Genelde haramsız şekli mümkün değildir.
gerçekten yaşamış deneyimli biriyse ve her konuda bilgisi varsa saygı duyulur; ancak sırf laf olsun,ego tatmin edeyim diye gereksiz şekilde, bilmediği konularda fikir beyan edenler hiç haz edilecek insanlar değiller.
Sam Esmail tarafından kaleme alınmış Amerikan psikolojik gerilim-dram televizyon dizisi.
Dizi, gündüzleri genç bir siber güvenlik mühendisi olan ve geceleri hackerlık yapan Elliot'ı anlatmaktadır.
Elliot karakterini rami malek canlandırmaktadır.
kaynak
Dizi, gündüzleri genç bir siber güvenlik mühendisi olan ve geceleri hackerlık yapan Elliot'ı anlatmaktadır.
Elliot karakterini rami malek canlandırmaktadır.
kaynak
milyonlarca değişken tarafından örülen evrensel döngüden payımıza düşen. kiminin payına açlıktan ölüm düşer, kimine obeziteden. kimi sırtında taş taşır tayınına kavuşur, kimi de başkalarının yangınında ekmeğini pişirip, ocağını tüttürür.
nsan psikolojisi biraz çifte standart modunda çalışır. bizimle konuşan karşı cins hep masum ve eğlencelidir, iyi niyetlidir ama sevgilimize yanaşan herkes kötüdür. daha da kötüsü bizim kurduğumuz iletişimleri alabildiğine olumlarken sevgilimizde sürekli art niyet ararız. bu çifte standart derin bir haksızlık olsa da hayatın da bir gerçeği. şuna inanıyorum ki güven duygusu güvenmesi gerekenden öte güvenmek istediğiniz insana bağlı. çık evinden 10 yıl sonra dön hala seni bekliyor olacaktır sadakatle dediğim insanlar da tanıdım, herhangi bir malumatını bilmesem de sevgilisini aldatıyor deseler mimiğim oynamayacak şaşırmayacağım insanlar da tanıdım. burada ben ölçüyü hayatınızın ne kadarını, hangi samimiyetle paylaştığınızda arıyorum. davranışların da bakışları vardır ve onlar da çok şey anlatırlar. sadece güven bana demek yetmez, bana güvenebilirsin çünkü sende bulmak seninle paylaşmak istediğim çok şey var hissini karşıda bırakmak zaten gerisini getirir. ardında kalan, sahiplenmeden kalan kimse ona dokunmasın hissi olur, kişilğinize bir şey atfedilmez. ama işte egolar çağında duruş sahibi olmak adına alınan tavırlar sürekli şüphe bulutu altına saklanmalar ilişkilerin zehri olmuş durumda.
kıskanmak iyidir, tutkuyu besler, biraz çocuksu biraz saftır. güven denizine döküldükten sonra zararsızlaşıp gider. herkesin ilişki anlayışının farklı olmasını göz ardı etmiyorum.
kıskanmak iyidir, tutkuyu besler, biraz çocuksu biraz saftır. güven denizine döküldükten sonra zararsızlaşıp gider. herkesin ilişki anlayışının farklı olmasını göz ardı etmiyorum.
rüyalarımdan top 10 listesi çıkarsam, en az beşinin içinde uçuyorumdur. enfes zevkli yahu. çok özgür hissettiriyor.
İçinde yönlendirmek, zorlamak var bunun.
Kendi haline bıraktığında olacak olanı reddedişle başlar. Emek bir dirençtir, tarlasında istediği zamanda istediği mahsulün çıkmasını isteyen çiftçinin güneşe, rüzgara, yabani otlara karşı verdiği mücadeledir emek.doğanın pek o kadar da şans tanımadığı bir bitkiye geniş alanlarda bir hükümranlık vermek içindir. Bu verdiğimiz hükümranlık ise bize mahsül versin içindir.
Sormak gerek emek verdiklerimiz için söküp attığımız otlar, kestiğimiz ağaçlar, bozduğumuz dengeler, yönünü çevirdiğimiz sular, istediğimiz mahsüle değer miydi. Peki emek verdiğimiz mahcup muydu en nihayetinde gözümüz sürekli vereceği mahsüle dikilmişken “ sana emek verdim ben” cümlesini işitince, mahcup olması gerekir miydi bir kere ?
İyiliğini düşünmek bizim iyi olarak belirlediğimiz formlara iyiliği düşünüleni sokma uğraşıdır evet, bizimle çelişmesin ters düşmesin uzaklaşmasın korkusudur belki de bu evet, ama kim inkar edebilir iyiliği düşünülenin gözüne düşen karanlık vazgeçişlere, düşlediği sonuçsuz düşlere, zararı ona dokunacak isteyişlere rağmen onun için ona rağmen o akıp giderken deli bir nehir gibi yolu üzerinde bentler olup onu durdurmadan o fark etmeden, hep yıkılıp hep kırılıp yeniden oluşup onun yolları üzerinde, nihayet tüm gücünü suyunu o çöl gibi ovalarda kaybedip heba etmeden, çiçekler açmasına açtırmasına değecek vadilerde birikip bir deniz olmasına bir denize deniz olmasına el vermenin emek vermenin zaman vermenin güzel bir şey olduğunu ? bu beklide bendin rüyası değil midir ? emek bendin mücadelesidir belki de.
En nihayetinde, emek saksıda büyütülmüş bir çiçek kadar doğala karşı gibi olsa da, çiçek de yaşar yaşamaklığını çiçeği eken de, dağda bir başına açmış gelinciğin gücünde değil belki de lale, ellerinden tutunca güzelleşir. Emek bazen, birbirine tutunmaya muhtaç ellerin çaresizliğidir.
Kendi haline bıraktığında olacak olanı reddedişle başlar. Emek bir dirençtir, tarlasında istediği zamanda istediği mahsulün çıkmasını isteyen çiftçinin güneşe, rüzgara, yabani otlara karşı verdiği mücadeledir emek.doğanın pek o kadar da şans tanımadığı bir bitkiye geniş alanlarda bir hükümranlık vermek içindir. Bu verdiğimiz hükümranlık ise bize mahsül versin içindir.
Sormak gerek emek verdiklerimiz için söküp attığımız otlar, kestiğimiz ağaçlar, bozduğumuz dengeler, yönünü çevirdiğimiz sular, istediğimiz mahsüle değer miydi. Peki emek verdiğimiz mahcup muydu en nihayetinde gözümüz sürekli vereceği mahsüle dikilmişken “ sana emek verdim ben” cümlesini işitince, mahcup olması gerekir miydi bir kere ?
İyiliğini düşünmek bizim iyi olarak belirlediğimiz formlara iyiliği düşünüleni sokma uğraşıdır evet, bizimle çelişmesin ters düşmesin uzaklaşmasın korkusudur belki de bu evet, ama kim inkar edebilir iyiliği düşünülenin gözüne düşen karanlık vazgeçişlere, düşlediği sonuçsuz düşlere, zararı ona dokunacak isteyişlere rağmen onun için ona rağmen o akıp giderken deli bir nehir gibi yolu üzerinde bentler olup onu durdurmadan o fark etmeden, hep yıkılıp hep kırılıp yeniden oluşup onun yolları üzerinde, nihayet tüm gücünü suyunu o çöl gibi ovalarda kaybedip heba etmeden, çiçekler açmasına açtırmasına değecek vadilerde birikip bir deniz olmasına bir denize deniz olmasına el vermenin emek vermenin zaman vermenin güzel bir şey olduğunu ? bu beklide bendin rüyası değil midir ? emek bendin mücadelesidir belki de.
En nihayetinde, emek saksıda büyütülmüş bir çiçek kadar doğala karşı gibi olsa da, çiçek de yaşar yaşamaklığını çiçeği eken de, dağda bir başına açmış gelinciğin gücünde değil belki de lale, ellerinden tutunca güzelleşir. Emek bazen, birbirine tutunmaya muhtaç ellerin çaresizliğidir.
Zalimler için yaşasın cehennem demekten öteye gidemiyoruz maalesef.
Kan akıtan kanla boğulsun.
Kan akıtan kanla boğulsun.
İngiltere birleşmiş milletleri arakan için acil toplantıya çağırmış. İnşallah kınamakla yetinmezler.
arakan'da yaşayan müslümanların baskı ve yıldırma politikaları ile göçe zorlandığı bir gerçek. neredeyse 100 yıllık bir problem var ortada. bunun sebebini, kimin ne kadar suçlu olduğunu bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey varsa o da bu insanların topraklarından çıkarılmak, komşu müslüman ülkelere gitmek zorunda bırakılmak istenmesi.
işin sosyal medya boyutu ise tam anlamında facia. buradaki propagandayı siyasal islamcılar ve el kaide türevi radikaller yapıyor. onların ise insanlıkla birilişkileri yok, dertleri kendi faşizmlerine başka bir faşizmin üstün gelmemesi. çok basit bir örnek vereyim, iki gün önce arakan diye paylaşılan ve yazan kişinin nerede insanlık dediği türden bir fotoğrafı kendim araştırdım ve 2004 yılında güneydoğu asya'daki bir tsunamiye ait olduğunu gördüm. paylaşılan fotoğrafların da çoğu böyle başka olaylara ait. bu ahlaksızlığı neden yapıyorlar bilmiyorum ama arakanlı müslümanlar olan rohingyalara faydası olmadığı açık.
işin sosyal medya boyutu ise tam anlamında facia. buradaki propagandayı siyasal islamcılar ve el kaide türevi radikaller yapıyor. onların ise insanlıkla birilişkileri yok, dertleri kendi faşizmlerine başka bir faşizmin üstün gelmemesi. çok basit bir örnek vereyim, iki gün önce arakan diye paylaşılan ve yazan kişinin nerede insanlık dediği türden bir fotoğrafı kendim araştırdım ve 2004 yılında güneydoğu asya'daki bir tsunamiye ait olduğunu gördüm. paylaşılan fotoğrafların da çoğu böyle başka olaylara ait. bu ahlaksızlığı neden yapıyorlar bilmiyorum ama arakanlı müslümanlar olan rohingyalara faydası olmadığı açık.
Vahşetin yaşandığı yer. Çocuk gözlerde yaşadıkları korkunun resmi var.
Geç oldu güç olmadı. muhtemelen herkesin birikmiş entry'leri vardır. Göz atmakta fayda var.
zengin sözlüğün burun deliklerinden ve kulak memesinden, ayak tırnaklarına kadar bilgi akmasını isteyen bir yazar olmadığı gayet açık olan yazardır. bugüne dek herhangi bir yazara bilgi girmiyor diye tavır aldığını ya da aleyhte ifadede bulunduğunu görmedim. bilgisini girip gidiyor. o da onun tarzı.
sorun eksisini basıp geçmek yerine birilerini troll diye vurgulaması. ki bahsettiği yazar troll de değil. aldığı eksiler trollük yaptığı için de değil. " ne alaka amk" duygusu uyandırdığı için. yapmacık kaçıyor çünkü, eğreti duruyor. burası troll barındırabilecek bir yapıda değil zaten şu haliyle. keyifli yazılar dışında ehehe bak şimdi çıkıntılık yapıcam tarzı giriler pek tutmuyor. her arz kendi talebini yaratır ama talebini yaratamadan tepki de çekebilir, değil mi ?
tavsiye : kalabalık sözlüklerde edindiği alışkanlığı ölçüp biçmeden uygulamaya çalışanlara takılmaması gereken yazar.
sorun eksisini basıp geçmek yerine birilerini troll diye vurgulaması. ki bahsettiği yazar troll de değil. aldığı eksiler trollük yaptığı için de değil. " ne alaka amk" duygusu uyandırdığı için. yapmacık kaçıyor çünkü, eğreti duruyor. burası troll barındırabilecek bir yapıda değil zaten şu haliyle. keyifli yazılar dışında ehehe bak şimdi çıkıntılık yapıcam tarzı giriler pek tutmuyor. her arz kendi talebini yaratır ama talebini yaratamadan tepki de çekebilir, değil mi ?
tavsiye : kalabalık sözlüklerde edindiği alışkanlığı ölçüp biçmeden uygulamaya çalışanlara takılmaması gereken yazar.
Hiçliğin nasıl bir şey olduğunu anlamaktan o kadar uzaktı ki, belki hatırlamadığı bir zamanda hatırlamadığı sevdikleri olmuştu. Onları kaybetmekten korkmuştu. Ama çok ama çok uzun zamandır birini sevme duygusu da yaşamamıştı ki -bu lanet hal yüzünden onu kaybetmekten korksun.
Her şeye rağmen ikisinin de bilinmedik bir kaderi vardı ki karşılaştılar..
Her şeye rağmen ikisinin de bilinmedik bir kaderi vardı ki karşılaştılar..
üye olmayı başaramadığım web sitesi.
Maddeden yansıyan ışığı, ışığa duyarlı başka bir malzemenin üzerine düşürerek kayıt etme yöntemi, bu yöntemle elde edilen görüntü.
geçen onca şeyin kraliçesi olup oturuyor tahta fotoğraf. Binbir his, düşünce arzu bir tek kareyi başları üzerinde taşıyor. Aşk bu hikâyeyi taşıyan görüntünün nesneden özneye geçişinin hali, tutku ise ondan başka karşılık bulamamak veya yakıştıramamak ile ilgili.
geçen onca şeyin kraliçesi olup oturuyor tahta fotoğraf. Binbir his, düşünce arzu bir tek kareyi başları üzerinde taşıyor. Aşk bu hikâyeyi taşıyan görüntünün nesneden özneye geçişinin hali, tutku ise ondan başka karşılık bulamamak veya yakıştıramamak ile ilgili.
İçeriğin önüne geçebilecek kadar önemlidir. İnsanı rezil de eder vezir de. Terbiye edilmemiş ham üslup iğrendirme potansiyeline sahiptir.
Harikulade bir sestir efendim. Sırf bunun için yakanlar var. Tiryakiler zaten pek sever. Göz ucuyla yanan Tütünü takip ederken gözlerinin aldığı hâl de pek komik olur.
amerikalı şarkıcı, müzisyen. aynı zamanda Rock'n Roll'un kralı. 42 yaşında hayatına veda etmesine rağmen bir çok başarıya imza atmış ve dünyaca ünlü bir müzisyen olmuştur. ve sanırım en bilindik şarkısı Jailhouse Rock'dır.
disturbed grubunun 2005 çıkışlı üçüncü stüdyo albümleridir.
Ayrıca albüme ismini veren aynı isimle bir parçaları da mevcuttur ki dinlendiğinde gözlerden ateş çıkarma garantilidir.
Ayrıca albüme ismini veren aynı isimle bir parçaları da mevcuttur ki dinlendiğinde gözlerden ateş çıkarma garantilidir.
işin içinde başka bir sebep yoksa ve haber karalama değilse ki inanmakta güçlük çekiyorum ve hayretle haberin tamamını okudum, acayip saçma bir olay. nasıl olur da böyle bir sebepten atılır anlayamıyorum ama halamın oğlunu da kel diye atmışlardı. böyle düşününce şaşkınlığım azaldı. cidden saçmalıklar silsilesi.
Genel algıya göre mezarlıklar ürkütücüdürler. Hele ki mistik bir tarafınız varsa o tarafınızı ciddi anlamda huzursuz ederler.
Ne var ki bize zararlarının dokunmayacağını bildiğimiz varlıklarla dolular alt tarafı. Bence bu özellikleriyle bulunulabilecek en güvenli yerler bile olabilirler.
Ne var ki bize zararlarının dokunmayacağını bildiğimiz varlıklarla dolular alt tarafı. Bence bu özellikleriyle bulunulabilecek en güvenli yerler bile olabilirler.
Güne, uyanışlara lanet etmeden başlamaktır.
Gece mutlu uyumuşsunuzdur, uyanmak için sabırsızlıkla beklediğiniz bir sebebiniz vardır, âşıksınızdır, uykunuzu süper almışsınızdır, hiçbir şey yoksa bile cuma falandır.
Tabii yalnızca karnımızı doyurabilecek kadar paramız olsun diye sabahın köründen sonu belirsiz saatlere kadar eşek gibi çalışıyor olduğumuz gerçeği bizi bundan alıkoymaya devam edecek bu gidişle.
Sosyal mesajımı da verdim gidiyorum ben. Fıtıfıtı.
Gece mutlu uyumuşsunuzdur, uyanmak için sabırsızlıkla beklediğiniz bir sebebiniz vardır, âşıksınızdır, uykunuzu süper almışsınızdır, hiçbir şey yoksa bile cuma falandır.
Tabii yalnızca karnımızı doyurabilecek kadar paramız olsun diye sabahın köründen sonu belirsiz saatlere kadar eşek gibi çalışıyor olduğumuz gerçeği bizi bundan alıkoymaya devam edecek bu gidişle.
Sosyal mesajımı da verdim gidiyorum ben. Fıtıfıtı.
İlk filmimiz: Barry Lyndon
İndirmek isteyenler için: link
Altyazı isteyenler için: link
Başlangıç Tarihi: 21.08.2017
Bitiş Tarihi: 23.08.2017
Yani haftada iki film seyrebilecek şekilde ayarlandı. Pazartesi-Salı-Çarşamba bir film iken geri kalan günler için de başka bir film. Eğer zaman konusunda sıkıntı varsa, entry bırakarak bildirebilirsiniz.
Keyifli seyirler.
İndirmek isteyenler için: link
Altyazı isteyenler için: link
Başlangıç Tarihi: 21.08.2017
Bitiş Tarihi: 23.08.2017
Yani haftada iki film seyrebilecek şekilde ayarlandı. Pazartesi-Salı-Çarşamba bir film iken geri kalan günler için de başka bir film. Eğer zaman konusunda sıkıntı varsa, entry bırakarak bildirebilirsiniz.
Keyifli seyirler.
yazarların birlikte keyifli vakit geçirebilme adına gerçekleştirdikleri bir eylem grubudur.
zengin sözlük kitap okuma grubu başlangıçtı ve bu yeni bir sayfa olarak yerini alacaktır ve umarım dolu dolu bir süreç olur. Duyurularda film seçimi başlayacaktır ve bir süreç olduğundan zaman sınırı da olacaktır.
1-) belirleme: filmi duyurular bölümünde açılacak bir başlık adı altında gelen tavsiyeler üzerine derleyip, toparlayacağız ve daha sonra bir çekiliş yaparak nihayete erdireceğiz.
2-) süre: seçilen filmin süresi ortalama 3 gündür ama bu değişebilir ve duyuru kısmında bu da konuşularak değiştirilebilir.
3-) yorumlar: filmin seçildiği ilk günlerde, film hakkında başlık açılacak ve o başlık adı altında entry'ler yazılabilecektir.
konuyla alakalı herhangi eklemek istediğiniz ya da şu konuda düzeltme, çıkartma olsa diyorsanız, yine bu entrye yorumunuzu bırakabilirsiniz.
filmi izlemiş olmanız etkinliğe katılamayacağınız anlamına gelmez. maksat daha güzel bir ortam ve keyifli bir muhabbet başlatmak. merak ettikleriniz ve daha fazlası için bu başlık adı altında yorumlarınızı bekliyoruz.
zengin sözlük kitap okuma grubu başlangıçtı ve bu yeni bir sayfa olarak yerini alacaktır ve umarım dolu dolu bir süreç olur. Duyurularda film seçimi başlayacaktır ve bir süreç olduğundan zaman sınırı da olacaktır.
1-) belirleme: filmi duyurular bölümünde açılacak bir başlık adı altında gelen tavsiyeler üzerine derleyip, toparlayacağız ve daha sonra bir çekiliş yaparak nihayete erdireceğiz.
2-) süre: seçilen filmin süresi ortalama 3 gündür ama bu değişebilir ve duyuru kısmında bu da konuşularak değiştirilebilir.
3-) yorumlar: filmin seçildiği ilk günlerde, film hakkında başlık açılacak ve o başlık adı altında entry'ler yazılabilecektir.
konuyla alakalı herhangi eklemek istediğiniz ya da şu konuda düzeltme, çıkartma olsa diyorsanız, yine bu entrye yorumunuzu bırakabilirsiniz.
filmi izlemiş olmanız etkinliğe katılamayacağınız anlamına gelmez. maksat daha güzel bir ortam ve keyifli bir muhabbet başlatmak. merak ettikleriniz ve daha fazlası için bu başlık adı altında yorumlarınızı bekliyoruz.
1827 yılında Almanya'nın Magdeburg kentinde bir müzik öğretmeninin oğlu dünyaya gelir (Karl Detroit). Anne ve baba sürekli kavga ettiklerinden dolayı çocuk akrabaları tarafından yetimhaneye götürülür.
Çocuk 12 yaşına geldiğinde bir gece yarısı bütün arkadaşları uyurken çarşafları birbirine dolayarak yetimhaneden kaçar ve Hamburg'a gider. Büyük bir liman kenti olan Hamburgda bir gemide miço olarak işe başlayan Karl Detroit, bütün akdenizi dolaşıp, Marmara denizinden boğaza giren gemisinden Kız Kulesini görünce denize atlar ve Kız Kulesine doğru yüzmeye başlar. Çocuk yakalanır ve Sadrazam Âli paşanın (şair) yanına götürülür.
Sadrazam sorar; 'Neden kaçtın Almanyadan?'
Karl Detroit cevap verir: 'Dayak vardı orada, bıktım kaçtım'
'Peki ya neden Akdenizin onca yeri değil de İstanbulda atladın denize evladım?' Diye sorar Sadrazam. Kız kulesini gösterir Karl Detroit ve 'ben o kuleyi çok sevdim' der.
Almanlar çocuğu geri ister, fakat Sadrazam Âli paşa 'hayır alamazsınız, o artık benim oğlum' der ve o gün Karl Detroit adı değişerek Mehmet Ali adını alır ve askeri okula başlar.
Aldığı eğitimin ardından Kırım harbine katılır ve paşa ünvanı alır. O artık sığındığı ülkenin bir Paşasıdır! 1878 Berlin anlaşmasına giden heyetin içinde yer alan Mehmet Ali paşa, doğduğu ülkeye geri dönmüştür ancak artık o bir Osmanlı Paşasıdır.
Almanya dönüşünde Arnavutlukta yolunu kesen eşkiyalar tarafından öldürülen Karl Detroit, arkasında 4 kız çocuk bırakır.
Bunlardan biri, Leyla hanım, bu Leyla hanımın da bir kızı olur, Celile hanım. İlk Türk ressamlardan olan bu Celile hanımın da bir oğlu olur ve o küçük bebek büyüyüp Türk edebiyat tarihine adını Nazım Hikmet olarak yazdırır.
Nazım Hikmet'i herkes konuşuyor, ancak Nazım'a nasıl gelinir, işte böyle.
Çocuk 12 yaşına geldiğinde bir gece yarısı bütün arkadaşları uyurken çarşafları birbirine dolayarak yetimhaneden kaçar ve Hamburg'a gider. Büyük bir liman kenti olan Hamburgda bir gemide miço olarak işe başlayan Karl Detroit, bütün akdenizi dolaşıp, Marmara denizinden boğaza giren gemisinden Kız Kulesini görünce denize atlar ve Kız Kulesine doğru yüzmeye başlar. Çocuk yakalanır ve Sadrazam Âli paşanın (şair) yanına götürülür.
Sadrazam sorar; 'Neden kaçtın Almanyadan?'
Karl Detroit cevap verir: 'Dayak vardı orada, bıktım kaçtım'
'Peki ya neden Akdenizin onca yeri değil de İstanbulda atladın denize evladım?' Diye sorar Sadrazam. Kız kulesini gösterir Karl Detroit ve 'ben o kuleyi çok sevdim' der.
Almanlar çocuğu geri ister, fakat Sadrazam Âli paşa 'hayır alamazsınız, o artık benim oğlum' der ve o gün Karl Detroit adı değişerek Mehmet Ali adını alır ve askeri okula başlar.
Aldığı eğitimin ardından Kırım harbine katılır ve paşa ünvanı alır. O artık sığındığı ülkenin bir Paşasıdır! 1878 Berlin anlaşmasına giden heyetin içinde yer alan Mehmet Ali paşa, doğduğu ülkeye geri dönmüştür ancak artık o bir Osmanlı Paşasıdır.
Almanya dönüşünde Arnavutlukta yolunu kesen eşkiyalar tarafından öldürülen Karl Detroit, arkasında 4 kız çocuk bırakır.
Bunlardan biri, Leyla hanım, bu Leyla hanımın da bir kızı olur, Celile hanım. İlk Türk ressamlardan olan bu Celile hanımın da bir oğlu olur ve o küçük bebek büyüyüp Türk edebiyat tarihine adını Nazım Hikmet olarak yazdırır.
Nazım Hikmet'i herkes konuşuyor, ancak Nazım'a nasıl gelinir, işte böyle.
Dünyadaki en tehlikeli canlıdır.
benim için maymunlardır, özellikle de şebek türü. resmen hindistan'a uçup, sokaktan bir tanesini kapıp bagaja atarak geri dönesim var... ah yerim sizi, canlarım!
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
ev tapusunu çekirgenin üzerine yaparak arkanıza bakmadan kaçmanıza sebebiyet verir. allahtan sineklik diye bir şey icat edilmiş.
Gerry and the Pacemakers'ın 1963 çıkışlı cover bir şarkısı olmasından ziyade efsanevi liverpool marşı olması sebebiyle bilinir.
şarkının orjinali Richard Rodgers tarafından 1945 yılında bestelenmiştir.
sözleri şu şekildedir:
When you walk through a storm
Hold your head up high
And don't be afraid of the dark
At the end of a storm
There's a golden sky
And the sweet silver song of a lark
Walk on through the wind
Walk on through the rain
Though your dreams be tossed and blown
Walk on, walk on
With hope in your heart
And you'll never walk alone
You'll never walk alone
Walk on, walk on
With hope in your heart
And you'll never walk alone
You'll never walk alone
şarkının orjinali Richard Rodgers tarafından 1945 yılında bestelenmiştir.
sözleri şu şekildedir:
When you walk through a storm
Hold your head up high
And don't be afraid of the dark
At the end of a storm
There's a golden sky
And the sweet silver song of a lark
Walk on through the wind
Walk on through the rain
Though your dreams be tossed and blown
Walk on, walk on
With hope in your heart
And you'll never walk alone
You'll never walk alone
Walk on, walk on
With hope in your heart
And you'll never walk alone
You'll never walk alone
çok havalı bir çalıdır kendisi.
uzaklardan kasabada bir düello olacağını sezmiş ve rüzgarın da yardımıyla öğle vaktinde kasabada olabilmek için var gücüyle yuvarlanmaya başlamıştır.
uzaklardan kasabada bir düello olacağını sezmiş ve rüzgarın da yardımıyla öğle vaktinde kasabada olabilmek için var gücüyle yuvarlanmaya başlamıştır.
her insanın mutlaka en ayrıntılı noktasına kadar dinlemesi gereken dünyanın en müthiş müzik türlerinden bir tanesidir. insana her duyguyu hissetirebilecek istisnasız tek türdür. yalnız başlanılmadan önce iyi araştırma yapılmalı blues'u meşhur eden, blues adına müthiş işler yapmış ve tanınmasına büyük katkı sağlamış kişilerin hayat hikayelerine mutlaka göz atılmalıdır.
amerika'da meşhur olduktan sonra pek çok bölüme ayrılmıştır. memphis, chicago, louisiana, texas blues gibi pek çok farklı dalı vardır. bu bölgelerde sıkça çalınmış ve en tanınmış sağlam bluesculardan hep buralardan çıkmıştır.
blues'da parça üretkenliği pek yoktur. atıyorum bi' sweet home chicago parçasını 30 kişiden dinleyebilirsiniz. her birinde farklı bir tat alacağınıza şüphe yoktur. parçada üretken olunmamasına karşın solo konusunda çok subjektif olunduğu için her çalınışında ayrı bir tat alırsınız. her bluescunun aynı parçaya yaptığı yorum ve solosu farklıdır. bu da yine blues'u eşsiz bir tür olarak kılmaktadır.
amerika'da meşhur olduktan sonra pek çok bölüme ayrılmıştır. memphis, chicago, louisiana, texas blues gibi pek çok farklı dalı vardır. bu bölgelerde sıkça çalınmış ve en tanınmış sağlam bluesculardan hep buralardan çıkmıştır.
blues'da parça üretkenliği pek yoktur. atıyorum bi' sweet home chicago parçasını 30 kişiden dinleyebilirsiniz. her birinde farklı bir tat alacağınıza şüphe yoktur. parçada üretken olunmamasına karşın solo konusunda çok subjektif olunduğu için her çalınışında ayrı bir tat alırsınız. her bluescunun aynı parçaya yaptığı yorum ve solosu farklıdır. bu da yine blues'u eşsiz bir tür olarak kılmaktadır.
2018 yılında netflix'te yayınlanacak olan gerilim dizisidir.
dizide michael c. hall eşi öldükten sonra iki kızı Jenny ve Carrie'yi tek başına yetiştiren plastik cerrah Tom rolünü canlandıracak. dizi, Dışarıdan mükemmel duran bir mahalede yaşayan ailenin huzurunun bir gece Jenny'nin bir partiye katılmak için evden kaçmasıyla bozulmasını ve gerçekleşecek bir cinayeti konu alacak.
Amanda Abbington , dizinin bir diğer başrol oyuncusu olacak. Michael McKean de dizide rol alacak bir diğer oyuncu.
dizide michael c. hall eşi öldükten sonra iki kızı Jenny ve Carrie'yi tek başına yetiştiren plastik cerrah Tom rolünü canlandıracak. dizi, Dışarıdan mükemmel duran bir mahalede yaşayan ailenin huzurunun bir gece Jenny'nin bir partiye katılmak için evden kaçmasıyla bozulmasını ve gerçekleşecek bir cinayeti konu alacak.
Amanda Abbington , dizinin bir diğer başrol oyuncusu olacak. Michael McKean de dizide rol alacak bir diğer oyuncu.
Namusum yerde mi kalacak normuyla yaklaşılmasından ziyade, kızıma yapılan şiddete göz yumamadımı tercih ediyorum.
Bir çocuk için yaşanılacak acı eşiğinin en üst noktalarından biri olsa gerek ki bi aile içinde. Kendi canından, kanından olan birşeyin saçlarından öpmeye dahi kıyamazken elin ruh hastası, sapık, lanet bir canlısının kızına / oğluna yaşattıklarını düşününce verilebilinecek doğal tepkilerden biri diye düşünüyorum.
Gerçekten tanrım korusun ama böyle bir durumla karşılaşsam ne yapardım bilemiyorum... adalet sistemine teslim eder miydim? Yoksa acı çektire çektire canına mı kıyardım? Yoksa evladımın geleceğini iyileştirmek için o pisliğe dokunmaz mıydım?
Şimdi o acıyla kalmış bir çocuk ve bir anne var ortada. Bunu da düşünmek lazım. Keşke kızının yanında olsaydı ve yaralarını birlikte sarmayı deneseydi.
Tanrı böyle hastalıklın ruhlardan tüm insanları gerçek anlamıyla korusun.
Bir çocuk için yaşanılacak acı eşiğinin en üst noktalarından biri olsa gerek ki bi aile içinde. Kendi canından, kanından olan birşeyin saçlarından öpmeye dahi kıyamazken elin ruh hastası, sapık, lanet bir canlısının kızına / oğluna yaşattıklarını düşününce verilebilinecek doğal tepkilerden biri diye düşünüyorum.
Gerçekten tanrım korusun ama böyle bir durumla karşılaşsam ne yapardım bilemiyorum... adalet sistemine teslim eder miydim? Yoksa acı çektire çektire canına mı kıyardım? Yoksa evladımın geleceğini iyileştirmek için o pisliğe dokunmaz mıydım?
Şimdi o acıyla kalmış bir çocuk ve bir anne var ortada. Bunu da düşünmek lazım. Keşke kızının yanında olsaydı ve yaralarını birlikte sarmayı deneseydi.
Tanrı böyle hastalıklın ruhlardan tüm insanları gerçek anlamıyla korusun.
şimdi bu adam yıllarca hapis yatacak neden? çünkü adalet sistemimiz araştırma yapmaktan aciz, yapmaları gereken adam gibi bir araştırmayla suçun tespiti ve yargı süreci ama oluyor mu ? hayır.
sonra insanlar böyle adalet aramak zorunda kalıyorlar.
sonra insanlar böyle adalet aramak zorunda kalıyorlar.
biraz gürültülü bir nirvana şarkısı. ben severim. ilk defa dinleyenler sevmezler,sanmam.
Üç gündür çekiyorum acısını.ve bi süre daha çekicem sanırım.elimde olmayan sebeplerden dolayı bi türlü doktora düşmedi yolum.
Bu sabah gitmeyi planlıyordum doktora fakat önemli bi görüşme yapıcam.şimdi diş çekilirse ve ağrı olursa görüşme pert olur düşüncesi ile doktora gitmeyeceğim.sanırım kendime acı çektirmeyi seviyorum.
20lik dişlerin çekilmesi gerekliliği yetmezmiş gibi bugün diş etinde apse oluştuğunu farkettim.allahım ağzımın içinde resmen fadimenin düğünü var..
Bu sabah gitmeyi planlıyordum doktora fakat önemli bi görüşme yapıcam.şimdi diş çekilirse ve ağrı olursa görüşme pert olur düşüncesi ile doktora gitmeyeceğim.sanırım kendime acı çektirmeyi seviyorum.
20lik dişlerin çekilmesi gerekliliği yetmezmiş gibi bugün diş etinde apse oluştuğunu farkettim.allahım ağzımın içinde resmen fadimenin düğünü var..
Dervişi falan hiç karıştıramayacağım işin içine kusura bakılmasın, yaşadığımız sürece işimiz insan gücümüz insan çünkü.
Söylediklerinin yanlış anlaşıldığını, aslında anlaşıldığı gibi bir anlama gelmediğini iddia eden herkesin üzerine cuk oturan söz. hiç potluk yapmaz ya da fermuarı patlamaz.
Bazı münasebetsiz şakalara o an için gülsem de o kişinin o şakayı yapmış olduğunu aklımdan hiç çıkarmadan oluştururum gözümde o kişiye dair intibamı.
Söylediklerinin yanlış anlaşıldığını, aslında anlaşıldığı gibi bir anlama gelmediğini iddia eden herkesin üzerine cuk oturan söz. hiç potluk yapmaz ya da fermuarı patlamaz.
Bazı münasebetsiz şakalara o an için gülsem de o kişinin o şakayı yapmış olduğunu aklımdan hiç çıkarmadan oluştururum gözümde o kişiye dair intibamı.
game of thrones evreninde "bütün insanlar ölmeli" anlamına gelen cümle.
valar dohaeris diyerek de cevap verilen cümledir.
(bkz:valar dohaeris)
valar dohaeris diyerek de cevap verilen cümledir.
(bkz:valar dohaeris)
attila ilhan'ın; deniz gezmiş, yusuf aslan, hüseyin inan'ın infaz edildiğini öğrendiği anda yazdığı şiir.
......
bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
gittiler akşam olmadan ortalık karardı.
.......
......
bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
gittiler akşam olmadan ortalık karardı.
.......
Kalu bela'dan beri açılan, desteklenen, imzalanan, yaşanılan elim hadiselerden sonra söylem kazanıp, bununla Birlikte, balık hafızalı toplumlarda üç işgünü içerisinde unutulan kampanya. Hayvanlara eziyet suç teşkil etmiyor ise bir ülkede, o ülke geri kafalı ve vicdanını rafa kaldırmış ülkedir. Güzel, herkes hayvanlara Karşı işlenen suçlara karşı ve duyarlı; iyi de bu iki ayaklı hayvanlar neyin nesi? Ya meclis çatısı altında olan kravatlı aydamlara ne demeli? Ne yapıyor bu 550 adet yaratık? Bir kanun teklifi verilecek ve insanlık gereği oy çokluğu ile kabul edilecek. Pekii, neden kanun teklifi verilmiyor?
Bazı sorular sorulmuyor, bazı soruların hiç cevabı olmuyor. Sorular ve sorun olarak kalıyor.
Bir orospu çocuğu tarafından bir köpek araba ile ezilip öldürülüyor! Sonuç? Kampanya...
İnsanın değeri yok orospu çocukları içinde, hayvanın nasıl olsun. Hayvanlar, iki ayaklı hayvanlar tarafından cehennemi yaşıyorlar.
Bazı sorular sorulmuyor, bazı soruların hiç cevabı olmuyor. Sorular ve sorun olarak kalıyor.
Bir orospu çocuğu tarafından bir köpek araba ile ezilip öldürülüyor! Sonuç? Kampanya...
İnsanın değeri yok orospu çocukları içinde, hayvanın nasıl olsun. Hayvanlar, iki ayaklı hayvanlar tarafından cehennemi yaşıyorlar.
Rüyada olup olmadığını anlamaya çalışmak gibi, bir tür kendini kanatarak akan kanın sıcaklığında yaşam izi arama durumu. Çünkü heyecanı ve öfkesi kalmamış insan ruhunda yaprak bile kımıldamazken hissedemez yaşadığını.
Aklımın içindeki tavşan deliğinden aşağı düşüyorum. Cüceler ülkesinde dev oluyorum ister, ister körler ülkesinde kartal. Kendi mücadelemi yaratıyor ve elbette zaferle ayrılıyorum. Yeniden ve yeniden kazanıyorum sevdiğim kadını, ruhuna ve bedenine sahip oluyorum. Fizik kurallarına hala uyuyorum ama kader eriyen demir gibi hayalin gücü karşısında dirençsiz, örsümde dövülür bütün prangalar ve ne istersem o olurlar. Gözlerimi kapatıyorum, hayaller yıldızlar kadar uzak olsalar da gökyüzü onlarla güzel. Karanlık gecelerde pusulalarım.
mutlu olmak denen şeyin belli kesin bir tanımı yok; toplumun kabul ettiği kıstasları kabul ediyoruz. dışarıdan çökmüş görünüyorum, ama çok mutluyum, kimse bilmiyor örneğin. çirkinin mutluluğu gibi bu. bizler toplumun kabul ettiği mutluluk normlarıyla yaşamaya devam ederiz. böylesi daha güvenli çünkü. mutluluğun, 0'ın kendisi olmadığına ikna edebilir çoğu insanı. hepsi +1 sanıyor ya mutluluğu; +1'i varsayan -1'i varsayamıyor. yaman şartlanma.
Öncelikle bu cümle resmi olarak sarf edildi ve aslında hepimizin farkında olduğumuz gerçek resmen dillendirildi. Artık şüphe yok, kartlar açık!
AKP Merkez karar ve yönetim kurulu üyesi fakat şahsımca hâlâ ne idüğü belirsiz ayhan oğan, katıldığı bir televizyon programında gaf olarak falan değil ısrarla savunarak söylemiş bunu.
Link burada.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tek kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür, bu gerçeği değiştirmeye de kimsenin gücünün yetmeyeceğini temin ediyoruz!
AKP Merkez karar ve yönetim kurulu üyesi fakat şahsımca hâlâ ne idüğü belirsiz ayhan oğan, katıldığı bir televizyon programında gaf olarak falan değil ısrarla savunarak söylemiş bunu.
Link burada.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tek kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür, bu gerçeği değiştirmeye de kimsenin gücünün yetmeyeceğini temin ediyoruz!
gerçekten ülke sevdalısı ülke için bir şeyler yapanlar yerine ağzı laf yapanların iktidar olduğu ülkede olağan bir beyanat. kimin beyanı olduğu mühim değil "bin tane laf konuşurum içlerinden biri tutar zihniyetiyle konuşuyor" adamlar. hem nasılsa kalan 999'u unutuyor oy verenlerin çoğu. daha dün bebek katiline övgüler düzen adamlar bunlar. bunu unutanlardan bazıları da sözüm ona vatanperver ki koltuk değneği olarak onlar utanmıyorsa diyecek bi'şi yok.