confessions

masal

1. nesil Yazar - Seviyor ve seviliyor

  1. toplam entry 93
  2. takipçi 9
  3. puan 3952

kıdem tazminatı caiz değildir

ihtiras limani
Bu çok ciddi bir konu ama çok sığ tartışılıyor. Mesele cübbeli nin hak hukuk bilmemesi sermayeden yana tavır koyması değil. Asıl mesele, dindarların her şeyi din adamlarına sorması. Dini onay mekanizması, bütün ehliyetlerin önüne geçiyor. Hiçbir din adamı ekonomi ile ilgili konularda ahkam kesmesinin, üstelik en ufak eğitimi, bilgisi yokken abes olduğunu düşünmüyor. Koskoca İslam dünyası hiçbir ekonomik yapı öneremiyor. Modern sistemlere en fazla yaklaştıkları yöntem faizsiz bankacılık dedikleri İslam soslu bildiğin bankacılık. Emek nedir, değer nedir, işçi ne verir işveren ne kazanır hiçbir fikirleri yok. Emeğe yönelik hiçbir teorik pratik arkaplanları yok. Üstelik bu fikir, sadece hoca takımında değil, sokaktaki adama sorun neden kıdem tazminatı alıyorsun, neden emekli aylığı alıyorsun deyin cevap veremez.. biraz sıkıştırsanız, aslında doğru yaa haram bence de cevabını alırsınız. Konunun asıl ciddi kısmı budur..

online arkadaşlar

frante
Bir buton.

Eğleniyor muyuz gençler der gibi olmuş. Ya da şey gibi. Ankara pavyonlarinda "bayan arkadaşlar da burda" denmesi gibi. Her okuduğumda aklıma Ankaralı Namık, çubuklu yaşar, kochisarli elvan dalton geliyor. Sıkıntı büyük.

09.45 ösym kuralı

leonidass
Son dakikada belli olmayan hatta sınav giriş kağıdında bile büyük harflerle yazılan kuraldır.

Uyarıları dikkate almamak bu milletin kaderinde var sanırım. sınav saatini 12'ye bile çekilse geç kalacak adamlar olacaktır buna eminim.

hem "hayatımı etkileyen sınav" diyeceksin hem de gereken özeni göstermeyeceksin.
gerçek mazeretlerden geç kalanları toparlasak 20 kişi etmez.

Tüm olasılıkların aynı anda yüzlerce kişinin başına geleceğini düşünmek saptırılmış kaderci anlayışı kabul etmek gibi saçma birşey.

aybüke yalçın

zeitgeist
öğretmen oldum ben cümlesi, o heyecanı, o sevinci.. daha 22 yaşında, diğer bütün şehitler gibi daha gencecik, hayatının hemen başlarında, idealleri, hayalleri, yapacakları olan bir vatan evladı. kanınız kurusun şeytanın çocukları, soyunuz kurusun.

soracağız bunun hesabını, diğerleri gibi bu kızın da hesabı sorulacak, kimse sanmasın ki öylece öldüğüyle kalacak, yok edeceğiz teker teker, son neferlerine kadar yok olacaklar.

mekanın cennet olsun kardeşim.

aybüke yalçın

mechul amca
Aybüke öğretmen, daha 7 ay önce öğretmen olmuş 22 yaşında bir öğretmendi. Hayalleri, vatan, millet, bayrak sevgisi aşılayacağı öğrencileri vardı.. Ruhu şâd olsun.
And olsun, intikamı alınacak elbet. soysuzlara bu vatanı dar edeceğiz..

edit: ölümünden sonra kırmızı fularlı orospu çocukları tarafından "yoldan geçerken öldü" şeklinde dalga geçilmiştir.. bu da sizin ayıbınız olsun, intikamı daha acı olacak!


zenginsozluk.com/foto


aybüke yalçın

keskin nisanci
kahpe terör ve piç kurusu teröristler tarafından hayattan koparılan bir başka gencecik insan. yaradan mekanını cennet eylesin.

birkaç gün sonra kimse konuşmayacak aybüke öğretmeni, ateş sadece yaktığı yeri ailesini yakacak. öldürün teröristler için unutursak kalbimiz kurusun diyen diyen piçler anmayacak aybüke öğretmenin adını, binlerce isimsiz şehit gibi sessizce anılacak ama hem aybüke öğretmenin hem de tüm şehitlerimizin hesabı elbet bu piç kurularından sorulacak.

yürüyen merdivende yürüyen insanlar

kaptonur
Düşünülenin aksine çok da abes olmayan durumdur. Çoğu insan "mala bak yürüyen merdivende yürüyor agshxhshs" şeklinde tepki verse de sonuçta ayağınızın altındaki merdiven! Acelesi vardır o yüzden yürüyordur veya yerinde duramayan bir tiptir benim gibi. Asıl mallık yürüyen merdiveni babasının merdiveni sanıp sağlı sollu işgal edenlerdir. Yürüyen merdivende ters yürümeye çalışanları söylemiyorum bile.

avel

peho
(bkz:aptal)

bu güzide argo kelimeyi diğer tüm argolardan daha çok severim ve kullanırım.
söyleyişte verdiği rahatlık, anlamda verdiği derin mesaj insanı huzura kavuşturuyor.
bazen insanların sırf bu kelimeyi duymak için avellik yaptığını düşündüğüm oluyor, öylesine güzel bir kelimedir kendileri.

witness

mia
amerkan şarkıcı katy perry'nin bugün çıkan 4. stüdyo albümü.

zenginsozluk.com/foto
tracklist:
witness
hey hey hey
roulette
swish swish
deja vu
power
mind maze
miss you more
chained to the rhythm
tsunami
bon appetit
bigger than me
deluxe edition:
save as draft
pendulum
into me you see
target deluxe edition:
dance with the angel
act my age
ilk dinlemeye göre elektropop tınıları ağır basan, dinlemesi de malesef bir o kadar ağır ve sıkılmışlık tadını veren bir albüm olduğunu söyleyebilirim. ilk bakışa puanım 6/10 kanka.

gelgelelim albüm bütünlüğüne. evet, albüm gerçekten bir kolorite ve birbirini tamamlayam şarkılara sahip. mesela chained to the rhythm albümde dinlendiği gibi tekli olarak dinlenemiyor zira önceki parça onun devamı gibi geliyor. afferim sana katy'cim. puanım 8/10.

şimdi sıra şarkılarda. ilk şarkıdan itibaren yer yer bir melodi ve ritim karışıklığını yaşadım ama dinledikçe alışılıyor gibi. kaliteye gelirsek ise teklilerin yanına 2-3 şarkıkoyup ya ep yayınlayabilrdi ya da daha güzel bir iş çıkarana kadar bekleyebilirdi, bunun örneği de mevcuttur. (bkz:gwen stefani) (bkz:this is what the truth feels like) her neyse, birkaç şarkı dışımda beğenmedim sayılır. 5/10 sana. otur katy, sus katy.

son olarak ise worthy yani değer mi indirmeye, değmez mi konusu. hani dinlemeye değer mi değmez mi bilmem ama parça listesinde yıldızladıklarımın dışında değmez gibi gözüküyor. bir de cd'sini alır mıyım, almam galiba. gidip dua lipa'yı alır doya doya dinlerim daha iyi. kaliteye puanım 6/10. daha çok çalışmalısın purry hanım.

aklıma gelen kriterler bunlar. şaka maka gerçekten beklediğim gibi olmadı. tekliler kadar hareketli bir sonuç bekliyordum ama eğlence sadece teklilerdeymiş. yavaş şarkılara karşı olumsuz düşünce de beslemiyorum, hatta albümden beğendiğim bir tanesi bile oldu ama ne yazık ki onun dışında da dediğim gibi değmez maalesef. üzüldük mü, ne yazık ki evet. toplam puan: 6.25/10

anzac

nickotine
australian
new
zealand
army
corps

Sir John Monash komutasında çanakkale boğazını ele geçirmek için oluşturulan ve ilk olarak fransa'ya gönderilen avustralya ve yeni zelanda askeri birlikleri.

çanakkale'de bu adla anılan bir de koy vardır.


çocuğu emir ve yasaklarla sınırlamak

leonidass
Çocuklara yasak ve zarardan behsedilmesi yerine doğu ve yararlardan bahsedilerek yönlendirilmesi daha mantıklıdır ve gelişimi açısından oldukça yararlıdır.

İlerde karşılaştığı durumlarda olumlu yönleri görmeyi öğrenir.


Bu konuya inanç açısından bakabiliriz.
Bebeklikten itibaren tanrı günah yazar,tanrı çarpar vs. diye yetiştirilen çocuk, yetişkinlik evresinde bedenini ve zihnini toparlayıp özgüveni oturunca "tanrı da kim oluyor beni cezalandırıyor" gibi bir çıkışı yapar.
Ona göre tanrıdan hep korkmak gerekir.

Bunun doğrusu nedir?
Şahsi görüşüm ona doğru davranışın neden yapılması gerektiğini, vicdanın, merhametin, iyiliğin önemini ve (inanç sahibi bir aile ise) tanrının bu davranışla onu ödüllendireceğini söylemek gerekir.
Hayat boyunca çocuk kendini doğrultmaya çabalar.

para icinde yuzen birisi

frante
Hevesini kırmak istemiyorum ama Gülmedim.

Ismi "zengin" olan sözlükte fakirliğin trollemesi yapılır, zenginliğin değil. Istikrarli ve edebi şekilde fakir olduğunu anlat, Eyvallah. Biz de "çocuk ne güzel anlatıyor yaff" diyelim.

Olmadı.


göğe bakma durağı

quares
bir turgut uyar şiiri.

İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım

hatırlat da haziran sonlarında çocukluğumu yakalım

frante
ah muhsin ünlü'nün bir şiiri.

haziran ve çocukları "taa çocukluğundan beri" seven zarifoğlu hayranlığını birleştirmiş ve elbette ismini es geçmemiştir.

Sen beni öpersen belki de ben Fransız olurum
Şehre inerim bir sinema yağmura çalar
Otomobil icad olunur, Zarifoğlu ölür
Dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.

-Senegalliler dahil değil

Sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
Çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
O vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
Hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin

-Yoksa seni rahatsız mı ettim?

Sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
Elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
Elbette gayet rasyoneldir attan atlamak

-Freud diye bir şey yoktur.

Sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
Belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
Bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
Yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.

-Haydi iç de çay koyayım.

o ses kur'an

olacak o kadar
Kuran-ı Kerim'i Güzel Okuma adı altında trt ekranlarında yayınlanan, kuran'ı 'en güzel kim okuyor yarışması.

sadece bana mı çok saçma geldi bilmiyorum lakin tamamen şov amaçlı ve garabet kokan bir yarışma gibime geliyor. kur'an'ın sadece melodik bir yarışma üzerinden, haşa pazarlanması çok büyük bir çöküntü durumu. istismarcı, göstermelik ve tamamen reyting ugruna yapılmasının aksini düşünmekte biraz saflık olsa gerek. üstüne bir de birinci olana 50 altın ödül var yani tamamen rekabetçi bir ortam söz konusu. bi'nevi kapitalizm rüzgarları esiyor. keşke şu işi şov yapmak yerine, kimin sesi daha güzelmiş bakmak yerine birazda insanların kafasını mealen ne diyor diye donatsalar çok daha isabetli olurmuş.

karne için öğretmen görüşü alternatifleri

dusunmeye usenen filozof
Sevgili öğrencim;

mesajlarını okuduğun kadar kitap okusan Türkçe'den,
kızlar konusunda şansını denediğin kadar deney yapsan fen bilimlerinden,
kimseye yakalanmadan nasıl haylazlık yaparım diye hesapladığın kadar, hesaplamalar yapsan matematikten,
kafe ve barların yerini ezberlediğin kadar haritamızı ezberlesen coğrafyadan,
muhteşem yüzyıl, diriliş izlediğin kadar tarih kitaplarına baksan tarihten,
sınıf birincisi olman içten bile değildi.

Umarım bundan sonra;

derslerinin ardından koşarsın da beden eğitimi dersine bile faydası olur. çok zevk aldığın bu güzel yılı sana tekrar yaşatmak için seni şimdilik sınıfta bırakıyoruz.

gözlerinden öperim.

lilith

valsarith
Anti kozmik satanizm'de ay tanrıçası ve baş şeytan Lucifer'in ilk aşkıdır. Her zaman kendi bildiğini okuyan, güçlü, zeki, güzel, kendini beğenmiş ve yalnız olmayı seven bir şeytan. Lucifer lilith'i, yahweh tarafından (kendi teklifiyle) Dünya'nın hükümdarı olarak seçilen Naamah isimli bir şeytan ile aldatınca Lilith, kendisini diğer tanrılardan tamamen soyutlar. Aslında bir hususun bilinmesi çok önemli. isterseniz buradan gireyim;

Temple of the black light'ın kurucusu üstad frater nemidial, hazreti isa'nın, insanoğlunun dünya üzerindeki yaşam formundan hatta ve hatta prehistorya döneminden çok daha önce venüs gezegeninin kralı olan baal şeytanının ta kendisi olduğunu söyler. baal, insanlar yokken venüs üzerinde yaşayan iblislerin hükümdarlığını yapıyordu. kliffotik yaşam döngüsü ile venüs dümdüz olup hayat ve varlık hazinesi dünya gezegenine kaydığında şeytan baal bir daha tanrı-kral görevini yahweh'den almak istemedi. yahweh, baş şeytan lucifere itimat ediyordu. çünkü en yakın dostu o'ydu. dünyanın yönetimini ele alacak kişi için onun görüşünü aldı. lucifer, o sıralar lilith'den habersiz gizliden gizliye yakınlaştığı metresi olan adramelech'in (ins. Lemech'in) kızı naamah'ı önerdi ve insanoğlunun başına dişil bir tanrı olan naamah getirildi. dünya var olduktan sonra uzun süreler geçti. ve bakıldı ki naamah üzerine düşen bu kutsal görevi sürekli aksatıyor, insanlar arasında bozgunculuk, adaletsizlik, savaş kan ölüm keder almış başını gidiyordu. naamah'ın bu tutumundan dolayı yahweh ile lucifer'in arası açılmış ve lucifer, kibrinden dolayı yahweh'i tamamen terk etmişti. baal, lucifer ile yahweh'in dünyada olup biten bu acı tabloya kayıtsız kalışına daha fazla dayanamadı ve bir insan kılığına girerek yeryüzüne indi. unutkan metres naamah'ın kontrolündeki başıboş insanları çekidüzene sokmak ve yahweh (allah) için yaşamaları gerektiğini dikte etmek adına gece gündüz çalıştı. ömrünün son anında lucifer tarafından kandırılan musa ümmeti yahudilerce çarmıha gerildiği esnada yahweh'in kendisini göğe çekmesiyle hazreti isa yani baal fiziksel olarak ölmekten kurtuldu. ve yahweh o gün lucifer'e, yoldan çıkardığı insanları kurtarmak adına baal'i bir gün yeryüzüne tekrar göndereceğine söz verdi.

Yahweh, bundan sonra artık kendilerine mutlak itaat etmeleri konusunda her birinden söz almak adına lucifer ve naamah dışında emrindeki 9 büyük şeytanı yanına çağırdı. Çünkü kendisi ile Lucifer arasında büyük bir kutuplaşma olmuştu ve onların bir seçim yapmasını istiyordu. Baal cepteydi zaten. Ancak lilith kendisine sıra geldiğinde tanrı yahweh'i, zamanında kendisine bahşedilmesi gerektiğini düşündüğü görevi naamah'a vermesinden dolayı reddetti ve kovuldu. Lucifer'in yanına da bir daha dönmedi..

Yahweh'in lilith'e biçtiği kliffotik yaşam döngüsündeki rol, onu aşağılar niteliktedir. Nitekim varlık akışının yönü dünya'dan mars'a yani naamah'tan asmodeus'a doğru seyredeceği için lilith pas geçilmiş olacak ve samanyolu galaksisinin yıkımına değin Lilith ("yaşam ve ölümün" lucifer'in ikamet ettiği plüton'a gelene kadar) ay'da yalnız başına takılmaya mahkum olacaktır. Hem de ölümüne nefret ettiği naamah'ın saltanatında bir parça, bir iz olarak.

Bu kıssalar hep liber azerate'den. Yahudi mistisizmi biraz daha farklı. Zohar mesela, kabil habil'i öldürüp havva ile adem 130 sene ayrı kalınca lilith ve naamah'ın birbirlerinden habersizmiş gibi davranarak bir kaç defa adem'in yanına bir insan formunda yeryüzüne inerek adem ile cinsel ilişkiye girdiğini ve çocuklarını taşıdığını; dünya üzerinde bir şekilde soylarını devam ettirdiklerini ve bir rekabet halinde olduklarını anlatmaktadır.

tigin

matarama su ko
Göktürk kağanlarının oğullarından tigin diye bahsetmesi, Osmanlı döneminde halkın değil ama elitlerin konuştuğu ağdalı dilde oğullardan mahdum (hizmetli) diye bahsedilmesine benzetilebilir.

Eski türklerde de diğer eski toplumlarda da oğulların babaları ne isterse onu yapmak zorunda olduğu kabul edilirdi.

uşak

huruf
kâşgarlı mahmut'un "dîvânu lugâti't-türk" adlı eserinde (11. yy.) "küçük şey" olarak açıklanan kelime.

Kâşgarî diyor ki "Nesnelerin küçüğüne 'uşak neñ' denir. Ayrıca küçük çocuklara 'uşak oglan', odunun parçalanmışına da 'uşak otuñ' derler."

üdig

huruf
kâşgarlı mahmut'un "dîvânu lugâti't-türk" adlı eserinde (11. yy.) "aşk ve özlemden duyulan heyecan, aşk, şevk" olarak açıklanan kelime.

zengin sözlük

icgqhs
'hayırlı olsun, olmamış buralar, şuranın aynısı, buranın benzeri' gibi sözlerle yayın hayatına başlamış olan sözlük. sadece 25 günde ve neredeyse sıfır reklam ve tanıtımla 16 bin entrye ve daha da önemlisi burayı benimseyen kaliteli yazar kitlesine kavuşmuş olan sözlük.

“bu sözlük ne ki, bir sürü sözlük var. farkı nedir?” diye soranlara, bu sözlüğün en temel özelliği “sözlüğü sözlük yapan yazara verdiği değer.” diye cevap verebilirsiniz çok rahatlıkla.
“nerede bu değer?” diye soranlara, “henüz bir ay oldu ve daha çok yeni.” demenizi isterim.
Sizlerin, sosyal medya ve diğer bilumum mecralarda tanıtım ve fikirlerinizi görmek isteriz.
biz ekip olarak sözlükler dünyasındaki eksikleri net olarak gördük. “bir yazar ne ister? ne bekler?” sorularının net cevaplarını yıllar içinde sözlüklerde çok iyi gözlemledik ve iddialıyız: 'zenginsozluk.com' adresi, internet ortamına adım attığınızda ilk gireceğiniz ve en uzun süre kalacağınız mecra olacak.

iddialıyız çünkü kalitenin asla tesadüf olmadığını biliyoruz, iddialıyız çünkü bu işi bilen insanlarla yola çıktık.
iddialıyız çünkü insanların değer yargılarını çok iyi biliyoruz.
kısacası bizler sizlere hem zengin bilgi kaynağı hem de kaliteli bir platform hazırlayacağız.
her şey o kadar hızlı gelişti ki, olayların içinde eksiklerimizi tamamlayamadık.
bu eksiklikler, diğer bilindik sözlüklerde hiç gündeme bile gelmemiş şeyler.
buraya akın akın insanlar gelirken, onları daha düzgün ve hızlı karşılayabilmek adına yapılan işlemler.

zengin sözlük sıradan bir sözlük sitesi haline asla gelmeyecektir, düzenli olarak argesi yapılacak ve hep daha iyiye gidecektir.
sizlere bizimle olduğunuz için teşekkür eder, her birinizin birbirinizden özel insanlar olduğunuzu hatırlamak isterim. bilginin en büyük zenginlik olduğunu tüm dünyaya ispatlayacağız. Tabii ki sizlerle!

arda turan

diko
makedonya maçı sonrası uçakta gazeteci bilal meşe'ye fiili saldırıda bulunmuş koca kafa. ulan şu ülkede bunun kadar balon bir başka topçu varsa ben adımı değiştiririm. adamı hergün ilah diye pazarlarsan, sensin, ağasın, paşasın dersen o da gider babası yaşındaki adamın gırtlağına sarılır.

deniz seki'nin tahliye olması

keskin nisanci
Ülkenin yavşaklıklarından bir başkası. Kadın uyusturucu temin etmekten ceza almış, özel izinle gidip hapishanede dizide oynattilar, içeriden çıkınca sanki robin hood çıkmış gibi muamele ediyorlar. Üç dilim baklava calana 16 yıl ama uyuşturucu temin edene iki buçuk yıl. Üstelik bu kadın bir de hakkında gözaltı kararı varken polislerden kaçtı cezasının katlanması gerekirdi ama nerdeyse cezayı veren mahkemeyi linç edeceklerdi.

toplu taşıma araçlarında yer vermeyen insan

hope
Muhtemelen vermemek için sebebi olan insandır.Vermek zorundaymışım gibi tip tip bakan yaşlılara asla vermem!
Gazi ve hamilelere yer vermeyen şerefsizdir.
Geç farkedip hemen yer verdikten sonra oturup bana fırça atmaya başlayan yaşlı gördüm. Evini tutmaya kalksam öğrenciye vermiyorum der ama. Bazı yaşlılar tam köpek.