde hayatlarımıza dokunmuşlar çünkü. En güzeli bu.

gafil gezme şaşkın

kozmos
grup abdal'ın yorumuyla döngüde devri dönen muazzam türkü.
''Gafil gezme şaşkın,
bir gün ölürsün, bir gün ölürsün...
Dünya kadar malın, yarim yarim yarim yarim...
olsa ne fayda?...
Söyleyen dillerin, söylemez olur...
Bülbül gibi dilin, olsa ne fayda...''

23 eylül 2017 fenerbahçe beşiktaş maçı

emekli yoda
Maçtaki kırmızı kartlar ve verilen penaltıların doğru olduğunu düşünüyorum. Hatta quaresma'nın ilk gördüğü kart sarı degil kırmızı olmalıydı. Direkt bir tekme söz konusu.

Fenerbahçe'nin ikinci penaltısı öncesinde tosiç'in yaptığı net sarı kartlık bir çekme var. Orada avantajı oynattı. Nasıl devam ettirdi anlamadım. Tosiç'in sarı kartı vardı ve ikinci sarı karttan atılması gerekiyordu. Oyun kuralları der ki kırmızı kartın avantajı olmaz. Oyunu durdursa muhtemelen penaltı olmayacaktı.

Hasan ali'nin cenk'in ayağına basması da ne bir penaltı ama bunun için hakemi çok eleştiremeyiz gibi. Çünkü pozisyonu görebilmesi biraz zor ve cenk de kendini atma konusunda çok tecrübeli olduğu için hakem inanmamış olabilir.

Negredo'nun attığı ama verilmeyen gol de ofsayt değil. Maçı izlerken de ofsayt olmadığını düşünmüştüm. Bu da aslında yan hakem hatası.

İlk yarıda pepe'nin düştüğü bir pozisyon vardı. Hakem faul verdi ama pepe bile inanamadı. Çünkü toparlanıp koşmaya çalışıyordu. Geride sadece fabri kalmıştı ve muhtemel bir gol pozisyonu kesildi.

Caner maç öncesi ve maç esnasında pislik biri olduğunu ispatladı. Fenerbahçe'de oynarken de kendisi bana hep itici gelirdi. Çok değil 1 yıl önce eşine, ailesine, kendisine ağır küfürler eden taraftarların önünde ortamı germek için diz çöktü. Maç içinde her tartışmada kendisi vardı. Sürekli el kol ve itiraz. Yani hala aynı ve takımına zarar verdiğinin farkında değil.

Son olarak ali palabıyık kötü bir hakem. Bu maç özelinde değil genel olarak kötü bir hakem.

aşk

behzat k
8 milyar olasiliktan kanser edici olani bulmak gibi. vuslat her yerde var da sadece golgenle basbasasin gibi. Yayindan kaldirilacak dizi gibi. Colde tek basina bi agac gibi.